Güleç Kız

Öldürüleceğine dair fetvanın Ebüssuud Efendi'den alındığından habersiz olarak Padişah'ın otağına doğru yürüyordu Şehzade Mustafa. Yanında iyi donatılmış 5000 kişilik bir kuvveti de vardı.

Öldürüleceğine dair fetvanın Ebüssuud Efendi'den alındığından habersiz olarak Padişah'ın otağına doğru yürüyordu Şehzade Mustafa. Yanında iyi donatılmış 5000 kişilik bir kuvveti de vardı. Bu kuvvetle babasına iltihak edip o da İran Seferine katılacaktı. Kendisine karşı bir tertip hazırlandığı söylense de umursamadı. İçeriye girmeden önce kılıcını ve hançerini teslim etmesi istendi. Oysa şehzadelerin kılıcı ve hançeri alınamazdı. Bir terslik olduğunu anladı ancak yine de önemsemeyip teslim etti.

İçeri girdiğinde orta bölmeye doğru baktı. Bir perde hafifçe aralanıp yeniden kapandı. Göremiyordu ancak orada olduğunu biliyordu. Çok geçmeden babasının teessür ve kızgınlık karışımısesini işitti. Onu ağır sözlerle azarlıyor, ciddi suçlarla itham ediyordu. Bu ithamlara göre, kendisi de tıpkı Yavuz Selim gibi hareket ediyormuş ve babasını tahtan indirmek için fırsat kolluyormuş.

Kendisini müdafaa etmeye çalıştı. Evet, padişahlığa en yakın adaydı ve o da diğer şehzadeler gibi padişah olmak istiyordu. Hem kanunen hem de yetenekleri göz önüne alındığında padişah olmayı düşünmesinden daha doğal bir şey de olamazdı.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme