Doğanın Işığını Yakalayan Usta: Ferzende Coşar
Röportaj: Ümran Öztürk
Van, tarihi yapıları, kültürel zenginliklerinin yanı sıra göz alıcı doğal güzellikleriyle de dikkat çeker. Bu eşsiz doğayı dünyaya tanıtan isimlerden biri de Ferzende Coşar'dır.
30 yıllık fotoğrafçılık kariyerine sahip olan Coşar, Van Gölü havzasındaki benzersiz manzaraları, yerel yaşamı ve doğal yaşamı fotoğraflayarak bölgenin görsel tanıtımına büyük katkı sağlamıştır.
Her yıl farklı bölgelere girerek, Van'ın bilinmeyen köylerinden en yüksek dağlarına kadar her köşesini keşfeder ve fotoğraflar çeker. Coşar'ın fotoğrafları, sadece görsel bir değer taşımakla kalmaz, aynı zamanda çevreye duyduğu derin saygıyı da yansıtır.
Fotoğrafçılığın yanı sıra güçlü bir çevre savunucusu olan Coşar, çektiği her kareyle bölgenin korunması gerektiğini vurgular. Birçok fotoğraf ve belgesel aracılığıyla, yerel halkın yaşamını ve Van'ın flora ile faunasını dünyaya tanıtmaktadır. Bu sayede, bölgenin tanıtımına daha geniş bir boyut kazandırır.
Coşar, doğadaki canlıların da sağlığını ve yaşamını korumak için büyük bir özen gösteren bir fotoğraf sanatçısıdır.
Ancak Coşar'ın en büyük üzüntüsü, çektiği fotoğraflarda yer alan ve arşivlerinde bulunan birçok canlının artık Van Gölü çevresinde yaşamıyor olmasıdır. Coşar, bölgedeki sayısız endemik türün küresel ısınma ve çevre tahribatı nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtir. Bu türlerin korunabilmesi için daha fazla bilinç oluşturulması gerektiğini vurgular.
Fotoğrafçılık ve çevre koruma alanındaki 30 yıllık çabası, Coşar'ı yalnızca bir sanatçı değil, aynı zamanda bir çevre elçisi yapmıştır.
1. Ferzende Bey, 30 yılı aşkın bir süredir doğa fotoğrafçılığı yapıyorsunuz. Bu mesleği seçmenizdeki en büyük etken neydi? Van Gölü havzası özelinde doğa fotoğrafçılığına nasıl başladınız?
30 yıl önce Van Gölü Havzası'nda fotoğraf çekmeye başlamamın en büyük sebebi, doğayı keşfetme tutkum ve gördüğüm canlıların nesillerinin zamanla tükenebileceği gerçeğiydi. Ne kadar erken harekete geçersem, o kadar faydalı olacağımı düşündüm. Van Gölü Havzası, habitat açısından ülkemizin en zengin bölgelerinden biri. Doğaya olan sevgim nedeniyle boş vakitlerimi hep doğada geçirdim ve gözlemlediğim güzellikleri kayıt altına alma ihtiyacı hissettim. Bunu yapmanın en etkili yolu ise fotoğraf çekmekti. 30 yıl önce, oldukça kısıtlı imknlarla edindiğim bir fotoğraf makinesiyle bu yolculuğa başladım. Zamanla çektiğim kareleri toplumla paylaştıkça, hem doğanın korunmasına katkı sağladığımı düşündüm hem de bu paylaşımlar bana büyük bir huzur verdi.
2. Van Gölü havzası ve çevresi, bölgedeki zengin ekosistemle tanınan bir yer. Bu bölgenin doğası size ne gibi ilhamlar veriyor? Fotoğrafçılığınızda en çok hangi doğal unsurlar öne çıkıyor?
Van Gölü havzası ve çevresi gerçekten benzersiz bir doğal güzellik sunuyor. Bu bölge, hem gölün kendisiyle hem de çevresindeki dağlar, yemyeşil vadiler ve endemik bitki türleriyle zengin bir ekosisteme sahip. Benim için burası fotoğrafçılık için büyüleyici bir kaynak.
Van Gölü'nün genişliği ve berraklığı, farklı mevsimlerde ve günün farklı saatlerinde muhteşem manzaralar sunuyor. Göl kenarında gün batımı veya gün doğumu fotoğrafları almak gerçekten büyüleyici olabilir.
