Gazetecilerden ders gibi sözler

Üç ayı aşkın bir süre sonra Gazeteci Can DÜNDAR, Erdem GÜL tutuklu oldukları Silivri Cezaevinden tahliye edildiler.

Tek suçları ülkelerinin yönetim erkinin sınır ötesi politikalarını haber yapmaktı.

Bir gazetecinin görevi yaşanan olayları irdelemek, belgelere dayanarak haber yapmak ve var olan yanlışlara ya da doğrulara ışık tutmaktır.

Onlar da öyle yaptılar… Yanlışlara dikkat çekerek ülkenin güven sorunu yaşamaması ve barışçı politikalarına zarar vermemesi için kanıtlara dayalı haberlerle hem kamuoyunu aydınlatmak hem de yönetenlerin düşülen gafletten hızla çıkmalarını sağlamaya çalıştılar.

Gazetecilik bizim gibi ülkelerde en zor ve sorumluluk isteyen mesleklerden biridir. Ya objektif gazeteciliği seçecek ya da var olan egemen iktidarın ya da sınıfların borazanlığını yapacaksınız.

Namuslu gazeteci halktan ve doğrulardan yana olan gazetecidir. Ki onlar her zaman baskı altında tutulur, işkencelerden geçirilir, tutuklanıp özgürlüklerinden edilirler. Ancak isimleri ve çabaları her zaman halklarının yüreğine yazılır. Diğerleri ise silik, kalemleri başka iradelerin emrinde, basiretleri bağlanmış olarak görev yaparlar. Mesleki ömürleri sahiplerinin iki dudağının ucundadır.

Can Dündar ve Erdem Gül nihayetinde suçsuz bulunularak tahliye edildiler. Tahliye edildikleri güne kadar onların onurlu mücadelesini yakından izleyen aydınlar Silivri'de cesaret ve destek nöbetleri tuttular. Tutukluluklarının yanlışlığına inanan dışarıdaki gazetecilerde köşelerinde iki gazeteciyi gündemde tuttular. Dünyanın dört bir yanından yükselen özgürlük sesleri de çoğalınca Silivri'nin kapıları her iki gazeteciye de ardına dek açıldı.

Salıverildikleri gün basın mensuplarının uzattıkları mikrofonlara konuşan Can Dündar ders veren sözlerle bir kez daha alkış aldı.

Dedi ki:

'Üç ayı aşkın süre kin, intikam gibi zehirleyen duyguların yüreklerimizde yer etmesine izin vermedik. Yaptığımız görevin yanlış olmadığına da inanmaya devam ettik. Ancak mücadelemiz devam edecektir.'

İki gazeteci…

Kendi ve sevdiklerinin ömürlerinden koparılıp alınan doksaniki günün yok edilmesine rağmen aynen böyle konuştular.

Kin ve garez, düşmanlık, öç duyguları taşımayacaklarını haykırdılar.

Bu müthiş ders gibi sözleri, dilerim yüreği ve aklı kin, garez, fesat ve fitne bağlamışlar çok iyi değerlendirirler. İnsan olmanın bu güzel örneğini veren gazetecilere selam olsun!

Bakmadan Geçme