Geçen yıllar!
Şimdi benim on yedi yaşımı, o tadına doyulmaz günlerimi, İğde çiçeği kokulu anılarımı, melikan çomağının kulağımın dibinden geçerken çaldığı ıslığı, kuzine sobanın üstünde kaynayan çaydanlığın çıkardığı melodiyi, dut ağacındaki sığırcığın söylediği şarkıyı, şoratandan şırıl şırıl akan saman sarısı yağmur suyunu, damlarda kurutulan sütül eriklerin tadını, rüzgarda salınan çivit kokulu çamaşırları, öküz arabasının aheste ahesta gidişini, şile'nin, asude'nin ve cılbır'ın unutulmuşluğunu bana geri verin desem. Beni duyar mısınız? Beni dinler misiniz?
Şimdi benim on yedi yaşımı, o tadına doyulmaz günlerimi, İğde çiçeği kokulu anılarımı, melikan çomağının kulağımın dibinden geçerken çaldığı ıslığı, kuzine sobanın üstünde kaynayan çaydanlığın çıkardığı melodiyi, dut ağacındaki sığırcığın söylediği şarkıyı, şoratandan şırıl şırıl akan saman sarısı yağmur suyunu, damlarda kurutulan sütül eriklerin tadını, rüzgarda salınan çivit kokulu çamaşırları, öküz arabasının aheste ahesta gidişini, şile'nin, asude'nin ve cılbır'ın unutulmuşluğunu bana geri verin desem.
Beni duyar mısınız? Beni dinler misiniz?
Sizde bana:
Sevgi tadında, Sevda tadında, aşk tadında, horhor suyu tadında, Hüsamettin Subaşı'nın türküleri tadında yağmurdan sonra Kalecik'in üstünde beliren gökkuşağı tadında, sonbaharın üşüten soğuğunun göğsüme ve yüzüme vurup geçerken Kale'nin tepesinden Vangölü'nü seyredişim tadında, lapa lapa kar yağarken pencereden dışarıyı izleyişim tadında, TRT'nin arkasındaki göz alabildiğine uzanan çayırların üstünde top oynarken yere düştüğümde aldığım çimen kokusu tadında, Sisarderesi'nin sakinliği tadında, itfaiyenin Cumhuriyet Caddesi'ni sulayışı tadında, mellaki armut tadında,tekgöz kedinin bakışındaki saflık tadında, Şamranaltı'nın şirinliği tadında ve Şehri VAN tadında bir şeyler söyler misiniz?
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