HAVAALANI BAKANIN YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ
Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türk havacılık sektörünün
dikkati çekecek şekilde gelişmesinden rahatsız olanların olduğunu belirterek,
“Bu rahatsız olanların yapması gerekenlerin Türk sivil havacılığını tökezletmek
değil, rekabet şartlarında hizmet kalitesini arttırarak bu yarışta bende varım
demeleridir. Bunu dışındaki yapılacak her türlü faaliyet Türk sivil
havacılığının eriştiği bu başarıya yönelik bir hareket olacaktır” dedi.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi tarafından alınan 346 adet kurtarma aracı
düzenlenen törenle hizmete alındı. Törene Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Devlet
Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Orhan Birdal ve DHMİ çalışanları
katıldı.
Törende konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım,
bugün havacılığın geliştirilmesi, güçlendirilmesi ve hava sefer güvenliğinin en
üst düzeye çıkarılması anlamında yeni bir hizmetin DHMİ tarafından devreye
alındığını söyledi. Hizmete giren yeni araçların her hangi bir ihtiyaç halinde,
gerek arama-kurtarma gerekse hava sefer hizmetlerinin kesintiye uğramadan devam
etmesi anlamında büyük bir eksikliği gidereceğini söyleyen Yıldırım, Türk Sivil
Havacılığının son 9 yılda destanlar yazdığını kaydetti.
Türk havacılık sektörünün dünyadaki otoritelerin tahminlerini ve hesaplarını
alt üst eden bir gelişmeyi başarmış durumda olduğunu belirten Bakan Yıldırım,
Türkiye’de 2003 yılında 33 milyon kişi iç ve dış hatlarda seyahat yaparken,
2011 yılı itibariyle bu sayının 119 milyona yükseldiğini kaydetti. “Hava yolu
halkın yolu” söyleminin eyleme geçtiğini ifade eden Bakan Yıldırım, 15 milyon
vatandaşın uçakla tanıştığını ve hava yoluyla seyahat etmenin keyfini
yaşadığını belirtti. Sektörün cirosunun 9 yıl içerisinde 2.2 milyar dolardan,
15 milyar doların üzerine çıktığını belirten Bakan Yıldırım, Türkiye’nin
havacılık sektöründe son 9 yıl içerisinde en hızlı büyüyen ülke olduğunu ve
Türkiye’yi takip edenlerin Çin, Hindistan ve Brezilya olduğunu söyledi.
Türk sivil havacılığının son 9 yıl içerisinde önemli gelişmeler kaydettiğini
belirten Bakan Yıldırım, “Böylesine büyük çabalarla elde edilen bu gelişmenin,
havacılık güvenliği ve emniyeti bakımından da desteklenmesini zorunlu hale
getiriyor. Bugün ki törenin amacı da budur. Örneği geçtiğimiz Eylül ayında
Van’da bir deprem yaşadık. Van depreminde, Van Havaalanı bir dakika bile devre
dışı kalmadı. Tıpkı iletişimde olduğu gibi. Çünkü orada tedbirleri almıştık ve
anında seyahat kulesi ve yeni terminali ile hizmete kesintisiz devam etme
fırsatı bulduk. Mobil Hava Trafik Kontrol Kulesi kurumun kendi imkanları ile
yaptığı bir hizmettir. Bunu bütün havaalanlarına götürüp bıraktığınızda, aynen
sabit kuleler gibi hizmetleri vere bilme imkanına sahip olabiliyorsunuz.
Böylece havacılıkta ulaşımda hiçbir kesinti yaşamıyorsunuz. Herhangi bir kriz
anında, herhangi bir kaza anında en önemli olan şey, en önce olay yerine
ulaşmaktır. En hızlı şekilde müdahaleyi yapmaktır. İşte bu alt yapıyı ve bu
teçhizatları ne kadar güçlendirirsek, bu anlamda kriz yönetiminde de kaza
sonrası arama kurtarma faaliyetlerinde bir başarıyı yakalama fırsatına sahip
oluruz” dedi.
Türk sivil havacılığının dikkati çekecek şekilde gelişmesinden rahatsız
olanların olduğunu söyleyen Bakan Yıldırım şunları kaydetti:
“Bu rahatsız olanların yapması gereken Türk sivil havacılığını tökezletmek
değil, rekabet şartlarında hizmet kalitesini arttırarak bu yarışta bende varım
demeleridir. Bunu dışındaki yapılacak her türlü faaliyet Türk sivil
havacılığının eriştiği bu başarıya yönelik bir hareket olacaktır. Zor şartlarla
büyük mücadelelerle insanımızın vatandaşın hayatını kolaylaştırmak amacıyla
gerçekleştirdiğimiz bu çalışmaların sorumsuz davranışlarla heder edilmesini
geriye döndürülmesine de astla gönlümüz razı gelmez. Bu gelinen nokta herkesin
başarısıdır. 47 havaalanında gece ve gündüz, 24 saat hizmet veren DHMİ
personelinin başarısıdır. Dağ başındaki radarlarda uçaklara yön gösteren arkadaşlarımızın
başarısıdır. Uçak içindeki personelin başarısıdır.”
Konuşmaların ardından Bakan Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin
Çelik ve DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal kurdeleyi kesti. Bakan Yıldırım daha
sonra kurtarma araçlarını tek tek gezerek yetkililerden bilgi aldı.
Törenin ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran DHMİ Genel Müdürü Orhan
Birdal, Türkiye’de tek ve yerli üretim olan Mobil Hava Trafik Kontrol Kulesi
hakkında bilgi verdi. Birdal, kulenin acil durumlarda kullanılmak üzere afet
durumunda hava kontrol kulelerinin zarar görmesi durumunda kullanılmak üzere
mobil olarak tasarlanan bir kule olduğunu söyledi. Mobil Hava Trafik Kontrol
Kulesi’nin Türkiye’de özgün imalat olarak tek olduğunu söyleyen Birdal, Ankara
Esenboğa Havaalanı’nda DHMİ’ye ait tesislerde mühendisler tarafından üretilen
bir kule olduğunu belirterek, “İhtiyacın ne olduğunu biz biliyoruz. Dolayısıyla
ihtiyacımıza göre özgün bir tasarı yaptık. İhtiyaç olduğunda kullanacağız”
dedi. Mobil Hava Trafik Kontrol Kulesi’nin işçilik haricinde 100 bin TL’ye mal
olduğunu kaydederek, işçiliğinde eklendiğinde maliyetinin 200 bin TL’yi
bulacağını ifade etti.
Van depreminde de portatif olarak dizayn edilen kulenin kullanıldığını belirten
Birdal, ihtiyaç olduğunda da bu kulelerden yapabileceklerini belirtti. Atatürk
Havaalanı’nda Lodos’a karşı yapılan düzenlemenin sorulması üzerine ise Birdal,
“Atatürk Havaalanı’nda dün geceden itibaren hava trafik sistemi ile ilgili yeni
bir uygulama başlatıldı. Lodoslu havalarda Atatürk Havaalanı’na inişler ve
kalkışlarda ciddi sıkıntılar yaşanıyordu. Kesişen pistlere sahip olduğundan
dolayı uçaklar arasındaki mesafeyi geniş tutmak zorunda kalıyorduk. Yeni
yapılan uygulama ile lodoslu havaların büyük bir kısmında arka rüzgar
bileşkesini kullanarak, kesişmeyen pist haline dönüştürüp pistleri o
konfigirasyonda kullanma imkanımız olacak. Bununla ilgili yanını yaptık ve
uygulamaya başladık” dedi.
vanhaber,haberlervanhavaalanı,binali yıldırı,bakan