En mutlu çalışanlar Avrupa'da
Dünyanın ikinci büyük insan kaynakları danışmanlık şirketi Randstad 'Global iş dünyası eğilimleri' raporunun ikincisini yayınlandı. 32 ülkeyi kapsayan rapora göre tüm dünyada çalışanların yarıdan fazlası zevkli bir işin, iyi bir maaştan daha önemli olduğunu düşünüyor. Önemli bulguların yer aldığı raporda en mutlu çalışanların Avrupa'da yer aldığı, Fransa, İsviçre, Danimarka ve Türkiye'de kişisel motivasyon ve iş memnuniyetinde bir önceki döneme göre artış olduğu ortaya çıktı.
Randstad iş dünyasının nabzını ölçmeye devam ediyor. Yaklaşık 10 yıldır 'Workmonitor' adı altında yılda 4 kez global iş dünyası eğilimlerini araştıran dünyanın ikinci büyük insan kaynakları danışmanlık şirketi Randstad, Avrupa, Asya Pasifik ve Amerika kıtalarını içeren, Türkiye'nin de dahil olduğu 32 ülkeyi kapsayan 2012 yılının ikinci raporunu yayınladı. Workmonitor sonuçlarına göre tüm dünyada çalışanların yüzde 82'si çalışmak için yaşadıklarından çok, yaşamak için çalıştıklarını söyledi. Rapora göre tüm dünyada çalışanların yarıdan fazlası (yüzde 58) zevkli bir işin, iyi bir maaştan daha önemli olduğunu belirtti. Araştırmaya katılan kuzey ülkelerde çalışanların büyük çoğunluğu bu düşünceye sahipken, Hong Kong, Malezya ve Hindistanlı çalışanlar için ise maaş çok daha güçlü bir etkiye sahip.
AVRUPA'DA İŞ MEMNUNİYETİ ARTTI
Çalışanların beklenti, eğilim, hassasiyet ve güvenlerini takip
edebilmek için 10 yıldır düzenli olarak gerçekleştirilen Workmonitor
raporunun bu yılki ikinci araştırmasında yine önemli bulguların ortaya
çıktığını belirten Randstad Türkiye Genel Müdürü Altuğ Yaka, '2012
yılında gerçekleştirdiğimiz bu ikinci araştırmanın sonucuna göre küresel
olarak en memnun çalışanların Avrupa olduğu ortaya çıktı. Çalışanların
iş memnuniyeti açısından geçen yıla oranla önemli artış yaşayan ülkeleri
ise Fransa, İsviçre, Danimarka ve Türkiye oldu. Avrupa dışında
Hindistan ve Yeni Zelanda'daki çalışanların memnuniyetinde ise geçen
çeyreğe oranla önemli bir artış yaşandığını gözlemledik' açıklamasını
yaptı.
Rapor sonuçlarına göre Avrupa'daki çalışanların iş memnuniyetinin yanı
sıra daha istekli çalıştıklarına da değinen Yaka, 'Araştırmada özellikle
İtalya, Almanya, Lüksemburg ve Türkiye'deki çalışanların motivasyonları
hayli yüksek çıktı. Son iki çeyrekteki küresel anlamda çalışanların
kişisel motivasyonlarını incelediğimizde bir önceki çeyreğe göre Belçika
ve Türkiye'deki çalışanların terfiye daha fazla odaklandıklarını,
Avrupa dışında terfi etmeye en istekli çalışanların ise Meksika ve
Hindistan'da olduğunu gözlemledik' dedi.
ÇIKARILMAK YERİNE, MAAŞ KESİNTİSİNE SICAK BAKILIYOR
Workmonitor araştırmasına katılanların yüzde 42'si, işverenlerin mali
performanslarının baskı altında olduğuna işaret ederken, küresel olarak
işten çıkarılmayı göze alamayan çalışanların yüzde 36'sı maaşlarının bir
kısmından vazgeçebileceğini belirtiyor. Çalışanların verebileceği bu
tavizin sınırı işverenlerinin mali performansı ile ilişkilendirilirken,
işine bağlı olarak çalışan Hindistan'daki çalışanların yüzde 71'i işini
kaybetmemek adına maaşının bir kısmından vazgeçebileceklerini ifade
ediyor. Bu rakamı yüzde 62 ile İspanya takip ederken, ABD'li çalışanların yalnızca yüzde 22'si bu durumu kabul edebileceği sonucuna ulaşıldı.
DUYGUSAL İLİŞKİLER, İŞTEKİ PERFORMANSI ETKİLİYOR
Araştırmada öne çıkan diğer bir konu ise işyerindeki ilişkiler
hakkındaydı. Randstad Workmonitor sonuçlarına göre tüm dünyadaki
çalışanların yüzde 64'ü iş arkadaşlarıyla iş dışında buluştuğunu ve
yüzde 71'i de yakın dostluklar kurduğunu belirtirken, bu oranın
özellikle Brezilya (yüzde 93) ve Hong Kong'da (yüzde 91) yüksek olduğu
ortaya çıktı. Çalışanların ortalama yüzde 57'si zaman
zaman iş ortamında duygusal ilişkilerin oluştuğunu da itiraf ederken,
araştırmada bu durumun yüzde 70 ortalama ile en çok Çin, Hindistan ve
Malezya'da meydana geldiği saptandı. Hindistan ve Lüksemburg'da
çalışanların, sırasıyla yüzde 63'ü ve yüzde 65'i, duygusal ilişkilerin
işteki performanslarını etkilediğine inanırken, tüm dünyada çalışanların
ortalama yüzde 40'ı bu görüşü paylaşıyor.
Öte yandan çalışanların yüzde 72'sine göre ise işyerindeki duygusal bir
ilişkinin sorun olması gerekmiyor. Bu görüşü benimseyenlerin oranı
özellikle İspanya, Meksika ve Hong Kong'da yüksek (ortalama yüzde 81).
İşyerinde duygusal bir ilişki kurulduğunda çalışanların yüzde 44'ü,
taraflardan birinin başka bir bölüme transferinin gerektiğine inanıyor.
İstifa ise hemen düşünülmesi gereken bir davranış değil. Çalışanların
yalnızca yüzde 24'ü duygusal ilişki kurma durumunda istifa edilmesinden
yana.