Dostlarıma vasiyetim...
Birkaç gün önce Muş Alpaslan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sekreteri Asım Taş aradı.
Kendisini tanıtı. Selam sabahtan sonrada arama nedenini anlattı:
' Görevimin yanı sıra YYÜ'de yüksek lisansımı yapıyorum. Lisans tezim, Van'ın sosyal, kültürel hayatında önemli yeri olan Van Halkevi. Mümkünse 1937 yılında Yeni Yurd isimliyle yayın hayatına başlayan, daha sonra Van, 1948 yılında ise Vansesi ismini alan gazetenizin arşivinden yararlanmak istiyorum. Ayrıca Van Halkevi ile ilgili Vanlı öğretmen, halk bilimci Fevzi Leventoğlu ile görüşmek istiyorum. Yardımcı olabilirimsiniz?' dedi.
Duygulandım, hüzünlendim!
Telefonun ucunda bekleyen TAŞ'a;
' Van'ın kültür hayatına katkı sunan herkese olduğu gibi sizde imkanlarımız içinde yardımcı oluruz tatbiki. Ancak Van'ın önemli kültür insanı, değerli büyüğümüz Fevzi Leventoğlu abimizi maalesef depremden sonra, 14 Şubat 2011 günü kaybettik. Fevzi Leventoğlu, 1932 yılında kurulan Halkevi'nin canlı tanığıydı. Ama şimdi yok' dedim.
Görüşme Van kültürünün kaybını bir kez hatırlattı.
Bu olay tazeliğini korurken Abbas Güven abimizi yakından tanıyan, bilen, seven, sayan bir dostum önceki gün aradı.
' Abbas abi vefat etmiş, haberin var mı? '
Teşekkür ettim. Hemen Karayollarından emekli olan oğlu Oğuz Güven'i aradım.
'Abbas abi ile ilgili haber doğrumu' dedim.
' Evet, doğru. Depremde Ali Paşa mahallesinde bulunan evimiz yıkıldı. Sıcak olması nedeniyle Antalya'ya yerleştik. Ancak babamın aklı fikri, gönlü hep Van'daydı. Van'da ölmek, Van'a gömülmek istiyordu. Nasip olmadı. Kriz geçirdi kaybettik. Gözü Van'da kaldı!'
Önce; Van'ın kültür adamı, ' Vıle balam şimdi konuk gelecek' diyen Kaya Kayaçelebi ve Kütüphane Müdürü Hakkı Yakupoğlu. Sonra Van sevdalısı, örnek Vanlı, 'Bizim eller ne güzel eller ' demekten keyif alan, onur duyan Fevzi Leventoğlu. Şimdi de Van tutkusuyla hayata tutunan, kültür adamı Abbas Güven aramızdan ayrıldı. Değerlerimize, renklerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Mekanları cennet olsun.
Aslında farkında olmasak ta Van,
Bir daha geri gelmeyecek, yerleri doldurulamayacak seslerini, renklerini, değerlerini ve güzel insanlarını yavaş yavaş kaybediyor. Van renksizleşiyor, yalnızlaşıyor. Yeri gelmişken şunda belirtelim. Bu çınarlarımız hayattayken kendilerine gerekli değer ve önem verilmedi. Kendilerinden yararlanılmadı.
Unutmayalım. Bir kenti kent yapan insanıdır, kültürüdür. Bu ikisini içinden alırsanız taş, beton yığınından öteye bir şey kalmaz. Anlamsızlaşır, değersizleşir. Zamanla konut, yol, bina yapabilirsiniz ama Van'ın kaybolan kültürünü, kültür insanlarını geri getiremezsiniz.
Abbas Güven
Merhum Fevzi Leventoğlu, Kaya Kayaçelebi gibi Abbas Güven'de spor, kültür semti, eski ismiyle Tepebaşı, şimdiki simiyle Vali Mithatbey mahallesinin renkli, saygın sakinleriydi. Babadan dededen mahalle komşusuyduk. Kibar, duyarlı, beyefendi insanlardı. Ortak sevdaları, çabaları Van'dı.
Şükriye ablamızın eşi Abbas Güven, Van'ı çok severdi. Bu sevgisini şirin Van ağzıyla yazığı mısralarına dökerdi. Son yıllarda geçirdiği hastalığına rağmen Van ile ilgili etkinliklere katılmaya çalışırdı. Yaşamının en önemli parçasını hep Van oluşturdu. Van sevgisiyle mutlu olur, Van'ın olumsuzluklarına üzülürdü. Çocukluk yıllarından itibaren şiirleri yerel ve ulusal gazetelerde ve antolojilerde yayınlandı. Halkevi, Halk Eğitim Merkezi'nde sosyal kültürel faaliyetlerde etkin yer aldı.
