Gelde Kanser Olma!

Hayatımızı kuşatan, onsuz yapamayacağımız ve yaşantımıza kolaylık, konfor ve kalite getirdiğine inandığımız birçok materyalin ana maddesi, yapılan araştırmalara göre kanser yapıyor.
Kanser hastalığı, grip salgını gibi bütün vücut organlarını ele geçirmeye hızla devam ediyor. Uzmanlar kanseri önlemek ya da tedavi etmek için ne kadar uğraşsa da kanser çeşitlerine ve hızına henüz yetişilebilmiş değil.
Neden kanser oluyoruz…
Eskiden biri canımızı çok yakarsa, ya da çok üzerse 'beni kanser ettin' diye karşısındakini üzmek için bu hastalığı öne sürerdi. Şimdi kanser olmayan var mı acaba?
PEKİ, NEDEN KANSER OLUYORUZ?
Kanser yapan nedenler hakkında bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum:
*Kimya ve ilaç endüstrisinde, kauçuk, film ve yapıştırıcı madde üretiminde, matbaacılıkta, kuru temizlemede ve rafinerilerde yakıt ve çözücü olarak kullanılan benzen, kemik iliği ve kan kanserine (lösemi) neden oluyor.
*Petrokimya sektöründe, demir çelik endüstrisinde, termik santrallerde, evsel ısınmada, ulaşım araçlarında kullanılan bu iki fosil yakıt, akciğer, mesane ve kemik iliği kanserine yol açıyor.
*Maden işletmelerinde, halı, kauçuk, cam, suni deri, kğıt sektörü, deri tabakalama ve beyazlatma işlemlerinde yoğun olarak kullanılan arsenik ve bileşenleri, akciğer, karaciğer ve deri kanserine neden oluyor.
*Şehir su şebeklerindeki suyun içilebilmesi için kullanılan vinil klorür, karaciğer, akciğer ve beyin kanserine neden oluyor.
*Sigara içenlerde ve fazla sigara içilen yerlerde bulunanlarda; akciğer, nefes borusu, gırtlak, ağız ve mesane kanserine neden oluyor.
*Güneşten gelen ultraviyole ışınları, röntgen ışınları, bazı radyoaktif elementler, radyoterapi ve radyolojik araştırmalarda (röntgen, MR, Tomografi) kullanılırken, günlük kullanım araçları olan; cep telefonları, bilgisayarlar, internet, kablosuz modemler, uydu alıcıları, baz istasyonları, güvenlik kapıları, radar kullanımı, radyo dalgaları; kemik iliği kanseri, deri ve tiroit bezi kanseri ve kan kanserine neden olmaktadır.
*Sıcak havalarda açığa çıkan ve sürekli soluduğumuz asfalt buharı kanser yapıyor.
BİTMEDİ ÜZGÜNÜM EN ÖNEMLİSİNİ EN SONA BIRAKTIM (GDO)
Hepinizin bildiği gibi, 1980'li yıllardan bu yana, anormal bir şekilde artan dünya nüfusunu besleyebilmek için gen mühendisleri, bitki tohumlarının genleriyle oynayarak, bu bitkilere başka bitkilerden, organizmalardan, gen, protein, hormon vb gibi maddeler aktararak 'Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar' ya da kısaca GDO denilen 'Frankenstein Gıdalar' üretmeyi başardılar. ABD'de ilk GDO'lu ürün, 1996 yılında ekildi. Sonrası da çığ gibi geldi ve içinden çıkılamaz, geri dönülemez bir kbusun içerisinde bulduk kendimizi.
Uluslararası bağımsız araştırma kuruluşları, saygın üniversiteler, akademisyenler ve laboratuvarlar tarafından sürdürülen çalışmaların sonucunda, birbirinden ayrı, yüzlerce rapor yayınlandı. Hepsinde de ortak olan birkaç nokta vardı; GDO'lu ürünler, kansere neden oluyor,
*Bugün için ülkemizde, 1.000 (bin)'e yakın GDO'lu ürünün satıldığı ve tüketildiği tahmin edilmektedir.
*GDO'lu olma olasılığı çok yüksek olan; mısır (% 88), soya (% 91), şeker pancarı (% 71) ve pamuk (% 85), kanola yağı (% 50'den fazla)
*Kültür mahsulü deniz ürünlerini tüketmeyin. Unutmayın, somon, çupra, levrek vb gibi bu tür kültür balıklarını üretebilmek için, ülkede tutulan hamsi, sardalya gibi küçük ve Omega3 kaynağı balıkların yüzde 70'i yem olarak kullanılmakta, GDO'lu diğer başka yem altyapısıyla takviye edilmekte, lezzetli ve doğal bu balıklar, lezzetsiz, tatsız ve tam olarak nasıl üretildiğini bilemediğimiz kültür balıklarına dönüştürülmekte
*GDO'lu olduğu kesin olarak bilinen sakarin, fruktoz vb tüm yapay tadlandırıcılardan (Nutra Sweet), bu yapay tadlandırıcıların kullanıldığı alkollü, meyveli içki ve içeceklerden, kokteyllerden, sakız ve şekerlemelerden, tatlılardan, masaüstü tadlandırıcılarından, suda çözünen tatlandırılmış vitamin haplarından, öksürük şuruplarından kaçının, bu tür ürünleri kullanmayın.
* Avrupa Birliği ülkelerinde GDO'lu ürün uyarılarının etiketlerde kullanılması zorunludur ancak, ABD, Kanada ve Türkiye gibi ülkelerde (mevcut bir yasamız olmasına rağmen) henüz yerleşmiş ve yaygın bir uygulama yoktur. Bu açıdan, sizin bireysel araştırma çabalarınız, sağlığınızla ilgili önemli riskleri minimuma indirebilir.
*'Organik Ürün' sözcüğünün bu ürünün tamamen doğal olduğu anlamına gelmediğini bilmelisiniz. '% 100 Organik' ibaresi olmayan gıda maddelerinin de, % 30 oranında GDO içerebileceğini unutmayın.
Bu kadar neden ve sebep varken kanser olmamıza bir ihtimal arada kurtulanlar olur diye bir diğer önlemde Nükleer ve termik santrallerin kurulmasıyla tamamlanıyor.
Oysa kömür yakıtlı termik santraller, çevresine kanserin her çeşidini hediye etmekte.
Yinede her türlü önlem alınmalı ve anca beraber, kanca beraber bu yolda ilerlemeliyiz.
Neler kanser yapar acaba diye araştırma yaparken aklıma tek soru takıldı.
Acaba kaç kişi kanser değil?
Bence uzmanlar kanser olmayanları bulup neden olmadıklarını araştırmalı diye düşünüyorum.
Eskiden nazardan çatladı, göz değdi öldü derlerdi…
Üzüntüsünden ince hastalığa yakalandı ya da kanser oldu denirdi.
Valla kanser olmak için hiç kendinizi üzmenize gerek yok.
GELDE KANSER OLMA DEMİ…
Sevgiyle ilerleyin… vanhaber,van, haber, van haber bedia barak, gelde kanser olma, gdo, doğal, kanser

Bakmadan Geçme