Halkoylaması ve siyasetçinin sınavı...

Bir söz vardır 'Ağzından çıkan sözü kulağın duysun' diye... Çoğu kez de karşınızdakinin yanlış bir sözü üzerine onu uyarmak anlamında kullanılır bu cümle:

Bir söz vardır; "Ağzından çıkan sözü kulağın duysun" diye... Çoğu kez de; karşınızdakinin yanlış bir sözü üzerine onu uyarmak anlamında kullanılır bu cümle:

"- Ağzından çıkan sözü kulağın duysun!.."

Ülkemiz siyaset piyasasında yaşanan kavgalı/dövüşlü hava öncesi; keşke kimileri bu cümle ile birbirlerini uyarsalardı da; oluşan bu huzursuzluk/gerginlik yaşanmasaydı.

Ama nerede birbirini dinleme?

Birbirini anlama?..

Ama aşağılamanın/karalamanın sınırı/kotası yok maalesef..

"- Sen zot... Ben senden daha zot.."

"Demokrasi" kavramının özündeki "uzlaşı" iklimini unutup, ülkede zemheri rüzgarları estirmek isteyen bir anlayışla nereye varılacağını bilmeyen siyasetçi mi var hala?

Ne olur, biraz demokrasi tarihimizi okuyup anlasak...

Lütfen, dikkatinizi çekmek isterim: Ağızdan çıkan sözün anlam taşıması kadar; kulağın da bunu beyne taşıyıp algılamasının önemli olduğunu sanırım herkes bilir/onaylar.

Ama önce ağız ve söz ayarı önemli her halükarda...

xxx

Gelecek konusunda somut veriler varsa, olasılıklardan söz edilebilir. Kimilerinin ortaya çıkıp "desteksiz atış"la ve koşul koyarak geleceğin ne götürüp ne getireceği konusunda konuşması bilim aklımın kabul edeceği bir iş olamaz.

Görüyoruz, kişiler düzeyine inilip yapılan anket sonuçlarında bile yüzde yüz isabet payı yakalanamazken; kimi siyaset bezirganları doğmamış çocuğa don biçmesi havası yaratılmak isteniyor toplum üzerinde...

Kimileri referandum diyorsa da; Türkçe'yi seven bir kişi olarak ben "halkoylaması" diyorum ve "Başkan yetkili Cumhurbaşkanı" oylaması öncesi ülkede hiç de arzu edilmeyen "siyasal rekabet/çekişme" yaşanacağının işaretlerini görerek üzülüyorum.

Adını vermek istemiyorum, siyasal partilerimizden birinin il başkanı, oylanacak cumhurbaşkanlığı sisteminin ülkeyi böleceğini iddia edenlerin, Türkiye düşmanlarına hizmet ettiklerini ileri sürdüğünü gazetelerden okuduk.

İşte bu olmamalı...

Böyle suçlama mı olur?

Siyasal görüş ifade eden her kişi, elbette herkes gibi bu ülkenin esenliğini istemekte ve bu konuda görüşünü belirtmekte... Bu söylemi, yorumlarken ülkenin içinde bulunduğu zorlukları/sorunları analiz etmeden, ne getirip, ne götüreceğini hesaplamadan, araştırmadan, bilmeden kamuoyu önünde birbirini karalamanın anlamsızlığını birileri çıkıp anlatsa da herkes "ağız-beyin" uyumunun/uyuşumunun önemini anlasa/kavrasa/öğrense...

Ülkemiz; yaşanan öfkeli siyasal sürecin gündeme getirdiği zor bir sınavı geçmek durumu ile karşı-karşıya bulunuyor. Yurttaşların bu sınavı başarı ile aşmaları, siyasetçilerin iyi niyetli söylemleriyle olacak...

Bakmadan Geçme