Hafızlar Derneğinden Açıklama
Evrensel Hafızlar Derneği (EHAD) 10. Bölge Başkanı Mehmet Arif Taşdemir, Dünya Hafızlar Haftası nedeniyle bir açıklama yayınladı.
Açıklamalarda bulunan Mehmet Arif Taşdemir, eşref-i mahlukat olarak yaratılan insanoğlu içinde en değerli olanlarının iman edenler olduğunu belirterek, “İman edenler içinde ise en değerlileri Kur'an-ı Kerim'i baştan sona kadar bütün ayetlerini ezberleyen ve yaşayan hafızlardır ve hafızlara dinimiz çok büyük bir değer vermiştir. Kur'an ayetlerinin ilk muhatabı Hz. Peygamber (s.a.s.) aynı zamanda Kur'an'ın ilk okuyanı, ilk muallimidir. O, Kur'an okuma ve öğretmede ilk ‘fem-i muhsin'dir. Aynı zamanda Kur'an'ın ilk hafızıdır ve hafızların seyididir” ifadelerinde bulundu.
“HAFIZLAR KUR'AN'IN CANLI ŞAHİTLERİDİR”
EHAD 10. Bölge Başkanı Mehmet Arif Taşdemir; Resulullah'ın (sav) kendisine vahyolunan ayetleri hem kendisinin ezberlediğini hem de ashabına ezberlettirdiğini hatırlatarak, “Böylece hafızlığın temellerini atarak ilk hafız olma payesine erişmişlerdir. Resulullah (sav) hem kendi döneminde hem de sonraki dönemlerde Kur'an'a olan ilgileri taze tutmak maksadıyla Kur'an öğrenme ve öğretmenin faziletiyle alakalı birçok hadis buyurmuştur. Hafızlık hususunda Resulullah'ın (s.a.s.) teşvikleri de elbette dikkate değerdir. ‘Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğreteninizdir. Ümmetimin en şereflileri Kur'an'ı ezberleyenlerdir' şeklindeki örneğini arttırabileceğimiz hadisler ve O'nun hayatındaki uygulamaları; mesela: evlenmek isteyen gence mehir olarak evleneceği hanıma Kur'andan ayetler öğretmesini istemesi, Uhud şehitleri defnedilirken en fazla ayet bileni en önce kabre koyması, başka memleketlere tebliğ için sahabeyi gönderirken ve vali tayin ederken hafız olanı tercih etmesi gibi öncelikler şüphesiz ümmetin bu müesseseye iştiyakını arttırmıştır. Hz Peygamberin bu teşvikleriyle hem ashab hem de ümmet Kur'an'ı öğrenmiş, onu hıfzetmiş ve başkalarına da öğretmişlerdir. Kur'an'ı ezberleme ve öğrenip, öğretme noktasında adeta ashab birbiriyle yarışmış, hafızlık ümmet içinde adeta gelenek haline gelmiştir. Günümüzde de hem ülkemizde hem de birçok İslam ülkesinde hafızlık ümmet arasında yaygın bir şekilde devam etmektedir. Kur'an hıfzı diğer kutsal kitaplara, hafızlık ise diğer peygamber ümmetlerine nasip olmayan bir haslettir. Bu da Kur'an'ın icaz vecihlerinden biridir. Kur'an'ı ezberleyen hafızların bu özellikleri ferdi ve toplumsal hayatta birçok açıdan onları önemli kılmıştır. Ondört asırdır olduğu gibi bundan sonra da Kur'an'ın canlı şahitleri olarak hem İslam'ı hem Kur'an'ı nesilden nesile aktaracaklardır. Hafızlar var oldukça Allah Teala'nın ‘Onu biz indirdik koruyacak olan da biziz' (Hicr 9) ayetin hükmü baki kalacaktır” dedi.
EHAD 10. Bölge Başkanı Taşdemir, ailelerin çocuklarını hafızlık müesseselerine yönlendirmeleri gerektiğini ifade ederek, İslam âlimlerinin özellikle üzerinde durdukları hususlardan biri de ilim tahsiline niyet eden talebenin önce hâfızlık yaparak ilme başlamaları gerektiğini tavsiye ettiklerini belirtti. Taşdemir, “Nitekim Müslümanlara ait hemen bütün biyografilerde onların tahsil hayatına Kur'an'ı öğrenerek veya ezberleyerek başladıkları bilinmektedir. Elbette Kur'an'ın muhafazası açısından ferdî bir vazife olarak bu da önemlidir, ancak yeterli değildir. Olması gereken, Kur'an'a hafızasında sağlam bir ezber ile hâkim olduktan hemen sonra en az bir o kadar önemli olan Kur'an'ın anlamı ve ahkâmına dair bize hitabını anlamak üzere gerekli Kur'an kültürü ve bu kültür ile dolu dolu yaşanan bir hayattır. Kur'an'ın hem lafzını hem ahkâmını muhafaza eden, ideal hafız böylece ortaya çıkmış olacaktır. Çünkü tam anlamda hafız dediğimiz kişi geçmiş büyüklerimizin ifadesiyle şu üç hususu zatında barındırmalıdır. Kur'anın lafzıyla hafız, ahkâmıyla amil, hikmetiyle kâmil. Dolayısıyla hıfzettiği Kur'an onun karakterine hükmedecek hale gelmiş olmalıdır. Neticede lafzını ezberleyip ahkâmıyla amel eden bir kişi hikmetiyle kâmil hale neticede erişmiş olmaktadır. Bu vesileyle mübarek üç aylarınızı ve Dünya Hafızlar Haftanızı tebrik ederim” dedi.