Diyanet İşleri Başkanlığı eleştirilemez mi?

Ülkemizdeki tüm kamu kurumları baştan aşağı önemli bir revizyondan geçirilmelidir. Hantal yapıları, kof büyümeleri ve birçok gereksiz birimlerinin varlığı ile devleti önemli ölçüde zarara uğrattıkları inkâr edilemeyecek gerçeklerdir.

Ülkemizdeki tüm kamu kurumları baştan aşağı önemli bir revizyondan geçirilmelidir. Hantal yapıları, kof büyümeleri ve birçok gereksiz birimlerinin varlığı ile devleti önemli ölçüde zarara uğrattıkları inkâr edilemeyecek gerçeklerdir.

Köşe yazılarımda bu konuları işlememe rağmen Devleti yönetenlerin kılı kıpırdamadı. Bir yılı aşkın süredir, Başkanlık sistemine geçtik. Değişen hiç bir şey olmadı. "Eski tas, eski hamam". Yazık. Beklentilerimiz yerini bulmadı. Ne beklediklerini de bilemiyoruz. Cumhur ittifakının Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çoğunluğu vardır. İstedikleri yasaları anında çıkarabilirler. Neden bir yıl gibi bir zaman boşa geçti, herhangi bir çalışma olmadı?

Ben bürokrasiden gelen biri olarak, bakanlıkların hemen hemen tümünde onlarca gereksiz birimlerin olduğunu biliyorum. Hatta bazı Genel Müdürlüklerin bile gereksizliğinden rahatlıkla bahsedebiliriz.

Bakanlara sorun, personellerinden vazgeçtik. Sadece genel müdürleri, daire başkanları ve müdürleri tanıyor musunuz?

Emin olun tanımazlar. Bu kadar acı bir gerçeği yaşıyoruz.

Cumhurbaşkanlığı sistemi ile bu kof ve atıl yapıdan kurtulacağımızı umuyorduk, ne yazık ki bir arpa boyu yol alamadık. Yine de umudumuzu muhafaza etmekteyiz.

Gündüz Devlette müdür, gece Mehmetçiğimize silah sıkan, çatışmaya giren azılı bir terörist.

İsyan etmiş, bunların görevden alınmalarını önermiştim. Ancak bakanların hatası 10'sa sistemin hatası 90'dır.

Devlet bünyesinde korkunç derecede personel fazlalığı vardır. Bankamatik memurları alabildiğine fazladır. "Devletin malı deniz, yemeyen domuz mantığı" ile arpalık oluşturulmuştur.

Bu kurumlar mutlaka yeniden yapılandırılmalıdır.

Gelelim Diyanet İşleri Başkanlığına.

Van'ın Erciş ilçesinde halk tarafından çok sevilen ve aktif görevlerde bulunan İlçe Müftüsü Mehmet Fudayil Uyanık'ın hiçbir gerekçe gösterilmeden tepeden gelen bir emirle tayin edilmesi "Diyanet İşleri Başkanlığı ne yapmaya çalışıyor?" sorusunu sormamıza sebep oldu.

Belki bir gerekçesi vardır diye Erciş halkını dinlediğimizde kimse bir gerekçe belirtemedi.

Müftü şaşkın, cemaat şaşkın, Erciş halkı şaşkın.

Durup dururken Müftümüzün tayini neden başka bir ilçeye çıktı diyor Ercişliler.

Ben de Ercişlilerin adına bu atamayı yaptıranlara soruyorum,

Müftümüzün tayin edilme gerekçesini açıklar mısınız?

2013 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı "İnsanlık onuru" üzerinde anlamlı mesajlar yayınlamış ve bizleri çok sevindirmişti. İnsan onuruna diyanetin sahip çıkması ve ayağa kaldırması Diyanete çok yakışmıştı. Ancak müftü statüsünde bir âlimin, görev arkadaşlarının hele hele İki Yüz Bin nüfuslu bir ilçe halkının onurunu hiçe sayarak sebepsiz yere farklı yere atama kararı verilmesi Diyanete ne kadar yakıştı? Diyanet, birkaç kişinin keyfe keder isteği ile mi karar verir? Yoksa varsa bir sorun yerinde teftiş ederek adaletle mi karar verir?

Sormak lazım Diyanete. Gerekçe gösterir misiniz? Erciş halkı memnun, STK memnun, Din görevlileri memnun iken böyle çalışkan bir müftü korunmalı mı sürgün mü edilmeli?

Müftünün varsa hatası soruşturma geçirmeli değil miydi? Bilgi ve belgelere dayalı bir hüküm vermek gerekmez miydi? Diyanete böylesi haksız bir karar verdirecek güç ne olabilir? Adaletin temsilcisi olması gereken bir kuruma adalet yakışırken, adil olmayan bir karar nasıl çıkartılır anlamış değiliz.

Böyle keyfi bir muamele yaparak insanların haysiyeti ile oynanmasını günümüzün Cumhurbaşkanlığına bağlı bir kuruma yakıştıramamaktayız.

Müftü, terörle mi oturup kalktı? Devletine, milletine, dinine ihanet mi etti? İslam yerine küfrü mü anlattı? Yüz kızartıcı bir hamlesi mi oldu? Makamını kötüye mi kullandı?

Müftünün sorgusuz sualsiz sürgünü kimin işine gelirse gelsin, Diyaneti kim yanıltmışsa yanıltsın, burada kaybedecek birkaç değer Diyaneti olumsuz yönde etkileyecektir.

Zira adaleti, onuru, dini, insanı ve çalışkanı korumak yine bu değerlere kıymet verenlerin elleriyle gerçekleşecektir.

Diyanet İşleri Başkanlığından konuya ivedi olarak müdahale etmesini, haksızlığı gidermesini ve adaleti incitmemesini beklemekteyiz.

Allah ülkemizin yardımcısı olsun.

Ülkede hangi taşı kaldırırsan altından birçok haksızlıklar çıkmaktadır. Bu da bizi ziyadesiyle üzmektedir…

Sayın Cumhurbaşkanımızdan ricamızdır,

Lütfen bir an önce devlete ait kurumların yeniden yapılanması için talimat veriniz.

Hantal, kof ve işe yaramaz dalları budayınız.

Kurumların nefes almasını sağlayınız.

Devletin varlığını ve adaletini tüm halkımıza htiriniz.

Saygılarımla.

Bakmadan Geçme