Cumhurbaşkanı Erdoğan: Büyüme tarafında olumlu tablo devam ediyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Büyüme tarafında da olumlu tablo devam ediyor. Geçtiğimiz sene yüzde 4,5 büyüme oranıyla Avrupa Birliği ülkeleri içinde ilk sırada yer aldık. Milli gelirimiz 1 trilyon dolar sınırını geçerek tarihimizde ilk kez 1 trilyon 119 milyar dolara ulaştı. Böylece çok kritik bir psikolojik etabı aşmayı başardık' dedi.
Partisinin Muğla aday tanıtım mitingi için Muğla'ya gelen Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmaris'te iş adamları ve STK temsilcileri ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, STK temsilcileri ile gerçekleştirdiği toplantıda yaptığı konuşmada, 31 Mart mahalli idareler seçimleri arifesinde il mitinglerine devam ettiklerini belirterek, “Bugün de Muğlalı vatandaşlarımızın misafiriydik. Bizi bir kez daha bağrına basan Muğlalı kardeşlerimize teşekkür ediyorum. İl ziyaretimizi vatandaşlarımızla buluşmanın yanında iş dünyamızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın nabzını tutma vesilesi olarak da görüyoruz. Türkiye'yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yolu ile büyütme stratejimizi kararlılıkla uyguluyoruz. Geçen sene yaşadığımız deprem felaketine ve bölgemizde patlak veren çatışmalara rağmen hamdolsun hedeflerimizden kopmadık” dedi.
"2024 yılında hedef 60 milyon turist, 60 milyar dolar gelir”
Türkiye'nin 2024 yılını rekor turist sayısı ile kapattığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Turizmde 2023 yılını rekor ziyaretçi sayısı ve gelirle kapattık. Bu sene hedefimiz 60 milyon turist sayısı ve 60 milyar dolar gelir. Turizm geliri ve ihracatta yakaladığımız ivme hız kesmeden devam ediyor. Geçen yıl 256 milyar dolarla tarihimizin en yüksek ihracat rakamına ulaşmıştık. Ocak ve şubat ihracat rakamlarımız da oldukça iyi geldi. Şubat ayında ihracatımız bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 13,6 artarak 21 milyar doları aştı. Şubat ayında 12 aylık ihracat, yüzde 6 artışla 259 milyar doları buldu. Büyüme tarafında da olumlu tablo devam ediyor. Geçtiğimiz sene yüzde 4,5 büyüme oranıyla Avrupa Birliği ülkeleri içinde ilk sırada yer aldık. Milli gelirimiz 1 trilyon dolar sınırını geçerek tarihimizde ilk kez 1 trilyon 119 milyar dolara ulaştı. Böylece çok kritik bir psikolojik etabı aşmayı başardık” dedi.
“Üreten, ihracat yapan, çalışan ekonomimize katkı veren herkesin yanında olmayı sürdüreceğiz”
“Bölgede çatışmaların durulup, istikrar arttıkça inşallah daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Enflasyon ve hayat pahalılığı meselesi, tüm dünya gibi bizim de başımızı ağrıtan en önemli konu. Covid-19 salgını ile başlayan, bölgesel çatışmaların olumsuz etkileriyle derinleşen enflasyon hususunda vatandaşlarımızın karşılaştığı sıkıntıların hepsinin farkındayız. Dış dinamikler ve genel ekonomik gelişmelerle birlikte fırsatçılıktan ve tamahkârlıktan da kaynaklanan bu sorunu mutlaka çözeceğiz. Piyasa gerçeklerinden kopuk bir şekilde fahiş fiyat arttırarak insanımızın lokmasına göz dikenlerle mücadelemiz sürecektir. Fiyat istikrarı ve anti enflasyonist yaklaşımdan taviz vermeden büyüme odaklı ekonomi programımız doğrultusunda gerekli adımları atıyoruz ve atacağız. İnşallah yılsonuna doğru uyguladığımız politikaların etkilerini somut olarak hissetmeye başlayacağız. Bu süreçte üreten, ihracat yapan, çalışan ekonomimize katkı veren herkesin yanında olmayı sürdüreceğiz” dedi.
