Hayata kızgınlık niye?
Neden başımıza gelen her şeyden birilerini suçlarız.
Hayatın acımazlığından yakınırız?
Hayat herkese adil davranıyor da sadece bize mi zulmü?
Bilimin ve düşüncenin geldiği yerde, zamanın ve mekanın olmadığını, ola
nın aslında bizim anlamlandırmalarımız ve yaşamı kolay kılmak için hep beraber oluşturduğumuz normalarımız olduğunu görüyorum. Bazı özel anlarda insan bu gerçeğin farkına varabiliyor ama çoğunlukla farkındalıkları ayırt etmeden isyan ediyoruz.
Ölüm anı hayatımızın en kötü sürprizidir. Hiç beklenmedik bir anda yaşamak zorunda kalırız. Çok sevdiğiniz ya da bağınızın olduğunu düşündüğünüz bir insanı göçerken gördüğümüzde, bunu hiç kabul etmek istemeyiz.
Ayrılık anı en karmaşık durumdur. Bir anda bütün yaşanmışlıklar gözümüzün önünden geçirir o ana kadar olan şey nedir diye sormadan edemeyiz. Zamanın bir yerinde yaşadığımız gerçekleri sorgularız.
Kaza anı en beklenmedik durumdur. Olayın şokunu üzerinden atar atmaz önce sevdiğimiz kişilerin sağlık durumuna bakarız. Sonra maddi hasara uğrayıp uğramadığımıza, sonra neden böyle oldu niye benim başıma geldi diye ağlanırız.
Bazı anlar var ki o anların içinde, ne zamana ne de mekana yer var, sonsuzluğun tadına baktığımız anlar oluyor. Zamansızlık ve mekansızlık kavramıyla yüzleşmek, bizim gibi yaşayan insanlar için tedirgin edici ya da hiç düşünemeyeceğimiz kadar coşkulu, sınırsız bir şekilde acı verici olabiliyor. Böyle anlar hiç bir değerlendirmenin sınırına sığmayabiliyor.
Hala çok mu üzgünsün, çok mu kızgınsın hayata karşı, çok mu şikayetçisin olanlardan, kişisel tarihinden çok mu rahatsızsın, bir acil servis önünde bekle bir süre, hastasını kurtarmak için yaşanan o anı gör, akan göz yaşlarını, o gözlerdeki çaresizliği gör. Hastane duvarlarını delip geçen sanki alınamayan nefesin sessiz çığlıklarını gör. İsyanın yorgunlukla buluştuğu ana bak. İnsanların çaresizliğinin nasıl had safhalara ulağına şahit ol.
Mezar yerlerinde defin anını izle. Sevdikleri tarafından son yolculuğuna uğurlanırken o vedalaşmayı gör. Çömel yere eline bir avuç toprak al ve ovuştur. Sonra dön yeniden bak kendine.
Hayatında yaşadığın güzel anları hatırla. Bu dünyada her şey insanlar için. Doğum ve ölüm arasında geçen süreyi kimse bilemez. Yaşadığımız her an, aldığımız her nefes bizim için mükafattır. Bunu iyi değerlendirmek gerekir. vanhaber, van, haber, van haber bedia barak, kızgınlık, nefes, buluş
Hayatın acımazlığından yakınırız?
Hayat herkese adil davranıyor da sadece bize mi zulmü?
Bilimin ve düşüncenin geldiği yerde, zamanın ve mekanın olmadığını, ola
nın aslında bizim anlamlandırmalarımız ve yaşamı kolay kılmak için hep beraber oluşturduğumuz normalarımız olduğunu görüyorum. Bazı özel anlarda insan bu gerçeğin farkına varabiliyor ama çoğunlukla farkındalıkları ayırt etmeden isyan ediyoruz.
Ölüm anı hayatımızın en kötü sürprizidir. Hiç beklenmedik bir anda yaşamak zorunda kalırız. Çok sevdiğiniz ya da bağınızın olduğunu düşündüğünüz bir insanı göçerken gördüğümüzde, bunu hiç kabul etmek istemeyiz.
Ayrılık anı en karmaşık durumdur. Bir anda bütün yaşanmışlıklar gözümüzün önünden geçirir o ana kadar olan şey nedir diye sormadan edemeyiz. Zamanın bir yerinde yaşadığımız gerçekleri sorgularız.
Kaza anı en beklenmedik durumdur. Olayın şokunu üzerinden atar atmaz önce sevdiğimiz kişilerin sağlık durumuna bakarız. Sonra maddi hasara uğrayıp uğramadığımıza, sonra neden böyle oldu niye benim başıma geldi diye ağlanırız.
Bazı anlar var ki o anların içinde, ne zamana ne de mekana yer var, sonsuzluğun tadına baktığımız anlar oluyor. Zamansızlık ve mekansızlık kavramıyla yüzleşmek, bizim gibi yaşayan insanlar için tedirgin edici ya da hiç düşünemeyeceğimiz kadar coşkulu, sınırsız bir şekilde acı verici olabiliyor. Böyle anlar hiç bir değerlendirmenin sınırına sığmayabiliyor.
Hala çok mu üzgünsün, çok mu kızgınsın hayata karşı, çok mu şikayetçisin olanlardan, kişisel tarihinden çok mu rahatsızsın, bir acil servis önünde bekle bir süre, hastasını kurtarmak için yaşanan o anı gör, akan göz yaşlarını, o gözlerdeki çaresizliği gör. Hastane duvarlarını delip geçen sanki alınamayan nefesin sessiz çığlıklarını gör. İsyanın yorgunlukla buluştuğu ana bak. İnsanların çaresizliğinin nasıl had safhalara ulağına şahit ol.
Mezar yerlerinde defin anını izle. Sevdikleri tarafından son yolculuğuna uğurlanırken o vedalaşmayı gör. Çömel yere eline bir avuç toprak al ve ovuştur. Sonra dön yeniden bak kendine.
Hayatında yaşadığın güzel anları hatırla. Bu dünyada her şey insanlar için. Doğum ve ölüm arasında geçen süreyi kimse bilemez. Yaşadığımız her an, aldığımız her nefes bizim için mükafattır. Bunu iyi değerlendirmek gerekir. vanhaber, van, haber, van haber bedia barak, kızgınlık, nefes, buluş