Evet ve Hayır derken...

Sporcu, sonucunu garanti görmediği karşılaşma öncesi heyecan duyar.

Sporcu, sonucunu garanti görmediği karşılaşma öncesi heyecan duyar.

Yatırımcının, fırıncının, esnafın, tüccarın, bankerin hasılı her mesleğin kendine göre gelecekle ilgili bir hayali ve bunun yol arkadaşı heyecanı olur.

Başarırsa önündeki zorluklar düz ova olur, işler yoluna girer tabii ki...

Niçin heyecan duymasın. Örneğin, at yarışı öncesi bahisçilerin heyecanı...

Spor-Toto'nun çeşitli bahis oyunlarını oynayanlar da karşılaşmalar öncesi hayal dünyalarının zenginliğini kurarlar kafalarında ama; sonuç olumsuz olunca "şansa olan inançları" onları bir hafta sonraya davet eder.

Şans kapıyı çalmadı ki yüzler gülsün deyip, yeni umutların peşine takılırlar ister-istemez. Umut tükenmezdi yaşamda.

O zaman yaşamın anlamı kalmaz...

Orhan Veli'nin "Umut fakirin ekmeği//ye Memet ye..." Örneği gibi...

Genel bir kanıdır kimi toplumlarda... "Şans olursa..." insanın bahtı gülermiş kimilerine göre...

Zenginlik de böyleymiş... Önce şansın gülecekmiş...

Kimilerine göre, bu şans işinin de koşulları varmış...

Ticaret dünyasında yerleşik olan "Gemisini yüzdüren kaptandır" söylemi, gelecek/esecek fırtınayı önceden sezen esnaf/tüccar için söylenir.

Bu, piyasanın gidişatını okumakla/bilmekle yani, bu alandaki bilgi birimi ile olur.

Böyle bir bilgi birikiminiz yoksa, kısa sürede "beyaz bayrak" çeker, iflasınızı çaresiz duyurursunuz.

Demek ki; öncelik bilgiye gelip dayanıyor. Siz ne kadar "şans" üzerinden beklentilere kapılsanız bile, sonuçta oynadığınız bahiste binde ya da milyonda kaç kazanma, sonucu bilme, tutturma şansınızı bilmediğinizden hayal hanenizdeki zengin dünyayı yitirmek istemez, peşine kapılıp gidersiniz bir süre...

Siyaset böyle değil elbet...

Sıkı-fıkı, kolkola olmak ister öncelikle... Sonra "ağzı laf eder" olmak, pembe dünyalar yaratıp "umut tüccarlığı" konusunda hüner sahibi olmak gerek...

Dikkatinizi çekti mi, iktidarda kim olursa olsun; ama kişisel, ama toplumsal aydınlık ufuklardan söz etmeyene, umut üzerine umut dağıtmayana rastladınız mı hiç?

Muhalefetin de bundan geri kalır durumu olmaz böyle zamanlarda... İktidarın başarısızlıklarını eleştirirken, iktidar olduklarında yurttaşları çok daha mutlu edeceklerine dair vaatlerini sayar dökerler.

İşte yeniden böyle bir dönemi yaşayacağız.

Durup dururken, bir halkoylaması çıktı yurttaşın önüne...

Sanki, baş belası terörün hakkında gelmiş, işini bitirmişiz gibi...

Sanki, ABD Dolarının yükselişini frenlemişiz gibi...

Sanki, çarşıda pazarda yükselen fiyatlara dur demişiz gibi...

Ama, bu arada haksızlık etmeyelim, "Partili Cumhurbaşkanlığı" için yapılacak oylamanın önceliği var deniliyor ülkem için...

Yani, halkoylamasında "evet"çıkarsa...

O zaman akan sular durur/muş!

xxx

Siyasetçinin umut üzerine heyecanı da böyle işte...

Bir attı mı "Debreli Hasan" usulü oluyor.

Bakmadan Geçme