Haram olsun
Bugün gelinen noktada DBP'li belediyeleri yönetenlerin/yönetemeyenlerin günahı çok büyüktür. Tek kelimeyle siyasi beceriksizlik, başarısızlık ve iflas yaşanmıştır.
Van Büyükşehir Belediye başkanlığına Vali İbrahim Taşyapan'ın kayyım/vekil atamasının ardından belediyede başta gelir gider ve personel durumuyla ilgili geçmiş döneme yönelik tespitler yapıldı. Tespitler kapsamında geçen hafta belediyenin borcu ve istihdam edilen personel sayısı rakamlarla açıklandı.Toplam borcun 749 milyon 166 bin lira (750 trilyon), istihdam edilen personel sayısının 4 bin 477 kişi olduğu, bunlardan 2 bin 669'unun hizmet alımı yoluyla işe alınanların oluşturduğu belirtildi.
Van için şaşkınlık yaratan borç miktarına, şişirilen niteliksiz yüksek maaşlı çalışan/çalışmayan sayısına, görünen/görünmeyen hizmetlere bakıldığında belediye kaynaklarının kent ve vatandaş yararına yeterince doğru kullanılmadığı, belediyenin kurumsal disiplinden uzak, şeffaf olmayan anlayışla yönetilerek zarara uğratıldığı ifade ediliyor.
Belediyeyi batma noktasına getiren çeşitli nedenler var.
Mesela siz ideolojik inatçı ve halktan kopuk yönetim anlayışı sergilerseniz, kurum disiplininden ve otokontrolden uzaklaşarak önemli birimlerinizi niteliksiz kadrolara teslim ederseniz, çamur yoğurmamış adama ustalık, kümes yapmamış birine estetik yapım işinin kontrolünü verirseniz, kaynaklarınızı dernek havasında hesapsız kitapsız harcarsanız, üstüne birde “ öz yönetim” söylemi eklerseniz olacağı budur.
Belediyenin borç batağında düşmesine ve başarısızlığına iki örnek vererek konunun daha net anlaşılmasına yardımcı olalım.
Birincisi “ Her kesime eşit mesafede olacağız, kimseyi ötekileştirmeyeceğiz, belediye kaynaklarını özenli kullanacağız” söylemiyle göreve gelen Demokratik Bölgeler Partili (DBP) Van eski Büyükşehir Belediyesi yönetimi, seçimden sonra 2015'te kentin reklam ihalesinde tam tersi davranarak belediyeyi 1 milyon 575 bin lira zarara uğratılırken, ihaleye giren Van esnafları da mağdur etmiştir.
Nasıl olduğunu özetleyerek anlatalım.
Belediye Van'ın reklam amaçlı kent mobilyalarının kurulması ve kiralanarak işletilmesi hizmetini yürüten Van firmasının deprem nedeniyle dört aylık ek süre talebini reddederek reklam işini ihaleye çıkardı.
Van firmalarının açılan ihaleyi kazanması üzerine ihale üç kez iptal edildi. Dördüncü kez ihaleye çıkılan billboard reklam işi iddialara göre Van firmasının 5 katı teklif yüksek teklif vermesine rağmen kılıfına uydurularak Diyarbakır firmasına en düşük kırımla usulsüz şeklide teslim edildi. İhaleleri yakından takip eden gazetemiz bu usulsüzlüğü haber yaptı ama sonuç değişmedi.
Büyükşehir belediyesinde başarısız belediyeciliğe, kaynak israfına diğer bir örnek:
2011 Van deprem sorası Milli Savunma Bakanlığı ile TOKİ arasında yapılan protokolle şehir içinde yıkılan askeri binaların arsalarının bir kısmı askeriyeye bina yapılması karşılığında TOKİ'ye devredildi. Bu arsalardan biri de Van Merkez Komutanlığı arsasıydı. Arsa boş durunca bizde bu köşede öneride bulunarak TOKİ tarafından değerlendirilinceye kadar kent merkezinde acil otoparka ihtiyaç var, arsa geçici açık ücretsiz otopark olarak değerlendirilsin dedik. İl Trafik Komisyonu kararıyla arsa geçici ücretsiz otopark kullanılması şartıyla büyükşehir belediyesine tahsis edildi. Belediye kısa sürede çevre duvarı ve dolgu yaparak burayı otopark olarak hizmete açtı. Yüzlerce sürücü aracını güvenle buraya park etmeye başladı. Uygulama vatandaşlar arasında da büyük memnuniyet yarattı.
