Demokrasi ile 'ahmaklık' arasındaki kalın çizgi
Dünyanın hiçbir ülkesi, elde silah kendisine karşı savaşan bir örgüte 'demokrasi' adına yasal olanaklardan yararlanma hakkı tanımaz. Kritik bir bölgesindeki en önemli yerel yönetimleri, 'Seçimde buraları kazandın, bunları da sen yönet' demez!
Dünyanın hiçbir ülkesi, elde silah kendisine karşı savaşan bir örgüte "demokrasi" adına yasal olanaklardan yararlanma hakkı tanımaz. Kritik bir bölgesindeki en önemli yerel yönetimleri, "Seçimde buraları kazandın, bunları da sen yönet" demez!
Gene dünyanın hiçbir ülkesi, sırtını emperyalist ülkelere ve Siyonist İsrail'e dayayarak kendisine karşı savaşan bir terör örgütüne Parlamento koltukları ihsan etmez. Devlet hazinesinden her yıl milyonlarca lirayı kendisine karşı savaşan örgüte aktarmaz.
PKK, sırtını ABD emperyalizmine ve İsrail Siyonistlerine dayayarak Türkiye'ye karşı bir silahlı savaş yürütmektedir. Ama öte yandan son otuz yıldır aynı PKK'nın bazı ara dönemler hariç TBMM'de milletvekilleri vardır. Doğu ve Güneydoğu'da yerel yönetimlerin önemli bir kısmını elde bulundurmaktadır. Meclis'te temsil edildiği için uzun yıllardır her yıl düzenli olarak Hazineden milyonlarca lira yardım almaktadır.
İşte bu durumun dünyada örneği yoktur.
Herri Batasuna örneği
ETA (Bask Yurdu ve Özgürlük) örgütü, İspanya'daki Bask bölgesinin bağımsızlığını gerçekleştirmek amacıyla 1959 yılında kuruldu. 1968 yılından itibaren silahlı eylemlere de başvurdu. 1978 yılında Herri Batasuna adıyla yasal partisini kurdu. Ve ondan sonra hem yerel parlamento hem de genel seçimlere katıldı. 1998 seçimlerinde, Bask bölgesindeki seçmenin yaklaşık yüzde 10'unun oyunu alarak İspanyol Parlamentosunda da temsil edildi.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...