Denge

Yıllar akıp geçtikçe eskiye daha bir özlem duyar insan. Çocukluk yıllarındaki masumiyeti arar, eski dostlara ulaşmaya çalışır. Dünya değiştikçe, hayatlar kirlendikçe, acılar üst üste kabuk bağladıkça sığınacak sakin bir liman arar.

Yıllar akıp geçtikçe eskiye daha bir özlem duyar insan. Çocukluk yıllarındaki masumiyeti arar, eski dostlara ulaşmaya çalışır. Dünya değiştikçe, hayatlar kirlendikçe, acılar üst üste kabuk bağladıkça sığınacak sakin bir liman arar. Kimi zaman masum bir bebek kokusunda, kimi zaman bir sokak köpeği sadakatinde, kimi zaman ıssız bir doğa köşesinde yüreğinin derinliklerinde gizlenmiş masumiyeti arar. Uzaklaştığı özüne dönmek ister.

Hayatı zorlaştırır insan. Hırs, ihtiras, doyumsuzluk bir yarışa sevk eder. Masum duyguların üzeri küllendikçe, değerler yitirilir, yeryüzünü zulüm, hoşgörüsüzlük ve sevgisizlik iklimi kaplar. Kalpler katılaştıkça tahammül azalır, mutsuzluk hüküm sürer.

İnsani değerler politikaya malzeme olur. İnsanlar bölünür, parçalanır, kutuplara ayrılır. Gerçek sevgiyi yitiren insan nefretin esiri olur.

Doğa ise daima insanı özüne dönmeye çağırır. Güneşin her doğuşu yeni bir şans verir insana. Bahar yeniden bir uyanışa çağırır onu. Kuşlar, böcekler, kelebekler, canlı olan her şey çığlıklarıyla kendine getirmeye çalışır insanı. Evrenin muhteşem dengesi kaybolan insana yönünü gösterir. Göremeyenler, işitemeyenler sonsuz karanlığın derinliğinde kaybolup giderken, hayatın olağanüstü seremonisinin farkında olanlar güneşe ayak uydururlar. Hissederler, görürler, işitirler. Çevrelerindeki melodilere, kokulara, renklere dokunabilirler. Büyük mucizenin farkındadırlar. Sahip oldukları zenginliklerin farkındadırlar. Gözlerinde tevazu ışığı, alınlarında toprak kokusu vardır. Yüreklerindeki minnet duygusu yüzlerine yansır. Sevgi ise yenilmez bir güçtür. Sevgi tektir, sevgi bölünmez. Sevgi nefretle karışmaz asla.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

Bakmadan Geçme