Geçmişe Vefa, Geleceğe Miras: Eski Van'ın Sessiz Çığlığına Kulak Vermek

Gazetemiz yazarı Ümran Öztürk'ün Prof. Dr. Gülsen Baş Terzioğlu ile yaptığı röportajın son bölümünü okurlarımızla buluşturuyoruz.

Röportaj: Ümran Öztürk

Eski Van Şehri'nin kültürel mirasını geleceğe taşımak için yürütülen titiz restorasyon ve kazı çalışmalarını, bu sürece gönül veren Prof. Dr. Gülsen Baş Terzioğlu'nun samimi anlatımıyla dinliyoruz. Van'ın tarihini sadece korumak değil, yaşatmak için atılan adımlar, yerel halktan uluslararası tanıtıma uzanan bir bilinç yolculuğuna dönüşüyor.

Van'daki tarihi yapılarla ilgili yapılacak restorasyonlar, bölgedeki turizmi nasıl etkileyecek? Bu restorasyonlar, yerel ekonomiye nasıl katkı sağlayabilir?

Eski Van'da bulunan tarihi anıtsal yapıların restorasyonunu salt bir restorasyon çalışması olarak görmemek gerekir. Zira Eski Van'da Bakanlığımızın başlattığı projeler zinciri, bundan çok daha ötesidir. Eski Van'ın, ören yerine dönüştürülmesinin önemini bu noktada bir kez daha vurgulamak gerekir. Bu dönüşümle birlikte Eski Van'ın bugüne ulaşan unsurlarıyla koruma altına alınması ve geleceğe taşınması gerçek manada mümkün olacaktır. Ören Yeri Çevre Düzenleme projesinin hayata geçirilmesi ile birlikte etrafını çevreleyen surlarla sınırlarının belirgin hale getirildiği, giriş-çıkışların kontrol altına alındığı, restore edilerek yürüyüş rotalarıyla birbirine bağlanan yapıların kentin bir parçası olarak sergilendiği, sesli ve görsel bilgilendirme yöntemleriyle bu tarihi kentin tecrübe edileceği zamanlara çok daha yaklaşılmış görünüyor.

Son zamanlarda Van'da en fazla ilgi gören tarihi alanların başında Eski Van gelmektedir. Bu ilgi, başlatılan çalışmaların sosyal medya ve basındaki yansımalarıyla da doğrudan ilişkili görünmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 'Geleceğe Miras' projesine dahil edilmesiyle birlikte hızlandırılan çalışmaların yerel yönetimimiz tarafından da sahiplenilmesi, bu alana dair farkındalığın artmasında etkili olmuştur. Bütün bu çalışmaların tamamlanmasının ardından, Van şehir merkezine sadece 4 km mesafedeki bu eşsiz tarihi kentin, sahip olduğu doğal güzelliklerle birlikte hak ettiği değeri göreceği, Van ve bölge turizmi için bambaşka bir katma değer ortaya koyacağı aşikardır.

Eski Van Şehri'nin tarihi ve kültürel zenginliklerinin dünya çapında daha fazla tanıtılması için neler yapılabilir? Uluslararası düzeyde bir tanıtım stratejisi var mı?

Bu anlamda çok iyimser bir tabloya sahip olduğumuz ne yazık ki söylenemez. Kentin tüm turistik değerlerinde olduğu gibi Eski Van konusunda da uluslararası bir tanıtım stratejimiz, maalesef yok. Ancak bu tarz bir stratejinin oluşturulmasının öncesinde; Van'ın, Vanlının, Van'da yaşayanların, yerel yönetimin, bürokrasinin, turizm sektörünün ve kentin geleceğini önceleyen tüm kesimlerin Eski Van'ın ne anlama geldiğini ve bu alanın kültürel bir turistik merkeze dönüşmesinin ne tür kazanımlara yol açacağının farkına varması gerekir. Doğru müdahalelerle şekillendirilmiş bu tarihi alanın kentin tüm paydaşları tarafından samimiyetle sahiplenilmesinin ardından bazı şeylerin kendiliğinden gelişeceğine inanıyorum. Geçmiş artık tüm dünya için çok kıymetli. Dolayısıyla siz sahip çıktığınız ve kıymetini bildiğiniz oranda özgün tarihi doku evrensel bir değer kazanıyor. Strateji geliştirme işi ise çok daha kolay ve anlamlı hale geliyor.

Eski Van Şehri'nin restorasyonu ile ilgili ulusal ve uluslararası düzeyde işbirlikleri veya destekler var mı?

Eski Van şehri 1. derece arkeolojik sit alanıdır. Bu alandaki taşınmaz mimari eserlerin bir grubu Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün mülkiyetindedir. Dolayısıyla bu yapıların restorasyonu Vakıflar'ın himayesinde gerçekleştirilmektedir. Geriye kalan yapılar ise Kültür Turizm Bakanlığı tarafından restore edilmektedir. Bütün restorasyon çalışmalarında özellikle de Van Valiliği'nin ciddi bir desteği söz konusudur.

Eski Van Şehri'ndeki kazılarda yer alan kazı ekibi hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu alandaki uzmanlıklar nasıl bir araya geliyor?

