Göç göç oldu göçler yola dizildi
Bir önceki GÖKYÜZÜNDE ŞENLİK VAR başlıklı yazımda, mevsimin güze dönüşmesiyle Anadolu'ya konuk olan göçmen kuşların artık başka sıcak iklimlere göçünden söz ettim ve avcılık sporun (!) ilkelliğinden söz ettim.
Takipçilerim arasında olan öğrencilerimden mesajlar aldım.
'Hocam bu yazınızda yerlerinden, yurtlarından, vatanlarından edilen insanları da hatırlattınız bize.' Diyorlar.
Doğru bir saptamadır yorumları…
Canlıların hepsi için geçerlidir iklim değişikliğindeki göç.
Gökyüzü dostlarımız yeni yaşam alanlarına kanat çırparken soylarını devam ettirmek için içgüdüleriyle hareket ederler ve hayatlarını yaşadıkları sürece hep göçlerle sürdürürler.
Kaç gündür sevindiğim bir haberi takip ediyorum basından…
Kurban bayramına günler kala iç savaş nedeniyle vatanlarından sökülmüş Suriyeliler yurtlarına dönüyor. Çoluk çocuk… Kız kızan… Ve habercilerin objektiflerine yansıyan yüzlerinde heyecan ve sevinç var. Tıpkı şu an bölük bölük turnaların göçe hazırlandıkları telaşı yaşıyorlar.
Dünyamız garip… Dünyamızı oluşturan milyonlarca insan tuhaf…Yüzyıllar boyu yaşadıkları savaşlardan, kıtlıklardan, doğal felaketlerden ders almamış gibi… Patlayan her silah, ayrıştıran her alçak politika onları çil yavrusu gibi dağıtmaya devam ediyor.Ve aklın en büyük değer olarak verildiği insanlar geçmişin muhasebesini yapmak yerine bu acıları kader olarak beleyip, boyun eğmeye devam ediyor.
Oysa formül çok basit…
Formülün adı barış içinde bir arada yaşamak!
Düşman belli…
Düşman birlik ve beraberliği çıkarlarına uygun görmeyen sömürenler ve onların inşa ettikleri Kapitalizm ve vurucu gücü emperyalizm.
Bugün Ortadoğu topraklarının nihai egemeni olarak kendini gören Yahudiler bile İkinci Dünya Savaşında yaşadıkları acı ve zulmü unutup mislini gasp ettikleri toprakların sahiplerine sunuyor.
Muhacirlik, zorunlu tehcirler sanki insanlık tarihinde hiç yaşanmamış gibi görmezden geliniyor.
Varsa yoksa hükümranlık.
Hâlbuki yorgun olsa da dünyamız var olan zenginlikleriyle tüm insanlara yetecek değerde.
Bütün bu zenginlikleri insanca paylaşmak yerine savaşçı yöntemlerle hepsi benim demek barışın asla olmadığı sürgit bir kavgaya davet demektir.
Dünya şu an bayram için yurtlarına dönen Suriyelileri tıpkı göçe hazırlanan göçmen kuşlar gibi izlemeli ve ders çıkarmalı. Ve kimse unutmamalı ki sömürünün olduğu bir dünyada bugün Suriyelilerin yaşadığını yarın bir başka ülkenin insanlarının yaşaması kaçınılmazdır.
Mutlulukta, kederde dünyanın tüm uluslarının ortak paydasıdır.
Ve mutluluğun tek yolu savaşsız ve sömürüsüz bir dünyanın yaratılmasıdır.
Bugün insanlara gönderilen tüm kutsal kitaplarda barış tek ve geçerli mesajdır. Bunun aksini iddia eden din yoktur, var olan iddiasında olanlar da dini hayasızca kullanan insanlık düşmanlarıdır.