Eş Başkan Çoban ve Kaya'dan Kınama

Vansesi Haber Merkezi

Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Hatice Çoban ve Bekir Kaya, son dönemlerde halka ve seçilmişlere yönelik artarak devam ettirilen polis şiddetine ilişkin yazılı bir basın açıklaması yaptı. Son dönemlerde Van'da yapılan her demokratik eyleme polisin hedef gözeterek müdahalede bulunduğunu söyleyen eşbaşkanlar, ülkenin her gün biraz daha polis devletine doğru ilerlediğini belirtti. Kısa bir süre önce Muradiye ilçesinde yapılan basın açıklamasında Muradiye Eş Başkanı Safure Güneş'in polisler tarafından adeta linç edildiğini hatırlatan eş başkanlar, bununla yetinmeyen polislerin son olarak Özalp ilçesinde de halka ve hedef gözetilerek eş başkanlara yönelik saldırıda bulunduğunu belirtti.

Eş Başkan Çoban ve Kaya, 'Muradiye'de eş başkanımıza yönelik polis saldırısını tüm Türkiye izledi. Ancak hükümet yetkilileri buna ilişkin tek bir açıklamada dahi bulunmadılar. Eş Başkanımıza yönelik coplu saldırıyı gerçekleştiren polisler hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı için bugün aynı yöntemi polis tekrar Özalp ilçemiz de devreye koymuştur. Özalp ilçemizde partimizin yaptığı basın açıklamasına polis yine aynı yöntemlerle saldırmış, saldırıda Belediye Eş Başkanımız Şerafettin Özalp, DBP Eş Başkanımız Yakup Almaç ve basın açıklamasına katılan çok sayıda kişi de yaralanmıştır. Yapılan her basın açıklamasına saldıran polis, halkımıza bir düşman gibi yaklaşmaktadır. Bu düşmanca tavır her gün halkımıza karşı gözaltı, tutuklama ve linç uygulamaları olarak geri dönmektedir. Hükümet ve polisi; son dönemlerde tüm açıklamalara müdahale ederek, çıkaracağı iç güvenlik paketinin provalarını halkımıza sokak ortasında işkence yöntemlerini uygulayarak hayata geçiriyor. Nitekim 1 yıldır kentimizin tüm caddeleri polis tarafından adeta işgal edilmiş, kent sokaklarında adeta OHAL havası hakim olmuştur. Yaptığımız tüm çağrılara rağmen polis sokaktan çekilmeyerek, halkımızın üzerinde her gün bu psikolojik şiddetini arttırmıştır. Yaptığımız çağrıları bir kez daha yeniliyoruz. Halkımızın yaşam alanlarını gasp eden bu uygulamalara derhal son verin ve sokaklarımıza hakim olan bu 'olağanüstü güvenlik' politikalardan vazgeçin. Bugün kentimize yaşatılan bu uygulamaların iç güvenlik yasasının çıkması ile birlikte hangi boyutlara varacağını tahmin edebiliyoruz. Ülkede yaşayan tüm muhalif toplumsal kesimlere yönelik çıkarılmaya çalışılan bu yasaya karşı, bizler ve halkımız en büyük direnci gösterdik, gösteremeye de devam edeceğiz. Her gün sokak ortasında halkımıza ve seçilmişlerimize yönelik gerçekleştirilen bu saldırılara karşı sessiz kalmayacağımızı belirtiyor, tüm halkımızı seçilmişleri etrafından kenetlenmeye ve bu polis şiddetine karşı çıkmaya çağırıyoruz' ifadelerine yer verdi.