Eskimeyen şarkılar

Dev bir orkestranın şefi olabilmek marifet gerektirir.

Dev bir orkestranın şefi olabilmek marifet gerektirir.

Düşünün, nasıl oluyor da bir insan, hiç ses çıkarmadan, elindeki çubukla, hatta bazen sadece ellerini kullanarak yüzlerce müzisyenin enstrümanından çıkan sesten sorumlu olabiliyor.

Yani şef doğru tempoyu tutturabiliyorsa, onca enstrümanı çalan müzisyenlerin performansı da ahenk içinde oluyor demektir.

Yaşamı güzel bir melodi haline getirmek de, orkestra şefinin görevine benzer, sadece kulak verip, tempo tutturmayı sağlamak bile çoğu zaman yeterli olabilir.

Bunu yaparken kendi iradenizi kabul ettirmeniz gerekir.

Elbette kabalık ile değil, kendi bakış açınız ile ikna etme yolundaki doğrularınız söz konusu olmalıdır.

Orkestra dinleyicileri, tempo ile coşup, nezaketen değil; gayriihtiyari, yani kendiliğinden sizi alkışlıyorlarsa bilin ki yaşam içinde duruşunuz ile kabul görmüş ve hayatınızın şefi olabilmişsiniz.

Şöyle bir yaşamı irdelediğinizde, doğanın da bir orkestra şeklinde yönetildiğini görürsünüz. Gün, gece, mevsimler, tabiat ve diğer canlıların yaşamlarını idame ettirmesi de görülmeyen bir el tarafından yönetilmiyor mu?

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme