Geçmişten Günümüze Öğütler

Babam anlatırdı... Bu öyküyü sizlerle paylaşmak istedim. Neden mi? Çevremizde, o kadar çok kişi bilmediğini biliyormuş gibi davranıyor ki, bu da neticede karşımıza kalifiye olmayan işler, burnu havada kibirli insanlar çıkarıyor.

Babam anlatırdı...

Bu öyküyü sizlerle paylaşmak istedim.

Neden mi?

Çevremizde, o kadar çok kişi bilmediğini biliyormuş gibi davranıyor ki, bu da neticede karşımıza kalifiye olmayan işler, burnu havada kibirli insanlar çıkarıyor.

Neyse!

Öyküye geçelim. Delikanlı genç kıza güzelliği nedeniyle aşık olmuş ve akabinde de evlenmiş. Zamanla, karısının beceriksizliğinin, herşeyi ben bilirim huyundan ortaya çıktığını anlıyor. Ancak bu durum canını sıksa da düzelir umudu ile sabır gösterir. Bir gün işe giderken; gelin kız, "bu akşam ne pişireyim?" diye sorar, delikanlı umutsuzca "pilav pişirirsen yeter" diye cevap verir. Kız her zaman ki tutumu ile "ben çok güzel pilav pişiririm" der. Kocası gittikten sonra ne yapacağını, nasıl pilav pişireceğini kara kara düşünürken, komşunun yaşlı ninesinin bahçede oturduğunu görür.

Bir koşu ninenin yanına gider ve halini, hatırını sorduktan sonra lafı pirinç pilavı pişirmeye getirir. Nine anlar gelinin derdini ve yardımcı olurum diye başlar pilavın nasıl pişirildiğini anlatmaya. Ne diyorsa gelin kız "ben biliyorum" der. Nine, uzun yılların tecrübesi ile küçük bir ders vermek ister kıza ve "pilavın suyunu koyduktan sonra üzerine birde kesme tezek koy, temini daha iyi alsın" der. "Ha, kocan gelinceye kadar tencerenin kapağını açma" diye de tembihler. Gelin, "zaten bende böyle yapıyorum" diyerek koşmuş, pilavı ninenin tarifi üzerine yapmış. Herşeyin yolunda gittiğinden emin bir tavır ile yorgun gelen kocasına sunmuş yemeğini. Tencerenin kapağını açınca, tezekli pilavı gören koca önce sinirlenmiş, ancak yapılacak birşey olmadığını anlayınca, sormuş olanı biteni.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme