Geçmişi Kendi Zaman Dilimine Taşıyan Ada Cunda
Doğanın cömertliğini sonuna kadar sunduğu bu coğrafyada tarihi taş evleri, labirenti andıran dar, dik ve uzun sokakları, rengarenk çiçekli bahçeleri, balıkçıların yolunu bekleyen kedileri ile sevimli, şirin tarih kokan bir adadır Cunda.
Doğanın cömertliğini sonuna kadar sunduğu bu coğrafyada tarihi taş evleri, labirenti andıran dar, dik ve uzun sokakları, rengarenk çiçekli bahçeleri, balıkçıların yolunu bekleyen kedileri ile sevimli, şirin tarih kokan bir adadır Cunda.
Ayvalık'la adeta yarışan ve bir çekim merkezi haline gelen Cunda /Alibey Adası'nı bir kaç kelimeyle anlatmak zorunda kalmış olsam seçeceğim kelime kesinlikle sakinlik, dinginlik ve huzur olurdu. Yılın dört mevsimi dingin, sakin ve huzur dolu.
Van gezgini Gülten Ödemiş'le birlikte yaptığımız üç günlük körfez gezisi boyunca unutamayacağımız manzaralar lezzetler yaşadık.
Körfez gezimizin İlk durağı Cunda /Alibeyadası oldu. Burası gürültüden uzak huzuru bulacağınız bir yer. Kulağınıza insan sesine karışan dalga sesleri gelecek. Güneşiyle yakmayan, nemiyle bunaltmayan Ayvalık'ın gözbebeği, renkli kültürü, tarihi taş evleri, tarihi dokusunu oluşturan kiliseleri ile Cunda adasındayız artık. Zamanımızı iyi değerlendirmek için yaptığımız programa harfiyen uyuyoruz.
Aracımızla Cunda'ya girdiğimizde ilk uğrak yerimiz adanın simgesi konumundaki merkez Taksiyarhis Kilisesi oldu. Sarımsak taşından yapılan kilise, günümüzde restore edilerek Rahmi M. Koç Müzesi'ne dönüştürülmüş durumda.
Yel değirmenlerinin de olduğu müzede Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı da bulunmakta. Bir zamanlar kilise olarak kullanılan odanın bir tarafında freskler, diğer tarafında eski el yazması ayetler var. Kitaplığın raflarında, dolaplarında her yaşa uygun değişik konulardan kitaplar, minyatür arabalar, saatler ve birçok obje mevcut. Aşıklar Tepesi olarak da anılan tarihi bina müze, kitaplık ve cafe'si ile kültürel zenginliklerin iç içe geçtiği tarihi bir mekandır. İşte bu mekanın Cafe'sinden Cunda evleri, kiliseler, tekneler, mavi bir atlas gibi serili deniz ve denizi süsleyen adalar görsel bir şov sunar gibi karşımıza dizilmişti. Kahvelerimizi yudumlarken hayranlıkla izlediğimiz bu eşsiz manzara tıpkı usta bir ressamın elinden çıkmış tablo gibiydi.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...