Göç
Göç yaşadığımız dünyanın önemli gerçeklerinden biri. Uzak Asya'dan, Ortadoğu'dan, Afrika'dan çok sayıda insan dün olduğu gibi bugün de, dağ - bayır, nehir - deniz, kış - güz demeden aç - susuz yollarda.
Göç yaşadığımız dünyanın önemli gerçeklerinden biri.
Uzak Asya'dan, Ortadoğu'dan, Afrika'dan çok sayıda insan dün olduğu gibi bugün de, dağ - bayır, nehir - deniz, kış - güz demeden; aç - susuz yollarda.
Onların gidişleri geri dönmek kaydıyla giden kuşların gidişlerine benzemiyor; çoğu geri dönmemek üzere gidiyor.
Göç yollarındakiler, şu ya da bu şekilde sınırları geçiyor; dillerini, kültürlerini bilmedikler insanlarla muhatap oluyor; ellerindekini avuçlarındakini harcayarak, maldan, candan vererek uzaklardaki hayali bir yerlere ulaşmaya çalışıyorlar.
Gidenlerin bir kısmı çağdaş sömürgecilerin, onların maşası, taşeronu durumundaki terör örgütlerinin yakıp yıktığı ülkelerini, evlerini ocaklarını bırakarak can havliyle düşmüşler yollara.
En değerli varlıklarını; yaşlı çoluk çocuk canlarını ve varsa taşıyabilecekleri değerli şeylerini almışlar yanlarına.
Büyük çoğunluğunun amacı; mevcut yaşam koşullarını değiştirmek, yıkımdan çatışmalardan kaçıp yaşama tutunmak; yabancı güçlerin modern silahlarıyla, uçaklarıyla, tanklarıyla yaşanmaz kıldıkları ortamları terk edip canlarını kurtarmak. Eşlerini evlatlarını, büyüklerini sebebini tam kavrayamadıkları savaş belasından uzaklaştırmak. O akşam nerede konaklayacaklarını, yarın ne yiyip ne içeceklerini hesaba katmadan bir an önce bombaların, mayınların patladığı ortamları geride bırakmak.
Aşağı yukarı hepsinin hedefi gelişmiş ülkeler.
Afganistan'dan, Suriye'den, Afrika ülkelerinden yola koyulanların hedefleri Avrupa kıtası.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...