“Tüm zorlukların üstesinden gelmesini bildik”
Türkiye olarak son yıllarda elde edilen kazanımların arka planında siyasi istikrar ve güven ortamının korunmasının olduğunu açıklayan Erdoğan, “Geride bıraktığımız 21 yıl içerisinde terör saldırılarından darbe girişimine, sokak olaylarından tabi afetlere kadar pek çok sıkıntı yaşadık. Bir başka ülkenin başına gelse yerle yeksan olmasına yol açacak nice sınama ile nice badireyle karşı karşıya kaldık. Birileri bizim daha önceki dönemlerde ülkeyi yönetenlerin başına geldiği gibi tökezleyeceğimizi, hedeflerimizden vazgeçeceğimizi, statükoya teslim olacağımızı düşündü. Ama biz tüm bu zorlukların üstesinden alnımızın akıyla gelmeyi başardık. Son olarak 14-28 Mayıs seçimleriyle ülkemizin güven ve istikrarını hedef alan bir senaryoyu daha yırtıp attık. İşte sizler de takip ediyorsunuz. Daha düne kadar Türkiye'yi birlikte yönetmekten bahsedenlerin ülkemize güya barış, huzur ve demokrasi getirmeyi vaat edenlerin ‘Halil İbrahim sofrası kurduk' diyerek milletin gözünü boyayanların, velhasıl kendi içlerindeki kavgayı, çekişmeyi ve rekabeti örtmek için hayal satanların ne hallere düştüklerini hepimiz görüyoruz. Ortak değer ve prensipler yerine şahsi çıkarları üzerinde ittifak yapanlar esen ilk rüzgarda darmadağın oldu. Bizim kendileriyle ilgili olarak dile getirdiğimiz eleştirilerin çok daha fazlasını bugün eski ittifak ortaklarına bizzat kendileri söylüyor. Demek ki milletimizin verilmiş sadakası varmış. Milletimiz, 14-28 Mayıs'taki tercih ile Türkiye'nin son 21 yılda çok ağır bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımlara sahip çıkmıştır. Ülkemiz altın değerinde bir 5 yıl daha kazanmıştır. Bunu en iyi, en doğru, en etkili şekilde değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.
“Türkiye yüzyılı inşasını yerel ve merkezi yönetimlerin el ele vermesi ile gerçekleştirebiliriz”
Türkiye yüzyılının inşasını ancak merkezi idare ve yerel yönetimlerin el ele verip uyum içinde çalışması ile gerçekleştirileceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun en çarpıcı örneği depreme hazırlık çalışmalarıdır. Bir taraftan 6 Şubat'ta yaşadığımız büyük felaketin izlerini silerken, diğer taraftan da şehirlerimizi daha dayanıklı hale getirmemiz çok önemlidir. Kentsel dönüşüm projeleri ve şehircilik altyapımızın yenilenmesi başta olmak üzere ülkemizin afetlere karşı hazırlıklarını süratle tamamlamak istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıklar olarak biz ülkemizi bir an önce depreme hazırlayalım derken, yerel yönetimler aksi istikamette çaba gösterirse kaybeden şehirlerimiz ve vatandaşlarımız oluyor. Aynı şekilde biz hizmet ve eser siyaseti için koştururken mahalli idareler istismar siyaseti ile hareket edince kaybeden yine şehirlerimiz oluyor. Muğla'da, İzmir'de, Hatay'da yıllardır Ankara ve İstanbul'da son 5 senedir bu acı gerçekle maalesef yüzleşiyoruz. Öyle ki, bu şehirlerimizde işlerin daha fazla kötüye gitmemesi, insanımızın daha fazla zorluk çekmemesi için biz sorumluluk üstlendik. Normalde belediyelerin görevi olan hizmet, yatırım ve eserleri de çoğu zaman bakanlıklarımız vasıtasıyla biz yaptık, yapıyoruz. Marmaris ve Fethiye körfezinin balçıktan temizlenmesi için gönderdiğimiz iki adet tarama ve dip temizleme gemisi dün Marmaris limanına ulaştı. Gemilerimiz inşallah bu hafta tarama çalışmalarına başlıyor. Turizmle birlikte diğer alanlarda da şehrimizin ve ilçemizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Tabii asıl umudumuz 31 Mart'ta yerelde bir değişimin başlamasıdır. Marmaris başta olmak üzere tüm ilçeleriyle Muğla'mızı da Cumhur İttifakı'nın gerçek belediyecilik vizyonuyla buluşturmayı arzu ediyoruz. Büyükşehir Belediyesi'nde Aydın hocamızla, Marmaris'te Serkan Yazıcı kardeşimizle el ele vererek inşallah şehrimizi hak ettiği yerlere getireceğiz” dedi.