İlk Direniş: Kasap ve Dondurmacıdan
Yoğun bir dumanın genizleri yaktığı, gözleri açmak istediğinde şıpır şıpır yaşların aktığı, keskin bir yanık kokusunun etraftan hiç dağılmadığı, karşılıklı siperler arasındaki mesafenin 8 metre, yani bir adım ötede ölümün kaçınılmaz olduğu muhakkak. Birinci siperdekilerin hiç birisi kurtulamıyor,ikinci siperdekiler yıldırım gibi tereddüt etmeden onların yerine gidiyor. Bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılma yok. Kimisi Kur'an-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor. Kur'an okumayı bilmeyenler kelime-i şahadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar. Cehennem sıcağı gibi kaynıyor. 20 düşmana karşı her siperde bir nefer süngüyle çarpışıyor.Tepelerden ateş eden havan toplarının alevleri görülüyor,ağır toplar yer sarsıntıları gibi gümbürdüyor.Her taraf toz duman bulutu içinde,yıkıntıların arasından alevler yükseliyor.Göğüs göğse çarpışanlar arkadaşının cenazesine basarak ilerliyor,kahramanlar ölüme koşarak ilerliyor.Çoğu çocuk yaşta. Cenneti kucaklayarak ilerliyor, korkusuzca.
Çoğu kez sadece tek bir öğünde tek bir ekmek ve azıcık üzüm hoşafıyla beslenip yiğitçe cenneti kucaklayan,dünyada eşine rastlanmayan kahramanların destanını anlatacak ne bir cümle nede duygu yeterli olur. Tarihte eşine az rastlanan bu kahramanlık destanında çoluk çocuk yaşlı genç ve hangi etnik yapıdan olduğuna bakılmaksızın tek bir yürekle,tek bir aşk ile savaşılan başka bir örnek yoktur belki de yeryüzünde Çanakkale Savaşından gayrı.
Bu kahramanlık destanını anlatmaya sayfalar yetmez ancak bu savaşın ilk çıkışını ve ilk kıvılcımın nerede başladığını sizlerle paylaşacağım.Savaşın ilk kıvılcımını aslında bir dondurmacı olduğunu ve ilk kaybın okyanus ötesinde başladığını.Şöyle ki tarihte BrokenHill Savaşı olarak bilinen bu olayın temeli Avustralya'da başlar.
Avustralyalılar ile aramızda ilk savaş diyeceğimiz ve Avustralya tarihinin en garip olaylarından biri olan BrokenHill olayı-savaşı, yıllar önce bu ülkeye gelen ve BrokenHill adlı kasabada yaşayan seyyar dondurmacı Gül Muhammed ve kasap Molla Abdullah'ın Osmanlılar adına Avustralyalılara karşı başlattıkları bir savaştır.
Avustralya'nın İngilizlerin isteği üzerine Çanakkale'ye asker göndereceği haber alan Gül Muhammed ve Molla Abdullah, öfkelenip 'Nedensiz yere Avustralyalılar nasıl olurda savaşmak için Osmanlı topraklarına asker gönderir?' diye düşünürlerken duvarlara asılı 'Gönüllü askerler aranıyor' şeklinde ilanları görürler. Daha fazla dayanamayan Gül Muhammed ve Molla Abdullah, tepkilerini göstermek için sonunda Avustralyalılara karşı savaşma kararı alırlar.
'Bizim Halifemizin ülkesine nasıl asker gönderirsiniz? Biz size gösteririz!' düşüncesiyle olacak, silahlarını kuşanıp, yılbaşı (1 Ocak 1915)BrokenHill kasabasının 4 km dışında, savaşa sevk edilen askerleri taşıyan trenin geçeceği yola pusu kurmak için hazırlanırlar. Molla Abdullah ve Gül Muhammet, Gül'ün dondurma tezghının kırmızı kumaşından hazırladıkları ay-yıldızlı bir Osmanlı bayrağı ve silahları ile treni beklemeye başlarlar.Bir süre sonra trenin raylarının üstüne dondurma arabasını sürer ve orada beklerler. Bulundukları yere tren gelir ve durur. Molla Abdullah ve Gül Muhammed tarafından ateş açılır. Saldırıda birkaç kişi ölür.
Saldırıdan sonra, bir süre sonra Gül Muhammet ve Molla Abdullah kasabanın batısında yer alan alçak tepelerde kıstırılır birkaç saat direnirler. Molla Abdullah bir sivilin tüfeğinden ateşlenen kurşunla can verir. Yaralanan Gül Muhammet ise kaldırıldığı BrokenHill hastanesinde şehit olur.
Bu iki insan için çok sayıda yazılar yazılıp yorumlar yapılır. Kimisi tren saldırısında Çanakkale'ye giden Anzak askerlerinden bir kaçını öldürdüklerini,kimisi ise trende sivil vatandaşlar olduğu ve çocukları öldürdüklerini yorumlarlar.Kimisi Maraşlı iki yiğit olduklarını,kimisi Türk olmayıp Hintli Müslümanlar olduğunu yazarlar. Bu tartışmaları aydınlatacak elbet deki tarihçilerimizdir. Ancak hayatları pahasına vatan toprağından binlerce kilometre uzakta bize karşı savaşan Anzaklara karşı direniş gösteren ve aslında Atatürk'ün dediği gibi 'Burada işiniz ne?' demek isteyen, kahramanlık destanımızın ilk karşı koyuşunu simgeleyen bu iki yürekli insan benim nazarımda Çanakkale Savaşı'nın ilk şehitleridir. Meknları cennet olsun diğer şanlı yiğit kahramanlar gibi. Gerçek kahramanlar onlardı ve şehit oldular tıpkı diğer yiğitler gibi.Hem de tek zeytin yiyerek bütün gün aç kalarak, yiğitçe savaşan kahraman çocuklara. Ya Yaşayanlar? Sevgi ile kalın. vanhaber, van, haber, van haber direniş, kasap, dondurmacı, vedat yazıcı
Çoğu kez sadece tek bir öğünde tek bir ekmek ve azıcık üzüm hoşafıyla beslenip yiğitçe cenneti kucaklayan,dünyada eşine rastlanmayan kahramanların destanını anlatacak ne bir cümle nede duygu yeterli olur. Tarihte eşine az rastlanan bu kahramanlık destanında çoluk çocuk yaşlı genç ve hangi etnik yapıdan olduğuna bakılmaksızın tek bir yürekle,tek bir aşk ile savaşılan başka bir örnek yoktur belki de yeryüzünde Çanakkale Savaşından gayrı.
Bu kahramanlık destanını anlatmaya sayfalar yetmez ancak bu savaşın ilk çıkışını ve ilk kıvılcımın nerede başladığını sizlerle paylaşacağım.Savaşın ilk kıvılcımını aslında bir dondurmacı olduğunu ve ilk kaybın okyanus ötesinde başladığını.Şöyle ki tarihte BrokenHill Savaşı olarak bilinen bu olayın temeli Avustralya'da başlar.
Avustralyalılar ile aramızda ilk savaş diyeceğimiz ve Avustralya tarihinin en garip olaylarından biri olan BrokenHill olayı-savaşı, yıllar önce bu ülkeye gelen ve BrokenHill adlı kasabada yaşayan seyyar dondurmacı Gül Muhammed ve kasap Molla Abdullah'ın Osmanlılar adına Avustralyalılara karşı başlattıkları bir savaştır.
Avustralya'nın İngilizlerin isteği üzerine Çanakkale'ye asker göndereceği haber alan Gül Muhammed ve Molla Abdullah, öfkelenip 'Nedensiz yere Avustralyalılar nasıl olurda savaşmak için Osmanlı topraklarına asker gönderir?' diye düşünürlerken duvarlara asılı 'Gönüllü askerler aranıyor' şeklinde ilanları görürler. Daha fazla dayanamayan Gül Muhammed ve Molla Abdullah, tepkilerini göstermek için sonunda Avustralyalılara karşı savaşma kararı alırlar.
'Bizim Halifemizin ülkesine nasıl asker gönderirsiniz? Biz size gösteririz!' düşüncesiyle olacak, silahlarını kuşanıp, yılbaşı (1 Ocak 1915)BrokenHill kasabasının 4 km dışında, savaşa sevk edilen askerleri taşıyan trenin geçeceği yola pusu kurmak için hazırlanırlar. Molla Abdullah ve Gül Muhammet, Gül'ün dondurma tezghının kırmızı kumaşından hazırladıkları ay-yıldızlı bir Osmanlı bayrağı ve silahları ile treni beklemeye başlarlar.Bir süre sonra trenin raylarının üstüne dondurma arabasını sürer ve orada beklerler. Bulundukları yere tren gelir ve durur. Molla Abdullah ve Gül Muhammed tarafından ateş açılır. Saldırıda birkaç kişi ölür.
Saldırıdan sonra, bir süre sonra Gül Muhammet ve Molla Abdullah kasabanın batısında yer alan alçak tepelerde kıstırılır birkaç saat direnirler. Molla Abdullah bir sivilin tüfeğinden ateşlenen kurşunla can verir. Yaralanan Gül Muhammet ise kaldırıldığı BrokenHill hastanesinde şehit olur.
Bu iki insan için çok sayıda yazılar yazılıp yorumlar yapılır. Kimisi tren saldırısında Çanakkale'ye giden Anzak askerlerinden bir kaçını öldürdüklerini,kimisi ise trende sivil vatandaşlar olduğu ve çocukları öldürdüklerini yorumlarlar.Kimisi Maraşlı iki yiğit olduklarını,kimisi Türk olmayıp Hintli Müslümanlar olduğunu yazarlar. Bu tartışmaları aydınlatacak elbet deki tarihçilerimizdir. Ancak hayatları pahasına vatan toprağından binlerce kilometre uzakta bize karşı savaşan Anzaklara karşı direniş gösteren ve aslında Atatürk'ün dediği gibi 'Burada işiniz ne?' demek isteyen, kahramanlık destanımızın ilk karşı koyuşunu simgeleyen bu iki yürekli insan benim nazarımda Çanakkale Savaşı'nın ilk şehitleridir. Meknları cennet olsun diğer şanlı yiğit kahramanlar gibi. Gerçek kahramanlar onlardı ve şehit oldular tıpkı diğer yiğitler gibi.Hem de tek zeytin yiyerek bütün gün aç kalarak, yiğitçe savaşan kahraman çocuklara. Ya Yaşayanlar? Sevgi ile kalın. vanhaber, van, haber, van haber direniş, kasap, dondurmacı, vedat yazıcı