Abbas Güven, birçoğumuzun adını unuttuğu Van yemeklerini, otlarını, çocuk oyunlarını, geleneklerini kimi zaman ' Dikicioğlu' mahlasıyla yazdığı şiirlerine taşıdı.
Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü görevinde bulunduğum yıllarda şiirlerini önce Yazı İşleri Müdürlüğünü yaptığım 'Dünyada Van' dergisinde yayınladım. 1998 yılında dönemin Valisi Abdulkadir Sarı ve Vali Yardımcısı Niyazi Tanılır'ın oluruyla Güven'in şiirlerini bir araya topladım. 'Van'dan Esintiler' Şiirler- Abbas Güven ismiyle Van Valiliği Yayını olarak çıkardık. Gösterilen vefaya karş,ı gözlerinin içi gülüyordu. Çok mutlu olmuştu. Şiir kitabını çocuğu gibi seviyordu.
Aynı zamanda gazeteci meslektaşımız olan Abbas Güven, 1950'li yıllarda Türk Haberler Ajansı ve Tercüman gazetesinin Van muhabirliğini ve yerel gazetelerde köşe yazarlığı yapmıştı. Kendisini, çevresini, acılarını, heyecanını, Van'ı şiirlerde anlatmayı seven merhum Abbas Güven'in 200 aşkın şiiri, derlenmiş Van türküleri bulunmaktadır.Abbas Güven, 'DOSTLARIMA VASİYETİM' şiirinin girişinde şöyle der:
Unutmayın dostlarım, eğer öldüğüm zaman,
Selamı okutmadan, bir yeşil örtü örtün hemen.
Mezarım kazdırın yeşillikler içinde,
Belirsiz yere gömün, koymayın mezar taşı,
Çünkü dostlarım gelir belki döker gözyaşı.
'VAN OTLARI' şiirinin ilk dörtlüğünde ise şöyle seslenir:
Sen otları bilirimsin gardaşım?
Evelik başkadır, yemlik başkadır.
Haber gönder getireyim gardaşım,
Henceloz başkadır, sirmo başkadır.
vanhaber, van haber, van haber ikram kali, dost, vasiyet, abbas güven, vefat, şiir
Kendisini tanıtı. Selam sabahtan sonrada arama nedenini anlattı:
' Görevimin yanı sıra YYÜ'de yüksek lisansımı yapıyorum. Lisans tezim, Van'ın sosyal, kültürel hayatında önemli yeri olan Van Halkevi. Mümkünse 1937 yılında Yeni Yurd isimliyle yayın hayatına başlayan, daha sonra Van, 1948 yılında ise Vansesi ismini alan gazetenizin arşivinden yararlanmak istiyorum. Ayrıca Van Halkevi ile ilgili Vanlı öğretmen, halk bilimci Fevzi Leventoğlu ile görüşmek istiyorum. Yardımcı olabilirimsiniz?' dedi.
Duygulandım, hüzünlendim!
Telefonun ucunda bekleyen TAŞ'a;
' Van'ın kültür hayatına katkı sunan herkese olduğu gibi sizde imkanlarımız içinde yardımcı oluruz tatbiki. Ancak Van'ın önemli kültür insanı, değerli büyüğümüz Fevzi Leventoğlu abimizi maalesef depremden sonra, 14 Şubat 2011 günü kaybettik. Fevzi Leventoğlu, 1932 yılında kurulan Halkevi'nin canlı tanığıydı. Ama şimdi yok' dedim.
Görüşme Van kültürünün kaybını bir kez hatırlattı.
Bu olay tazeliğini korurken Abbas Güven abimizi yakından tanıyan, bilen, seven, sayan bir dostum önceki gün aradı.
' Abbas abi vefat etmiş, haberin var mı? '
Teşekkür ettim. Hemen Karayollarından emekli olan oğlu Oğuz Güven'i aradım.
'Abbas abi ile ilgili haber doğrumu' dedim.
' Evet, doğru. Depremde Ali Paşa mahallesinde bulunan evimiz yıkıldı. Sıcak olması nedeniyle Antalya'ya yerleştik. Ancak babamın aklı fikri, gönlü hep Van'daydı. Van'da ölmek, Van'a gömülmek istiyordu. Nasip olmadı. Kriz geçirdi kaybettik. Gözü Van'da kaldı!'
