HDP'de yol ayrımına doğru

Kars'ın görevden alınan HDP'li Belediye Başkanı Ayhan Bilgen'in avukatları aracılığı ile twitter'dan verdiği mesajlar ve birkaç gün sonra gene bu Partinin eski milletvekillerinden Altan Tan'ın aynı yöndeki açıklamaları önemlidir. Söz konusu açıklamalar, 2015 yılından bu yana HDP (PKK) cenahında yaşanan gelişmelerin, daha doğrusu adım adım büyüyen bir dip dalganın dışa vurumudur.

Hiçbir dalga yalnız başına değildir. Depremde öncü ve artçı dalgalar vardır. Denizde dalgalar birbirinin peşi sıra gelir. Benzer durum siyasi hayat için de geçerlidir. Ve dolaysıyla şimdi HDP'de artçı dalgaları da beklemek gerekir. Ve bu dalgaların daha büyük olacağını da rahatlıkla söyleyebiliriz.

Tepkinin arka planı

Önce Bilgen ve Tan tarafından dile getirilen tepkiyi analiz edelim: HDP, AKP'nin açılım politikaları döneminde tarihinin en parlak dönemini yaşadı. On yıl içinde oy oranı yüzde 3'lerden yüzde 13'lere yükseldi. 2015 Haziran seçimlerinin bir tek kazananı vardı: HDP (ya da PKK).

Yüzde 13 oy oranı (Meclis'teki 3. Büyük parti olmuştu) 80 milletvekili ve Doğu ve Güneydoğudaki belediyelerin neredeyse tamamı…

Türkiye gibi bir ülkede böylesine mevzilere sahip olmak az bir şey değildi. Ama hatırlanacağı üzere PKK, seçimlerden hemen sonra silahlı eylemlere yeniden başlama kararı vermişti.

Karar gerçekte PKK'ya değil, Atlantik ötesine aitti. Çünkü ABD, Kuzey Irak'tan Akdeniz'e uzanacak 2. İsrail koridoru için harekete geçmişti. IŞİD bunun için piyasaya sürülmüş, dünya kamuoyu böylece ikna edildikten sonra ABD'nin askeri koruması altında Barzani ve PKK, Irak ve Suriye'de koridoru açmak için harekete geçirilmişlerdi. Muhtemel engel Türkiye idi. Onun için Türkiye'nin içerde meşgul edilmesi gerekiyordu. Bunun için bir yandan FETÖ diğer yandan PKK harekete geçirildi.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN

Bakmadan Geçme