Hoş Geldin Ramazan
Yarın 11 ayın sultanı mübarek ramazan ayının birinci günü. Rabbim bu mübarek ay hürmetine ülkemizdeki sürecin selamete ermesini ve tüm insanlık için; huzur, barış, eşitlik ve kardeşlik getirmesini nasip eylesin inşallah.
Ramazan ayları insanların nefislerini terbiye etmek ve zenginin fakirleri düşündüğü bir ay olarak bir Müslüman'ın yerine getirmesi gereken ve İslam'ın beş temel şartlarından olan oruç, zekat, namaz ve diğer ibadetlerin bol, bol yapıldığı bir ay olarak Allah'ın (c.c.) bizlere bir hediyesidir. Bu mübarek ay bizlerin fakirimizi, müşkülümüzü, yetimlerimizi vs. hatırlayabildiğimiz kutsallıktadır. Bu mübarek ayda gösterişten uzak, Allah rızası için, fakir insanlarımıza yardım edenler, mükfatlarını Yaradan'dan alacaklardır. Hayır sahiplerimizin mahallelerde yapacakları yardımları muhtar arkadaşlarımızla bizzat beraber ve yerinde görerek ve mümkün mertebe aileyi tanıyarak yapmaları çok makbul olacaktır. Öyle aileler vardır ki evinde bir lokma ekmeği yok, fakat öyle bir gurur var ki hiçbir zaman istemeyi gururuna yedirmez ve yardım kuyruğuna girmez. İşte bundandır ki, yerinde yapılacak yardım ve zekatlarınız hak sahiplerini bulacaktır
Güzelliklerle ve bereket dolu bu ayda, kurulan iftar çadırları ve düzenlenen etkinlikler ayrı bir güzellik katıyor. Özellikle büyük şehirlerde kurulan iftar çadırları; farklı kültürlerin, renklerin, düşünce sahiplerinin bir araya toplandığı mübarek ayın feyiz ve bereketinin gölgesinde kardeşçe bir arada olmanın önemi gözler önündedir. Özellikle gurbetçilerin yoğun olduğu iş ve trafik yoğunluğunun fazla olduğu ve evlerine yetişemeyen insanların olduğu bu yerlerde, iftar çadırları hayati önem taşımaktadır. Yalnız ilimizde kurulan iftar çadırları bunun biraz gerisinde kalmaktadır. Bizde her şey, plansız, düşünülmeden, kimseyi takmadan, insanların düşünce ve fikirlerine saygı duymadan, her şeyi ben bilirim egosu ile yapıldığı için biraz reklam, birazda gösteriş amaçlı hareket edilmektedir. Çadır kurmaktaki gayeniz fakir insanlar değil mi? Takdir ederseniz önce ki yıllarda, hastanelerimiz çarşı merkezlerindeydi. Hastası olan, il dışında gelen ve daha onlarcası, öğrencilerimiz bu çadırlarda iftarlarını açıyorlardı. Bu gün aynı şeyi düşünemiyorum. Eğer gerçekten niyet Allah rızası ise bölge eğitim ve araştırma hastanesi civarlarında bir çadırın kurulması gerekmez mi? İl dışından gelenlerin, hastası olanların, hem de, civar mahallelerde fakir ailelerimizim faydalanacağı bir ortam oluşmuş olur. İkinci bir konu, yöre halkımız mağdur, bu sezon bölgenin geçim kaynağı, inşaat sektörü ağırlıklı olduğu için, iş yok denecek kadar düşük orandaydı. Bu sadece bir gerekçe, iş olmayınca aş olmaz, işte bunun için iki veya üç mahallenin ortalanacağı bir yerde bir çadırın kurulması müşkül durumda olan aileler faydalanabilir. Örneğin: Şabaniye, Hacibekir, Süphan, Karşıyaka, Yenimahalle, Altıntepe, Beyüzümü vb. kenar mahallelerde kalan bir fakirin ailesi ile beraber iftara katılması ve harcayacağı yol masrafı, beş kişilik bir ailede bir kg kırmızı ete eş değerdir. Et alacak param olsa evimde oturur soframı şenlendiririm.
Allah rızası istiyorsanız, insanlara bir faydamız dokunsun diyorsanız, sofrasında bir tas sıcak çorbası olmayan kenar mahallelerde iftar çadırı kurun. Yok bu yaptıklarımız yeter diyorsanız, size afiyet olsun. Müşküle de Allah kerimdir.
Küçük bir hatırlatma: Halkımızın gözü aydın sahip çıkmadığınız İpekyolu Devlet Hastanesi bir, iki ay içerisinde kapanma riski ile karşı karşıya. Duyduğum kadarıyla baş aktörler çok sevinmiş. Siz uyumaya devam edin. Sözde bir ağaç için kıyametleri koparanlar, Van'da insan sağlı ile oynuyorlar bilginize.
Ayıdan post, gavurdan dost olmaz demiş atalarımız. Baharın bazen kar yağar, ama emperyalistlerin yağdırdığı kar farklı olur. Arap baharı dediler, Arap adasında kış hiç bitmedi. ABD ye güvenerek gulu, gulu dansı oynayanın sonu hüsrandır. Benden söylemesi.
Sağlıcakla kalın. vanhaber, van, haber, van haber ramazan ayı, iftar çadırları, arap baharı, abd, çetin bilir
Ramazan ayları insanların nefislerini terbiye etmek ve zenginin fakirleri düşündüğü bir ay olarak bir Müslüman'ın yerine getirmesi gereken ve İslam'ın beş temel şartlarından olan oruç, zekat, namaz ve diğer ibadetlerin bol, bol yapıldığı bir ay olarak Allah'ın (c.c.) bizlere bir hediyesidir. Bu mübarek ay bizlerin fakirimizi, müşkülümüzü, yetimlerimizi vs. hatırlayabildiğimiz kutsallıktadır. Bu mübarek ayda gösterişten uzak, Allah rızası için, fakir insanlarımıza yardım edenler, mükfatlarını Yaradan'dan alacaklardır. Hayır sahiplerimizin mahallelerde yapacakları yardımları muhtar arkadaşlarımızla bizzat beraber ve yerinde görerek ve mümkün mertebe aileyi tanıyarak yapmaları çok makbul olacaktır. Öyle aileler vardır ki evinde bir lokma ekmeği yok, fakat öyle bir gurur var ki hiçbir zaman istemeyi gururuna yedirmez ve yardım kuyruğuna girmez. İşte bundandır ki, yerinde yapılacak yardım ve zekatlarınız hak sahiplerini bulacaktır
Güzelliklerle ve bereket dolu bu ayda, kurulan iftar çadırları ve düzenlenen etkinlikler ayrı bir güzellik katıyor. Özellikle büyük şehirlerde kurulan iftar çadırları; farklı kültürlerin, renklerin, düşünce sahiplerinin bir araya toplandığı mübarek ayın feyiz ve bereketinin gölgesinde kardeşçe bir arada olmanın önemi gözler önündedir. Özellikle gurbetçilerin yoğun olduğu iş ve trafik yoğunluğunun fazla olduğu ve evlerine yetişemeyen insanların olduğu bu yerlerde, iftar çadırları hayati önem taşımaktadır. Yalnız ilimizde kurulan iftar çadırları bunun biraz gerisinde kalmaktadır. Bizde her şey, plansız, düşünülmeden, kimseyi takmadan, insanların düşünce ve fikirlerine saygı duymadan, her şeyi ben bilirim egosu ile yapıldığı için biraz reklam, birazda gösteriş amaçlı hareket edilmektedir. Çadır kurmaktaki gayeniz fakir insanlar değil mi? Takdir ederseniz önce ki yıllarda, hastanelerimiz çarşı merkezlerindeydi. Hastası olan, il dışında gelen ve daha onlarcası, öğrencilerimiz bu çadırlarda iftarlarını açıyorlardı. Bu gün aynı şeyi düşünemiyorum. Eğer gerçekten niyet Allah rızası ise bölge eğitim ve araştırma hastanesi civarlarında bir çadırın kurulması gerekmez mi? İl dışından gelenlerin, hastası olanların, hem de, civar mahallelerde fakir ailelerimizim faydalanacağı bir ortam oluşmuş olur. İkinci bir konu, yöre halkımız mağdur, bu sezon bölgenin geçim kaynağı, inşaat sektörü ağırlıklı olduğu için, iş yok denecek kadar düşük orandaydı. Bu sadece bir gerekçe, iş olmayınca aş olmaz, işte bunun için iki veya üç mahallenin ortalanacağı bir yerde bir çadırın kurulması müşkül durumda olan aileler faydalanabilir. Örneğin: Şabaniye, Hacibekir, Süphan, Karşıyaka, Yenimahalle, Altıntepe, Beyüzümü vb. kenar mahallelerde kalan bir fakirin ailesi ile beraber iftara katılması ve harcayacağı yol masrafı, beş kişilik bir ailede bir kg kırmızı ete eş değerdir. Et alacak param olsa evimde oturur soframı şenlendiririm.
Allah rızası istiyorsanız, insanlara bir faydamız dokunsun diyorsanız, sofrasında bir tas sıcak çorbası olmayan kenar mahallelerde iftar çadırı kurun. Yok bu yaptıklarımız yeter diyorsanız, size afiyet olsun. Müşküle de Allah kerimdir.
Küçük bir hatırlatma: Halkımızın gözü aydın sahip çıkmadığınız İpekyolu Devlet Hastanesi bir, iki ay içerisinde kapanma riski ile karşı karşıya. Duyduğum kadarıyla baş aktörler çok sevinmiş. Siz uyumaya devam edin. Sözde bir ağaç için kıyametleri koparanlar, Van'da insan sağlı ile oynuyorlar bilginize.
Ayıdan post, gavurdan dost olmaz demiş atalarımız. Baharın bazen kar yağar, ama emperyalistlerin yağdırdığı kar farklı olur. Arap baharı dediler, Arap adasında kış hiç bitmedi. ABD ye güvenerek gulu, gulu dansı oynayanın sonu hüsrandır. Benden söylemesi.
Sağlıcakla kalın. vanhaber, van, haber, van haber ramazan ayı, iftar çadırları, arap baharı, abd, çetin bilir