İlker Başbuğ

Bir zamanlar Genel Kurmay Başkanımızdı. Kendisi, ülkesini seven değerli bir komutanımızdır. Görevi esnasında çok önemli işlere imza atmış ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin profesyonel bir kurum haline gelebilmesinin ilk ciddi adımlarını atmıştır.

Hatırlayın! Bu değerli komutan paralelcilerin hazırladıkları uyduruk raporlarla tutuklanmıştır. Tutuklanan bu değerli komutan ne yazık ki terör örgütü lideri olmakla suçlanmış ve yargılanmıştır. Tabii ki sayın İlker Başbuğ gibi onlarca komutanımızda Paralel Devlet Yapılanmasının hışmına ve aynı akıbete uğramışlardır.

O dönemde sayın Erdoğan Başbakandır. Ancak her şey sayın Erdoğanın denetimi altında değildir. Bu olaya müdahale edebilme göcüne sahip değildir. Hatta kendisine dahi kumpaslar kurulmuş ve bir çok suikastlar düzenlenmiştir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, sayın İlker Başbuğ için hazırlanan iddianameyi eleştirmiştir. Ancak bir şeyler yapamamanın sıkıntısından eminim ki kahrolmuştur.

Paralel yapı 1960 ihtilalinden sonra kurulmuş, çok ciddi bir şekilde, planlı programlı çalışma yürüterek, ülkemizin tüm kurum ve kuruluşlarında örgütlenmişlerdir. Demirel, Erbakan, Türkeş, Özal, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Devlet Bahçeli, Bülent Ecevit ve Abdullah Gül dönemlerinde giderek güçlenen bu yapı Devlette eğemen hale gelmiştir. En son sayın Recep Tayyip Eroğan bu alçak ve hain yapının farkına varmış ama zaman ve zeminin oluşmasını sabırla beklemiştir. Bazı önemli kurumlarda eğemen olmaya başladıktan sonra harekete geçerek bu alçaklara operasyon yapmaya başlamıştır. Şu anda da gereği yapılmaktadır. Bunların temizlenmesi kolay bir iş değildir. Bunlar Devletin kılcal damarlarına kadar girmişlerdir. Ancak Devlet bu ihanet çetesinin hakkından gelecektir.

Paralel yapı denen alçaklar, Türkiye'nin tüm düşmanları ile işbirliği yaparak ülkemize karşı savaş açmışlardır. Bunların en candan işbirlikçileri, PKK, PYD, HDP ve CHP'dir. Devlet içinde bulunan önemli kişiler vasıtası ile PKK'ya istihbarat bilgilerini aktardıkları bilinmektedir. CHP'nin kaset Genel Başkanı yeteneksiz, beceriksiz, kalitesiz yapısı ile hiç bir şey üretememektedir. Sürekli küfür eden, hakaret eden bir muhalefet yöntemini benimseyerek ağa babalarına hizmet vermeye çalışmaktadır.

Hem içte hem de dışta kurtuluş mücadelesi vermekteyiz. Devletimiz içindeki hainlerden kurtulabilme mücadelesini yürütürken, Emperyalist güçlere ve yerli iş birlikçilerine karşıda ulusal kurtuluş savaşı sürdürülmektedir. Bu açık ve net durumu görmemek için kör olmak lazım.

Büyük sıkıntı yaşayan ve uzun bir süre hapishanelerde yatarak mağdur olan sayın İlker Başbuğ paşamız bir açıklama yapma gereği duymuştur. Açıklaması özet olarak şöyledir; Milli konuları iç siyaset meselesi yapmamaları için siyasi partileri uyarmaktadır. Terörle mücadelede birlik olmak zorundayız. Birlik olamadığımız taktirde her gün şehit sayımız artar. Bu konuda birlikte güçlü bir duruş sergilediğimiz taktirde terörü bitirdik anlamına gelir. Aksi halde teröre ve teröristlere cesaret vermiş oluruz. Teröristlerin mezarlarına giderek çiçek koyan CHP Milletvekilleri teröristlere cesaret vermektedirler. Bu milli meselede milli olmayan bir duruş sergileyenler ülkeye ihanet edenlerdir. Sayın Başbuğ bu alçaklıkları görmektedir. Bundan rahatsız olmaktadır. Bu yüzden herkesi uyarıyor. Milli konularda birlik olalım dik duralım, diyor.

Sayın Başbuğ un bu duyarlı yurtsever anlayışına teşekkür ederim.

Bu ülke hepimizin. Hainlerin değil. Hainlere fırsat vermemeliyiz. Ülkemizi sahiplenelim. Zaman siyasi yarış zamanı değildir. Zaman iç çekişmelerin, gerginliklerin yapılacağı zaman değildir. Herkesi sevmek zorunda değiliz. Tek bir amaç etrafında buluşmak zorundayız.

Amacımız vatanımızı sahiplenmek olmalıdır.

Sayın Başbuğu örnek almalı, Milli bir duruş sergilemeliyiz.

Saygılarımla…

Bakmadan Geçme