Huzur...!

Ne kadar güzel bir kelimedir, söylerken bile içimize bir rahatlık veriyor. Veriyor vermesine de kaç kişi tam anlamıyla huzur'a erişmiştir? En sonda söylemem gerekir di ama, konuya giriş yapabilmem için en başta söyleyeyim, Tatminsizlik duygusu yaşayan her kim ise , ki Zengin Fakir Kadın Erkek farketmez İnsanoğlunun Huzur'a ermesi yaşam süreci için de zordur.

Huzur denen duygu, Yaşama veda ettiğimiz de tam manasıyla kavuştuğumuz olgumudur?

*

Neye yarar ki?

Diye bir soru da gelimiyor değil aklıma, Ruh bedenden ayrılınca ,ki duyu organlarımız ve sinir sistemimizin beş duyu organı ve bunları kontrol eden Beyin ile yaşamı hissederiz.. Beden olmayınca Ruh hiçbir şeyi hmez mantığıyla bakarsam,bir boşluktan öte bişey değil Ölüm..!

Acısıyla ,Tatlısıyla, Sevinciyle, aşk ile, Dostluğuyla, Düşmanlığıyla, Kin ve Nefret ile, zenginliğiyle, Fakirliğiyle Mutluluk veya Mutsuzluk arasında sıkışınca, Doğa'nın kucağına atmaktır Huzur.

Lakin;

Tatminsizlik duygusu ile yaşayanlar da, Huzur denen olguyu ulaşmak imkânsızdır. Çevremiz de yok mu böyle kişiler, Sürüsüne bereket öyle çoklar ki, Yaşayamadıkları Huzur'u başkalarına da Yaşatmazlar.

Sİyasetten tutun, her alanda ve en küçük topluluk olan Ailemizde de vardırlar ve içimizdeler..! İnsan ilişkilerinin baş düşmanıdır TATMİNSİZLİK.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme