HALEPÇE KATLİAMI’NIN YILDÖNÜMÜ

İnsanlık tarihinin birçok zulme, katliama ve soykırıma tanık olduğunu ifade eden Gülaçar, “Hafızalarımızda hala canlılığını koruyan, yakın bir tarihte gözlerimizin önünde gerçekleşen, binlerce Müslüman Kürt'ün katledildiği, binlercesinin ise katliamın izlerini hayatları boyunca taşıdığı bir katliamdır Halepçe katliamı. Yüz yıllarca kendi coğrafyasında zulme maruz kalan, mazlum olarak yaşayan ve mazlum olarak ölen öldürülen Kürt halkının katliam tarihinde acının doruğa ulaştığı Halepçe de hafızalarımızda yerini aldı. Katliama şahit olan yeryüzü muktedirleri birçok zulme sessiz kaldığı gibi Halepçe vahşetine de sessiz kaldı. İnsanlık onuru bir kez daha sınıfta kaldı. Halepçe katliamı dünya mazlumları açısından ne bir ilkti ne de son oldu. Bizim coğrafyalarımız yüzyıllardır acıya, vahşete ve zulmün her türlüsüne tanık oldu, tanık olmaya da devam ediyor. Halepçeler bitmedi devam ediyor. İsimleri değişen fakat sıfatları hiç değişmeyen zalimler de bitmedi, zulümleri devam ediyor. Mazlumlar her defasında zalimlerden hesap sorma, intikam alma duygusunu taşıdı. Lakin hiç bir beşer mazlumun hakkını hakkıyla soramadı, zalime hak ettiği cezayı veremedi. Zuntikam olan Allah tüm mazlumların hesabını zalimlerin hepsinden soracaktır. Bize düşen ise kim olursa olsun mazlumun yanında olmak, yine kim olursa olsun zalime karşı durmaktır. Onurlu bir hayat, zulme karşı dik durmayı ve zalimden hesap sormayı gerektirir. Bizler inandığımız gibi son nefesimize kadar zulmün her türlüsünün karşısında olacağız. Rabbim bir daha benzer bir acı yaşatmasın” dedi.