Eski kışları geri istiyoruz

Ocak ayının son haftasına giriyoruz. Cemrelerin düşmesine sayılı günler kaldı, ama toprağı ve dağları mutlu edecek kar yağışı hala yok.

Her mevsim kendi iklimiyle güzeldir.

Kışın lapa lapa kar yağmalı, ilkbaharda yağmurlar sonrası çiçekler açmalı, yaz aylarında güneş yüzünü eksik etmemeli, hüzün ayı sonbaharda yapraklar sararıp dökülmelidir.

Son yıllarda yeterli kar yağışı olmayan, kışa yakışmayan kışlar yaşamaya başladık. Şaşırtıcı bu durum endişe yaratmaya başladı.

Kar yağışının olmadığı bir kış mevsimini 2007'de de yaşamıştık.

Danışmanlığını yaptığım Vanlı 120 kahraman çocukların hikâyesini anlatan 120 filminin kış sahne çekimleri o yıl Van'da yapılıyordu. Aralık ayında yerde kar olmaması filmin yapımcı ve yönetmeni Özhan Eren'i telaşlandırmıştı.120 çocuğun Hoy cephesine uğrulama sahnesinin çekimi Van kalesinin güneyindeki eski Van şehri Hüsrevpaşa Camisi önünden yapılacaktı. Kar makinesi yeterli gelmeyince valiliğin ve belediyenin kamyonlarıyla Çaldıran ilçemizden kar taşınarak yerlere serildi, gelen bu karlar da yetmeyince toprak görünen yerlere tuz serpilerek beyaz görüntü elde edilmişti.

Yıl 2018…

Ocak ayının son haftasına giriyoruz. Cemrelerin düşmesine sayılı günler kaldı, ama toprağı ve dağları mutlu edecek kar yağışı hala yok.

Bu durum normal değil.

Geçmişte memleketimizde havaların soğumasının ardından 7 dağa bir bağa deyimiyle kış başlar, 7 kez Erek dağının zirvelerine bir kez şehir merkezine kar yağmasıyla kışın geldiği varsayılırdı. Her yeri beyaz gelinlik giymişcesine saran kar diz boyu yağardı. Kar yağışının bereket bolluk getirmesi yanında bulaşıcı hastalıkları önlediği söylenirdi.

Kar yağışı bazen iki gün aralıksız sürerdi. O zaman evlerimizin damı çökmesin diye 2-3 kez kar attığımızı olurdu. Öyle ki merdivenle çıktığımız damdan evin arkasında dam boyu biriken kar yığının üzerinden kayarak inerdik. Bacasından duman, içerisinden neşe ve huzur saçan evlerimizin önü ve etrafında kar kış boyu eksik olmazdı.

Yolları kapayarak geçit vermeyen karlı kış mevsiminin çeşitli zorlukları vardı.

Çarşıdaki sokaklarda kar birikince dükkânlar arasında geçişler kar tüneli açılarak sağlanırdı.

Donan içme suyu borularını pürümüz veya ateş yakarak açma çabaları, su kesintisi çileye dönerdi. Bitlis Rahva ve Kuzgunkıran'da yolun kar yağışı nedeniyle kapanarak ulaşımın aksaması olağan durumlardı.

Kışın karın cefasını çektiğimiz kadar sefasını da sürerdik.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme