Fatih Perihan'dan Kıssadan Hisseler...
Hazreti Ömer Camii Müezzini Kayyum Fatih Perihan'dan Kıssadan Hisseler...
6 KÜÇÜK HİKAYE
1- Günün birinde köy halkı yağmur duasına çıkmayı kararlaştırdılar. O gün geldiğinde sadece küçük bir çocuk elinde şemsiyesi ile gelmişti. İşte bu inançtır
2 - Ne zaman ki bir bebeği sevmek için havaya fırlatsan bebek kahkahalar atar çünkü o bilir ki siz onu tutacaksınız. İşte bu güvendir.
3- Her gece rahat bir şekilde yatağa gideriz. Sabaha uyanacağımızın bir garantimiz yoktur ama yinede alarmı kurarız. İşte bu ümittir
4 - Biz, yarınlar için büyük planlar yaparız fakat geleceğimiz sadece tahminlerden ibarettir ve sıfır bilgiye sahibizdir. İşte bu güven ve rahatlıktır.
5- Biz ayrılıkları ve evliliklerdeki problemleri görürüz fakat yinede evleniriz. İşte bu aşktır.
6 - Şimdi siz bunu sizinle paylaşan için özel biri olduğunuza göre, sizde cimri davranmayın ve bunu dostlarınızla paylaşın. İşte bu önemsemektir.
NEFSİMMİŞ MEĞER
Yıllardır kendimi, güyâ tanırdım;
Sanık ben, yargıç ben, hep aklanırdım.
Şeytanı, en büyük düşman sanırdım;
Ondan da beteri.. Nefsimmiş meğer...
Gönlümü, hevâya kaptıran oymuş,
Şuûru şehvete saptıran oymuş,
Tutkuları, putlar yaptıran oymuş,
En sinsi düşmanım.. Nefsimmiş meğer...
Övgü dolu sözlerine kanmışım;
''Kalbin temiz'' demiş, gerçek sanmışım.
Hakk'ı ancak, zor günümde anmışım,
İçimdeki nankör.. Nefsimmiş meğer...
Öyle sevdirmiş ki, dünyayı bana;
Saraylar kurmuşum, üç günlük cana.
Hevâ heves denen, çöplükten yana
Beni sürükleyen.. Nefsimmiş meğer...
Meyhâne meyhâne, hayâl kurmuşum,
Çamurlu yollarda, yalpa vurmuşum,
Adresi hep, münâfıktan sormuşum;
Koynumdaki yılan.. Nefsimmiş meğer...
Dalmışım.. Her akşam cümbüşle meşke,
Kalmamış dilimde, riyâdan başka.
Bir kadehlik, ömrü olan bir aşka;
Beni kul eyleyen.. Nefsimmiş meğer...
Tutkuya döndükçe, giyim markası,
Yerde paspas olmuş, hayâ hırkası.
Kuşatmış kaleyi, şeytan fırkası;
İçindeki casus.. Nefsimmiş meğer...
Ne kadar soyarsa, insan bedeni;
O kadar olurmuş, güyâ medenî.
Bu afyonu, bir çağdaşlık nedeni,
Diyerek yutturan.. Nefsimmiş meğer...
İkbâl korkusuyla, kıstırmış beni,
Kur'ân kapısına, küstürmüş beni,
Zulüm karşısında, susturmuş beni;
Nefsimin zâlimi.. Nefsimmiş meğer...
Namaza, ''Bayramlık'' fetvâsı veren,
Kullukta, ''Mevlid''i yeterli gören,
Farz dururken, nâfileyi gösteren;
Dalâlet rehberi.. Nefsimmiş meğer...
Ağzım bağlı, güya oruç tutmuşum,
Haramları, gözlerimle yutmuşum.
Seher vakti, yorgan döşek yatmışım;
Secdeye musallat.. Nefsimmiş meğer...
Bağ bahçede, hasat vakti gelince;
Hesaplar yapmışım, inceden ince,
Lâkin, Allah için zekât denince;
Elimi bağlayan.. Nefsimmiş meğer...
Vermişim, ''Ne cömert'' desinler diye;
Üç beş çürük çarık, güyâ hediye.
Arkasından, dilenmişim medhiye;
Bu alkış delisi.. Nefsimmiş meğer...
Komşuda katık yok, ben tok yatmışım,
''Tembel'' demiş, gıyâbında çatmışım,
Şevkât dersi vermiş, nutuk atmışım;
Bu sahtekâr maske.. Nefsimmiş meğer...
Kur'ân ehli görmüş, küçümsemişim,
Üstelik cür'etle ''Yobaz'' demişim.
Nice kul hakkını, böyle yemişim;
Oysa gerçek yobaz.. Nefsimmiş meğer...
Necip Fazıl Kısakürek