Eski Van şehrinde yürütülen kazı çalışmalarında çok farklı disiplinlerden bilim insanları ve öğrenciler yer almaktadır. Kazı Başkanı olarak ben Sanat Tarihçiyim. Çalışma alanının Sanat Tarihi'nin inceleme alanına girmesinden ötürü, ekipte Sanat Tarihçi uzmanların çoğunluğu oluşturduğunu söyleyebilirim. Bu anlamda, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nden öğretim üyelerinin yanı sıra lisans ve lisansüstü öğrencilerin çok ciddi bir katkısı mevcut. Bununla birlikte Eski Van'da oldukça zengin bir ekip çalışmasının söz konusu olduğunu belirtebilirim. Alanın çok yönlü sorunlarına geniş perspektiflerde çözüm yolları geliştirebilme maksatlı olarak değişik üniversitelerimizden Mimarlık, Tarih, Arkeoloji, Şehir Planlama, Antropoloji, Jeoloji disiplinlerine mensup bilim insanlarımız ve öğrencilerimizden de destek alınmaktadır.

Van ilinin yerel halkı, kazı çalışmalarına nasıl bir katkı sağlıyor? Yerel halkın bu projelere dahil olması konusunda ne gibi adımlar atılmaktadır?

Kazı çalışmaları noktasında yerel halkın manevi bir desteği elbette söz konusudur. Ancak Van halkının, 'Eski Van' konusunda ciddi bir bilinçlendirmeye ihtiyaç duyduğu da aşikardır. Bu alanın bilinir kılınması ve ezbere cümlelerin ötesinde doğru anlatılması gerekir. Bu anlamda sadece yerel halk değil, yerel yönetimlere de çok iş düşmektedir. Toplumun farklı kesimlerinin de işin içerisine dahil edildiği bilgilendirme toplantıları, tanıtımlar, ortak iş birlikleri ile bu bilinç düzeyinin ilerleyen dönemlerde bugünkü durumundan çok daha pozitif noktalara taşınabileceği umut edilmektedir. Kazı Başkanlığı ve ekibimiz adına bu hususta ekstra bir çaba harcayacağımızı belirtmek isterim. Van, böyle bir tarihi alana sahip olmasıyla aslında ne tür bir değeri bünyesinde barındırdığının farkına varmalı, bu değere sahip çıkma ve geleceğe taşıma anlamında elinden gelen her tür gayreti göstermelidir.

Şehirlerimiz malum her geçen gün daha da fazla birbirine benziyor ve bu şehirleri özgün kılan tek şey tarihi alanları ya da doğal güzellikleri. Bu anlamda Eski Van dikkat çekici bir boyutuyla öne çıkıyor. Tarihi ve doğal güzellikleri bir arada sunma potansiyeline sahip olan bu eşsiz alan, fauna ve flora zenginliği ile de pek çok çeşitliliği bir arada gözlemleme vaadi sunuyor.

Umarım yakın zamanda Van olarak, Van halkı olarak, Van'ın geleceğini önemseyen tüm paydaşlar olarak bu değerin farkına varır ve Kültür ve Turizm Bakanlığımızın başlattığı bu projeye sahip çıkarak, hedeflenen noktaya varmasında elimizden gelenin ötesinde bir çaba gösterebiliriz.

Kıymetli hocam Bu keyifli ve ufuk açıcı sohbet için size gönülden teşekkür ederim. Bilginiz, içtenliğiniz ve zarif anlatımınızla röportajımıza bambaşka bir renk kattınız. Sizinle Van'ı konuşmak muhteşemdi. İyi ki zaman ayırdınız, iyi ki bu güzel söyleşi gerçekleşti.

Prof. Dr. Gülsen BAŞ TERZİOĞLU Kimdir?

Prof. Dr. Gülsen Baş Terzioğlu Van'da doğmuş ve 1994-2006 yılları arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünde lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamlamıştır. 2007'de yardımcı doçent unvanı kazanmış aynı bölümde görevini sürdürmüştür. 2013 yılında Türk İslam sanatları Anabilim Dalı'nda doçent olan Gülsen Baş Terzioğlu 2018'de profesör unvanı almıştır. 2019 yılından itibaren Sanat tarihi Bölüm Başkanlığını yürüten Terzioğlu ayrıca aynı üniversitenin Turizm Fakültesi Dekanlığı görevini de sürdürmektedir. 2011-2015 yılları arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen Bitlis Kalesi Kazı Başkanlığı görevini üstlenmiş ve konuyla ilgili çeşitli yayınlar hazırlamıştır. 2022 yılında Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen Eski Van Şehri Kazı Konservasyon, Restorasyon, Rekonstrüksiyon, İşlevlendirme ve Çevre Düzenleme Çalışmaları projesinde bilimsel danışmanlık yapan Gülsen Baş Terzioğlu, 2024 yılında Cumhurbaşkanlığı kararı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle Eski Van Şehri kazı başkanı olarak görev yapmaya başlamıştır. Gülsen Baş Terzioğlu'nun Türk İslam Sanatları üzerine çok sayıda bilimsel çalışması bulunmaktadır.

SON

Bakmadan Geçme