Bir süre sonra büyükşehir belediyesi kör inatla, siyasi dayatmayla mülkiyeti kendisine ait olmayan otoparkı uyarılara rağmen bir yığın para harcayarak ‘ben yaptım oldu' mantığıyla yarım yamalak sözde dinlenme parkına dönüştürdü. Yanlış belediyecilik kararı mahkemelik oldu.
Belediye diğer kurumlarla koordinasyon sağlamak yerine ideolojik dayatmayla sürekli inatlaştı, halktan ve kentten kopuk şekilde kaynakları yerinde ve amacına uygun kullanılmayarak başarısız oldu. Olan tüyü bitmemiş yetimin, esnafların vergilerinden, kamu kaynaklarından oluşan belediye bütçesine verimsiz kullanılan değerli zamana ve köye dönüşen şehirde yaşamaya mahkum edilen Van halkına oldu.
Sormak lazım: “Halk size bunun için mi oy verdi, halk yanlış, anlamsız ideolojik işlere kaynak harcamanızı mı sizden istedi!” Elbette hayır. Bugün gelinen noktada DBP'li belediyeleri yönetenlerin/yönetemeyenlerin günahı çok büyüktür. Tek kelimeyle siyasi beceriksizlik, başarısızlık ve iflas yaşanmıştır.
Büyükşehirden yapılan açıklamaya göre ödemeler geçici olarak durdurulmuş. Yalnızca personel ödemeleri ve 94 milyon lira vergi borcu yapılandırılmış, küçük esnafa ve alacaklılara 34 milyon 7 bin 258 liralık ödeme yapılmış. Van Büyükşehir Belediyesi'nin toplamda 749 bin 166 lira eski ifadeyle 750 trilyon borcu duruyor. Keşke yol, ulaşım, altyapı, spor tesisi gibi gururu duyacağımız projelerle yaşanılabilir bir şehrimiz olsaydı belediyenin 10 katı borcu bulunsaydı. Ama borç var hizmet, eser yok.
Gelelim son söze…
Belediyelerin yanı sıra hangi kurumda, kuruluşta şaibe, yolsuzluk, hırsızlık adam kayırma varsa sonuna kadar üzerine gidilmelidir. Haksız ve şaibeli kaynağı belli olmayan hızlı zenginleşmeler mercek altına alınmalıdır. Kurum imkanlarını kendi çıkarları için kullananlara, beceriksiz adamlarına iş alanları yapanlara fırsat verilmemelidir. Belediyeler, kurumlar şeffaf ve denetlenebilir olmalıdır.
Bağırsaklar temizlenmeli, vatandaşın başta belediyelere, kurumlara yöneticilere olan güveni yeniden sağlanmalıdır. Çeşitli tarihlerde Sayıştay müfettişlerinin denetleyerek raporlar hazırladığı belediye kimsenin babasının malı, zenginleşme çiftliği değildir. Tüm kurumlar gibi belediyelerde milletin öz malıdır.
Van Büyükşehir Belediyesine gerçek anlamda kaliteli doğru hizmetler vermiş, sahih malı değerinde satmış kişilerin, kuruluşların tüm alacakları kuruşuna kadar ödenmelidir. Belediyeyi zarara uğratan, iş birliği ile söğüşleyen, şişirme naylon faturalar düzenleyenler, haksız kazanç elde edenler, ihalelerde yolsuzluk ve usulsüzlük yapanlara da tek kuruş ödeme yapılmayarak haklarında yasal işlem başlatılmalıdır.
Geçmişte ve bugün bu milletin kaynaklarını kim birlerine peşkeş çekmişse, kimler hırsızlara siyaset üzerinden aracılık yapmışsa, kimler yağmalamaya, usulsüzlüğe göz yummuşsa haram olsun, zehir zıkkım olsun.
Yeter artık.