IMF defterini kapattık
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti hükümetlerinin Türkiye'yi IMF boyunduruğundan kurtardığını belirterek, 'IMF defterini tekrar açmamak üzere kapattık, artık yolumuz kesişmez. Hesapları biliyoruz ama başaramayacaklar' dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti hükümetlerinin Türkiye'yi IMF boyundurluğundan kurtardığını belirterek, “Bugün Türkiye IMF'nin yardımına ihtiyaç duyabileceği seviyenin çok ama çok uzağındadır. Ekonomik göstergelerimiz diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok iyi bir noktadardır. Türkiye IMF defterini tekrar açmamak üzere kapatmıştır. Bu açık gerçeklere rağmen, IMF konusunun gündeme getirilmesinin gerisindeki hesapları gayet iyi biliyoruz. Ama tekrar ediyorum; başaramayacaklar” dedi. Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'daki AK Parti 27. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında yaptığı konuşmada, şunları kaydetti:
IMF'DEN KURTARDIK: Şahsıma, AK Parti hükümetlerinin en çok gurur duyduğum icraatları sorulsa, en başta ifade edeceğim hususlardan biri mutlaka ülkemizi IMF boyundurluğundan kurtarmamız olur. Biz göreve geldiğimizde unutmayın 23.5 milyar dolar IMF'ye borçla devraldık. 2013'te tamamen sıfırladık. Bunu yapan Bay Kemal biz değil miyiz ya? IMF boyundurluğundan bu ülkeyi kurtaran biz değil miyiz? Davos'ta o zamanki başkan Strauss-Kahn ile görüşme yapıyoruz. Kendisine dedim ki, ‘Eğer siz siyaseten bizi yönetmek istiyorsanız Türkiye'nin Başbakanı benim, bu yönetimi size vermem. Bundan sonra da sizden sorç istemiyoruz biz o defteri kapattık.' Ve 2013'te sıfırladık, IMF ile işimiz bitti. Sonra onlar bizden 5 milyar dolar borç istediler. Hatta dedim verelim. Baktılar ki çılgın Türkler gene azıttı, vazgeçtiler.
O DEFTERİ KAPATTIK: İşte bazı ziyaretlerde birileri bize hâlâ utanmadan sıkılmadan ‘IMF'ten size destek verelim' diyor. Dedik ‘Bizim böyle bir şeyimiz yok, biz o defteri kapattık.' Biz şu anda ülkemize yatırım için arayıştayız. Varsa yatırım yapacak ülkemize, biz onların önünü açarız, buyursunlar gelsinler. Siyasi bağımsızlık gibi ekonomik bağımsızlığın bedelinin de yüksek olduğunu hep birlikte yaşayarak gördük. IMF'nin bir ülkeyi kıskaca alabilmesi için önce belli şartların oluşması gerekiyor. Bugün Türkiye IMF'nin yardımına ihtiyaç duyabileceği seviyenin çok ama çok uzağında duruyor. Ekonomik göstergelerimiz diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok iyi bir noktadadır. Özellikle; kamu, hane halkı, bankalar ve özel sektör borçluluk oranlarında uluslararası kriterlere göre gayet olumlu bir görüntüye sahibiz.
İNÖNÜ ELEŞTİRİSİ: Ülkemizin başına IMF musibetini saran CHP'nin geçmişi daha vahim siyasi ve ekonomik sabıkalarla doludur. Marshall yardımının öncülerinden bir tanesi de İnönü'dür. İnönü'nün o işe bağlılığı o kadar ileridir ki (İnönü'nün bir fotoğrafını gösterek) Elindeki bayrak Türk bayrağı değil. Elindeki bayrak Amerika. Niye taşıyor? Bu bir teşekkürname.
ÖNCE SİZ GEÇMİŞİNİZİ TEMİZLEYİN: İnönü döneminde ABD yardımları bahane edilerek, tüm stratejik savunma sanayi projelerimiz iptal edilmiş, araştırma geliştirme ve üretim faaliyetleri durdurulmuş fabrikalarımızın kapısına kilit vurulmuştur. CHP, bizi IMF'yle suçluyor. Önce siz geçmişinizdeki lekeleri temizleyin.
ÇILGINA DÖNDÜLER
Türkiye 1960 darbesinin ardından IMF pençesine düşmüş ve AK Parti'ye kadar kurtulamamıştır. İlk IMF anlaşmasının altında darbe yönetiminin başı Cemal Gürsel'in, onu takip eden 4 anlaşmanın altında da İnönü'nün imzası vardır Bay Kemal, bunu da öğren. IMF ile yaptığımız 19 anlaşmadan Türkiye'nin ne kazandığını bilemiyoruz ama çok ciddi siyasi bedel ödediğimiz bir gerçektir. Biz geldiğimizde IMF borcunu kucağımızda bulduk ama yılmadık, usanmadık ve bunu ödedik. Nihayet 2013 Mayıs'ında IMF borcunu sıfırlayıp yarım asrı aşkın defteri de kapadık. Zaten ne olduysa ondan sonra oldu, çılgına döndüler. Gezi olayları ile başlayan ve hâlâ devam eden bu dönemde yaşadıklarımızı IMF boyundurluğundan kurtulmamızdan bağımsız kabul etmiyorum.
YOLUMUZ KESİŞMEZ
Son dönemde gerçekleşen küresel spekülatif saldırılara ve algı operasyonlara rağmen temmuz ayında yüzde 123 olan borcu çevirme oranımız, eylül ayı itibarıyla yüzde 109'a gerilemiştir. Yıl sonuna kadar 5 milyar lira faiz dışı fazla vermeyi hedefliyoruz. Türkiye'nin ne kredi açısından, ne de teknik destek açısından IMF ile yolunun kesişmesi söz konusu olamaz. Bu açık gerçeklere rağmen, IMF konusunun gündeme getirilmesinin gerisindeki hesapları gayet iyi biliyoruz. Ama tekrar ediyorum; başaramayacaklar.
Kaynak: Milliyet