Önce; Van'ın kültür adamı, ' Vıle balam şimdi konuk gelecek' diyen Kaya Kayaçelebi ve Kütüphane Müdürü Hakkı Yakupoğlu. Sonra Van sevdalısı, örnek Vanlı, 'Bizim eller ne güzel eller ' demekten keyif alan, onur duyan Fevzi Leventoğlu. Şimdi de Van tutkusuyla hayata tutunan, kültür adamı Abbas Güven aramızdan ayrıldı. Değerlerimize, renklerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Mekanları cennet olsun.
Aslında farkında olmasak ta Van,
Bir daha geri gelmeyecek, yerleri doldurulamayacak seslerini, renklerini, değerlerini ve güzel insanlarını yavaş yavaş kaybediyor. Van renksizleşiyor, yalnızlaşıyor. Yeri gelmişken şunda belirtelim. Bu çınarlarımız hayattayken kendilerine gerekli değer ve önem verilmedi. Kendilerinden yararlanılmadı.
Unutmayalım. Bir kenti kent yapan insanıdır, kültürüdür. Bu ikisini içinden alırsanız taş, beton yığınından öteye bir şey kalmaz. Anlamsızlaşır, değersizleşir. Zamanla konut, yol, bina yapabilirsiniz ama Van'ın kaybolan kültürünü, kültür insanlarını geri getiremezsiniz.
Abbas Güven
Merhum Fevzi Leventoğlu, Kaya Kayaçelebi gibi Abbas Güven'de spor, kültür semti, eski ismiyle Tepebaşı, şimdiki simiyle Vali Mithatbey mahallesinin renkli, saygın sakinleriydi. Babadan dededen mahalle komşusuyduk. Kibar, duyarlı, beyefendi insanlardı. Ortak sevdaları, çabaları Van'dı.
Şükriye ablamızın eşi Abbas Güven, Van'ı çok severdi. Bu sevgisini şirin Van ağzıyla yazığı mısralarına dökerdi. Son yıllarda geçirdiği hastalığına rağmen Van ile ilgili etkinliklere katılmaya çalışırdı. Yaşamının en önemli parçasını hep Van oluşturdu. Van sevgisiyle mutlu olur, Van'ın olumsuzluklarına üzülürdü. Çocukluk yıllarından itibaren şiirleri yerel ve ulusal gazetelerde ve antolojilerde yayınlandı. Halkevi, Halk Eğitim Merkezi'nde sosyal kültürel faaliyetlerde etkin yer aldı.
Abbas Güven, birçoğumuzun adını unuttuğu Van yemeklerini, otlarını, çocuk oyunlarını, geleneklerini kimi zaman ' Dikicioğlu' mahlasıyla yazdığı şiirlerine taşıdı.
Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü görevinde bulunduğum yıllarda şiirlerini önce Yazı İşleri Müdürlüğünü yaptığım 'Dünyada Van' dergisinde yayınladım. 1998 yılında dönemin Valisi Abdulkadir Sarı ve Vali Yardımcısı Niyazi Tanılır'ın oluruyla Güven'in şiirlerini bir araya topladım. 'Van'dan Esintiler' Şiirler- Abbas Güven ismiyle Van Valiliği Yayını olarak çıkardık. Gösterilen vefaya karş,ı gözlerinin içi gülüyordu. Çok mutlu olmuştu. Şiir kitabını çocuğu gibi seviyordu.
Aynı zamanda gazeteci meslektaşımız olan Abbas Güven, 1950'li yıllarda Türk Haberler Ajansı ve Tercüman gazetesinin Van muhabirliğini ve yerel gazetelerde köşe yazarlığı yapmıştı. Kendisini, çevresini, acılarını, heyecanını, Van'ı şiirlerde anlatmayı seven merhum Abbas Güven'in 200 aşkın şiiri, derlenmiş Van türküleri bulunmaktadır.Abbas Güven, 'DOSTLARIMA VASİYETİM' şiirinin girişinde şöyle der:
Unutmayın dostlarım, eğer öldüğüm zaman,
Selamı okutmadan, bir yeşil örtü örtün hemen.
Mezarım kazdırın yeşillikler içinde,
Belirsiz yere gömün, koymayın mezar taşı,
Çünkü dostlarım gelir belki döker gözyaşı.
'VAN OTLARI' şiirinin ilk dörtlüğünde ise şöyle seslenir:
Sen otları bilirimsin gardaşım?
Evelik başkadır, yemlik başkadır.
Haber gönder getireyim gardaşım,
Henceloz başkadır, sirmo başkadır.
vanhaber, van haber, van haber ikram kali, dost, vasiyet, abbas güven, vefat, şiir