Doç. Dr. Çiçek: Çözüm Süreci Arazi Kavgalarını Beraberinde Getirdi
Van'daki Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Başkanı Doç.Dr. Hasan Çiçek, 'Çözüm süreci' ile birlikte, yıllardır kullanılmayan araziler değerli olmaya başladı. Arazi kavgaları bölgede yeni bir şiddet dalgasına yol açıyor. Biran önce önlem alınması gerekir' dedi.
'Çözüm süreci' ile birlikte bölgede huzurun sağlanması beraberinde farklı sorunları getirdi. Van YYÜ Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Başkanı Doç.Dr. Hasan Çiçek, yaptığı açıklamada 'Çözüm süreci' ile son günlerde arazi kavgalarının arttığını ileri sürdü. Son iki ayda bölgede 30'un üzerinde insanın öldüğünü 50 kişinin de yaralandığını hatırlatan Doç.Dr. Çiçek, arazilerin yeniden değerlenmesi nedeniyle kavgaların çıktığını söyledi.
'ŞİDDETİN KANIKSANDIĞI BİR TARİH VE TOPLUM VAR'
Arazi kavgalarının bölgede yeni şiddet dalgasına yol açtığını belirten Doç.Dr. Çiçek, 'Çözüm süreci' ile birlikte, yıllardır kullanılmayan arazilerin kullanılmaya ve değerli olmaya başladığını ifade ederken, 'Yıllardır bölgedeki güvenlik sorunundan dolayı bu arazileri kullanamayan, ilgilenemeyen, buralara yoğunlaşmayı bırakan aileler, çözüm sürecinin başlaması ile beraber arazilerin eski değerine sahip olacağını düşündü. Tabi bu durum, geçmişten devralınan anlaşmazlıkları da tekrar nüksetiriyor. Şiddetin kanıksandığı bir tarih ve toplum var. Yıllardır ölümün gölgesinde süren bir yaşamda ölmek ve öldürmek daha basit olabiliyor' dedi.
'ACİL ÖNLEM ALINMALI'
Doç.Dr. Hasan Çiçek, tapu kadastro açısından çözümlenmemiş ortak kullanılan mera ve yaylaların da sorun teşkil ettiğini anlatarak, sorunun biran önce çözülmesini istedi. Arazi kavgalarında insan ölümlerinin yaşanmaması için başta devlet olmak üzere sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri ve imamların devreye girmesi gerektiğini ifade eden Doç.Dr. Çiçek, şunları söyledi :
'Devlet, sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri, bilim insanları, şiddetin vahşiliği ve insan dışılığı üzerine bölgede bilinçlendirme çalışmaları başlatmalı. Halkı, yeni kuşakları, sorunlarının çözümünün şiddet dışında da olabileceği konusunda farkındalık oluşturmak için seferberlik ilan etmelidir. Önlem alınmadığı taktirde, bu kavgalar uzun yıllar sürecek kan davalarına yol açacak ve yeni kuşakları da şiddetin zorunlu tarafı haline getirecektir. Böylece karşılıklı öldürmeler geleceği de ipotek altına alacaktır. Şiddet sarmalından yeni yeni kurtulmaya çalışan bölgede rehabilite çalışmaları yapılmalı. Bundan dolayı herkesin farklı farklı sebeplerle silahlandığı bölgede, silah sahibi olmanın da kuralları yeniden belirlenmelidir. Silaha sahip olanlar pervasızca kullanmakta, bu nedenle basit kavgalar bile ölümle sonuçlanmaktadır. Olayların medyada yer almasıyla da, sorunları çözme konusunda silaha sarılmayı cesaretlendirmekte, arazi veya başka nedenli şiddet, can almaya devam etmektedir. Sorunun çözümü için arazi anlaşmazlığı olan ailelerin anlaşmalarını sağlayacak enstrümanlar devreye sokulmalı. Anlaşmazlıklar adli, yerel, örfi yollarla çözüme kavuşturulmalıdır. Hala bölgede etkileri ve ağırlıkları olan imamlardan da bu konuda yararlanılabilir. Köylerde barışın, kardeşliğin tesisi, insanın değeri üzerine seminerler verilmeli. Aynı zamanda köylerdeki veya bölgedeki mollaların insan canına kıymanın kötülüğü ve birlikte kardeşçe yaşamanın gerekliliği hakkında verecekleri vaazlarla katkıları sağlanmalıdır.' - Van