Demokrasimizin zayıf yanı...
Cumhuriyet'in kuruluş dönemindeki sancıların özünde 'eski ile yeninin çatışması' yaşandı hep... Saltanatın kaldırılışına yükselen itiraz sesi, Cumhuriyet'le birlikte sosyal yaşama getirilecek kimi yenilikler/devrimlere de karşı durdu.
Cumhuriyet'in kuruluş dönemindeki sancıların özünde "eski ile yeninin çatışması" yaşandı hep... Saltanatın kaldırılışına yükselen itiraz sesi, Cumhuriyet'le birlikte sosyal yaşama getirilecek kimi yenilikler/devrimlere de karşı durdu.
Ama Cumhuriyeti kuranların kararlılığında çağdaş bir Türkiye ve "yeni bir sosyete"; yani kalkınmış bir toplum kurma kararlılığı vardı. Bu amaç için ileri adımlar atılırken de; karşı duranlar ve kararsızlar oldu.
Sonuçta; kendi olanaklarıyla, "kendi yağıyla kavrulan" bir ülke ekonomisi oluştu.
Kendine özgü bir anlayış ve ekonomi... Zorunlu durumlar dışında dışa bağımlı olmayan bir ülke...
İhracat ve ithalat dengesini hiç sarsmadan, ölçüsünü hiç kaçırmadan kendi olanaklarıyla yetinen bir ekonomi anlayışı..
Bu dönemde Atatürk'ün, iki kez Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Cumhuriyetçi Fırka ile denemek istediği "Çok Partili Düzen"nin her seferinde "yenilik karşıtı düşünce" taraftarlarınca sabote edilerek yaratılan siyasal çalkantılar yaşandı.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