Çevredeki dağlar, üzerlerindeki kar tepeleriyle kışın etkileyici bir görüntü sergiliyor. Yazın ise yaylalar ve yeşilliklerle kaplı vadiler, doğal yaşamın zenginliğini ve çeşitliliğini gösteriyor.
Van Gölü havzası, birçok endemik bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Bu bitkilerin renkleri ve formları, doğanın eşsizliğini ve korunması gerekliliğini vurgulamak adına güzel fotoğraf konuları olabilir.
Bölgenin tarihi zenginliği ve kültürel mirası da fotoğrafçılık için ilham verici unsurlar sunuyor. Van Kalesi gibi tarihi yapılar veya Akdamar Adası'ndaki kilise gibi simge yapılardan alınan fotoğraflar, geçmişle günümüz arasındaki köprüyü kurabilir.
3. Doğa fotoğrafçılığı sadece görüntüleri yakalamaktan ibaret değil. Çektiğiniz her karede duyguyu nasıl aktarabiliyorsunuz? Özellikle Van Gölü havzasının manzaralarına dair izleyiciye ne gibi duygular hissettirmeyi amaçlıyorsunuz?
Doğa fotoğrafçılığı benim için sadece güzel manzaraları yakalamak değil, aynı zamanda doğanın ruhunu ve hissettirdiklerini izleyiciye aktarmak anlamına geliyor. Van Gölü havzasında çektiğim her karede, oranın büyüleyici atmosferini ve doğanın sessiz ama güçlü hikayesini anlatmayı hedefliyorum.
Özellikle ışık, renk ve kompozisyon ile duyguları ön plana çıkarmaya çalışıyorum.Örneğin gün batımında gölün üzerinde yansıyan turuncu ve mor tonları, bir huzur ve sonsuzluk hissi uyandırıyor. Sislerin arasından yükselen dağlar, izleyiciye gizem ve keşfetme arzusu aşılıyor. İlkbaharda açan endemik çiçeklerin yakın plan çekimleri, doğanın yenilenme gücünü ve umudu yansıtıyor.
Fırtınalı bir havada gölün dalgaları ve kararan gökyüzü, doğanın vahşi ve büyüleyici yanını hissettiriyor.
Van Gölü, binlerce yıldır kültürlere ev sahipliği yapmış kadim bir doğa parçası olduğunu anlatmak istiyorum. İzleyici fotoğrafa baktığında, orada olmak istesin, o havayı solusun ve doğanın derinliğiyle bağ kursun.
4. Van Gölü havzasının fotoğrafçılar için cazip kılan unsurları nelerdir? Bu bölgeyi fotoğrafçılık açısından özel kılan detaylar nelerdir?
Van Gölü havzasını fotoğrafçılar için cazip kılan en önemli unsurlar; gölün uçsuz bucaksız maviliği, çevresindeki dağların dramatik silueti, yılın her döneminde değişen renk paleti ve doğal ışığın eşsiz oyunlarıdır.
Gökyüzü ve suyun muhteşem yansımaları gün doğumu ve gün batımında olağanüstü renk geçişleri benim için en önemli detaylardır.
Endemik bitkiler ve vahşi yaşam, benzersiz flora doğa fotoğrafçıları için eşsiz kareler sunar.
Tarihi ve kültürel miras olan doğal yapılar manzaralarla birleşerek sanatsal kompozisyonlar oluşturur.
Van Gölü havzasında mevsimsel çeşitlilik önemli bir unsurdur. Kışın karla kaplı dağlar, ilkbaharda canlanan yaylalar her mevsimde farklı bir estetik sunar.
Söylediğim tüm bu unsurlar Van Gölü havzasını doğa ve manzara fotoğrafçılığı açısından benzersiz kılar.
5. Bölgedeki en çok ilgi çeken doğal mekanlar hangileri? Van Gölü çevresinde bir fotoğrafçının mutlaka görmesi gereken yerler hakkında önerileriniz neler?
Van Gölü çevresinde bir fotoğrafçının mutlaka görmesi gereken en etkileyici doğal mekanlar şunlardır:
Akdamar Adası, Nemrut Krater Gölü: Muradiye Şelalesi,Van Kalesi, Erciş Balık Bendi, Bahçesaray, Ahtamar, Çarpanak ve Adır Adaları dır. Bu mekanlar, fotoğrafçılar için ışık, kompozisyon ve doğanın sunduğu görsel şölen açısından kaçırılmaması gereken yerlerdir.
DEVAM EDECEK.