Fırsatçılık denen ilkellik!
Dünden beri Van'dan gelen telefonlar birçoğu sevindirici birçoğu da üzücüydü.
Sevindirici olanlar TOKİ Deprem Konutlarıyla ilgili umut veren yazdıklarımdı:
'Ağustos'un sonunu iple çekiyoruz.'Diyenler konut bekleyenlerdi.
'Fırsatçılık bizi can evimizden vuruyor.'Diyenler de yıkılan veya ağır hasarlı olan konutlarını tek edip kiraya çıkanlardı.
Fırsatçılık, durumdan çıkar sağlamak insanın en aşağılık olanlarının yeğlediği yöntemdir.
Dilerseniz geriye doğru saralım zamanın filmini…
Deprem olduğunda Van'a ülkemizin bırakınız kentlerinden köylerinden bile yardım yağmıştı. Tek vücut olunmuş, felaketin içindeki Vanlı yurttaşlarımızın hayatta kalmalarına yönelik adeta seferberlik ilan edilmişti.
O acılı günlerde yürek ısıtan olaylar habercilerin çabalarıyla ülkemiz gündemine taşınmıştı. Örneğin yurdun her hangi bir kentinden gönderilen giysiler veya eşyalar içinde unutulmuş para ve altınlar Vanlı depremzedeler tarafından yardımsever yurttaşlara iade edilmiş bu güzellikler yürekten alkışlanmıştı.
Tam tersi olaylar da yaşanmıştı. Örnek verirsek yardım dağıtımlarında sayıları çok az olsa da bazı vatandaşlarımız ihtiyacı olan iki battaniye ise beş battaniye almış, hatta diyelim ev halkı beş kişiyse yirmi-otuz çift eldiveni kaşkol alarak garip bir sahip olma duygusu içinde davranış bozukluğu göstermişti. Bu istisnalar toplum bilimciler tarafından panik hali olarak değerlendirilmiş:
'Felaketin yükünü kaldıramayan bireyler bazen böyle aç gözlülük denilen davranışlar sergileyebilir.' Demişlerdi.
Çok şükür ki bütün bunlar geride kaldı. Panik hali artçı şoklar bile olsa yerini sağduyu ve soğukkanlılığa bıraktı.
Devletin uzanan eli, ülkemizin her karış noktasından gelen yardım ve destek, moralleri yükseltti.
Ama…
Ama çok önemli bir gerçek şimdi Van'da kiracı olarak yaşamını sürdürmek zorunda kalan insanlarımızı sarsmaya başladı.
Van'da kiralar hızla yükseliyor. Örneğin 250 YTL olan bir evin veya dairenin kirası 350 veya 450 YTL oldu.
Veya 400 YTL ise bir evin veya dairenin kira bedeli fırsatçı ev sahibi tarafından 700 YTL' ye yükseltildi.
Bana ulaşan hemşerilerimiz:
'Bunları yazmalısınız! Şu an en önemli dertlerimizden biri kiralar üzerindeki fahiş artışlar!'Diyorlar.
Biliyoruz ki özel mülkiyet ülkemizde yasal olarak koruma altındadır. Ev sahiplerinin iradelerine karışmak özel mülke taciz olarak değer görebilir. Ancak pazarda veya bakkal ve markette satılan her mal gibi kiraya verilen konutların da bir bedeli vardır. Bu bedelin üzerinde fiyat belirlemekte yasalar önünde suçtur!
Ev sahipleri nasıl mal sahibi olma haklarını korumak zorun dalarsa, kiracılar da anlaşmalarını veya kontratlarını yaptıkları ev ve daireler için taşınmazın hak ettiği değerine göre yapma hakkına sahiptirler.
Yani…
Yasal hak ve hukukun ötesindeki insanlık değerlerini de hatırlamak zorundayız. Depremde yaralanmış hemşerilerine el uzatmak, destekte bulunmak yerine hasara uğramamış birden fazla konutunu kiraya veren hemşerilerimizin ellerini vicdanları üzerine koymalıdırlar.
Zaten Ağustos sonunda Edremit ve Kalecik mevkilerinde yapımları hızla süren ve sonuçlanma aşamasına gelmiş yaklaşık on beş bine yakın konut hak sahiplerine kura yoluyla teslim edildiğinde bütün bu sıkıntılar ortadan kalkacak.
Ne var ki kiracı durumuna düşen hemşerilerimiz için fahiş kira artışlarında bulunan diğer hemşeri ev sahipleri, yarın kiracılarının TOKİ Deprem konutlarına geçtiklerinde yolda, sokakta, çarşıda, pazarda karşılaştıklarında yüzlerine nasıl bakacaklar?
Evini yüksek fiyatlarla kiraya veren ve mecburiyet karşısında bu fahiş fiyatlara ses çıkaramayan hemşerilerimiz durup düşünmeliler. Her iki tarafın da yasal yollara başvurduğunda kesinlikle fırsatçı olanların yasalar önünde içine düşecekleri utancı ve hicabı hesap etmelerini tavsiye ederim.
Yazdığım birçok yazıda:
-Unutmayınız! Dünyanın ve Türkiye'nin gözleri Van'ın üzerinde! Diye hemşerilerimin dikkatini çektim.
Şimdi de birden fazla evi olan ve hasar görmedikleri için kiraya veren hemşerilerime seslenmek istiyorum:
-Lütfen acılı günleri unutmayınız! Birlik ve beraberliğe muhtaç olduğumuz bu olağanüstü günlerde hırsınıza kapılarak insanlığı bir kenara koyup üç beş kuruşun hesabını yapmayınız!
Elbette bu fırsatçılık sadece Van'da kiralar konusunda kendisini göstermiyor. İçinde bulunduğumuz Ramazan ayında da ne yazık ki anasından emdiği ak sütü unutan bazı esnaflarda sattığı mallara suni artışlar ilave etmekte ve inancın ayında halkın mağduriyetine neden olmaktadır.
Dilerim bu yazılanlar yöneticilerimizin de dikkatini çeker. Ancak asıl amacım değerlerine her zaman sımsıkı sarılmış hemşerilerimin vicdanlarıdır! Sakın vicdanlarınız yerine cüzdanlarınıza sarılmayı seçip, aynalardaki yüzünüze bakamama utancını yaşamayınız!
Hemşerilerimden e postama mektuplar beklemeye devam ediyorum. Paylaşmak istediğiniz sorunlarınız için bu köşe ardına dek açıktır… vanhaber,şahin akçap,köşe yazıları