Gözyaşı ve kahkahası birbirine karışır çocuğun

'Çocuk, dilini, haklarını ve geleneklerini bilmediği yabancı bir ülkede kaybolmuş gibidir. Bazen yalnız başına yürümeyi tercih eder, zorluklarla karşılaştığında ise bilgi ve tavsiye arar. İşte o zaman, sorularına cevap verebilecek dikkatli bir rehbere ihtiyaç duyar' demişti Janusz Korczak.

"Çocuk, dilini, haklarını ve geleneklerini bilmediği yabancı bir ülkede kaybolmuş gibidir. Bazen yalnız başına yürümeyi tercih eder, zorluklarla karşılaştığında ise bilgi ve tavsiye arar. İşte o zaman, sorularına cevap verebilecek dikkatli bir rehbere ihtiyaç duyar" demişti Janusz Korczak.

20 Kasım 2016 Dünya Çocuk Hakları Günü idi. Ne yazık ki çocuk hakları ayaklar altına alınmış durumda. Bu gün tüm dünyada, özellikle de savaşın hiç bitmediği coğrafya olan Ortadoğu'da savaşın en yakın tanıkları çocuklar katlediliyor, yaralanılıyor, öldürülüyor. Bombalara hedef olan o minik bedenler enkazlar altında kalıyor. Vahşeti tüm dünya maalesef sessiz sedasız izliyor. Savaşın ve kokuşmuşluğun cezasını önce çocuklar çekiyor. Diğer yandan toplumda daha acımasızca başka şeylerde yaşanıyor. Taciz ve tecavüzün, cinsel istismarın gölgesi bugün bebeklerimizin beşiğine kadar düşmüşse kendimizi de sorgulamamız gerekiyor. Çocuklarımızın geleceği talan ediliyor. Her zamanki gibi yine annelere ve kadınlara çok iş düşüyor. Çocuklarımızla kız erkek demeden güçlü bir iletişim geliştirmek zorundayız. Çocuğumuzla aramızda korku dağlarını yıkmalı, onların sonsuz güven duyacakları ebeveynler olmalıyız. Daha sevgi dolu, daha şefkatle yaklaşmalıyız. Bu sapkınlar hepmi vardı yoksa yenimi türediler, mantar gibi? Hergün bu iğrenç olayları duymak ve okumak ruh sağlığımızı ziyadesiyle bozuyor. Ya bu çirkinliklere maruz kalan yavrularımızın ruh sağlığı ne durumda. İstismar ve tacizlerle bu savunmasız minik bedenlerin ruhları onarılamayacak yaralar alıyor. Yaşamları boyunca ruhsal problemler ve psikolojik sorunlar yaşıyorlar. Belki de ölüm bu yaşananların yanında hafif kalıyor. Bunların dışında Her 10 kız çocuğunda biri 15 yaşına gelmeden cinsel şiddete maruz kalıyor yine her yıl 17.000 civarında çocuk çeşitli sebeplerden kayboluyor.

20 Kasım1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 193 ülke tarafından onaylanmış, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'vardı. Sözleşmenin amacı çocuğu büyüklerin tehlikelerinden korumaktır.

Günümüzde yaşananlara bakılırsa bu sözleşme sadece var olmak için var.

Çocukluğuyla barışık olmayan yetişkinliği ile savaş halindedir. Korkutulmuş, sindirilmiş, cinsel tacize, şiddete maruz kalmış reşit olmadan gelin olmuş. Aşağılanarak büyütülmüş çocuklar ürkek, korkak ve ikiyüzlü olurlar. Bundandır ki acımızı, sevincimizi, neşemizi çocukluğumuzdan alırız. Çocukluğumuz en temel hakkımızdır ve haklılığımızdır. Çocuklarımızın bu temel haklarını ellerinden almayalım.

Bakmadan Geçme