İş-Kur Çalışanları Polis Kordonuyla Yürüdü
İş-Kur çalışanları başlattıkları oturma eylemlerinin 13. Gününde. Fekiye Teyran Parkından İkinisan Caddesi Kavşağına kadar polis kordonunda yürüyüş yaparak davamız ekmek davasıdır Çocuklarımızın Geleceğini Karartmayın Rahmet Ayında Zulüm Yapılıyor sloganları atarak tekrar Fegiye Teyran Parkına döndüler.
İlhan Siyahtaş
Çalışanlar adına açıklama yapan İsmail Çiftci “ İş- Kur çalışanları olarak istihdamlarımızın kalıcılık ve süreklilik arz edecek bir statüye kavuşturulmasını talep etmekteyiz. Siyasetçilerimizin, Milletvekillerimizin, Bürokratlarımızın, kısacası yasamanın ve yürütmenin; üç yıldır güvenceli bir iş, güvenli bir gelecek, insanca ve onurluca bir yaşam için, işimizin ve aşımızın devamlılığı ve sürekliliği için, haklı mücadelemize, duyarsız ve sesiz kalmalarında ki cesareti büyük ölçüde İşçilerin, işsizlerin, kamu çalışanlarının, esnafın, çiftçinin, gençlerin, kadınların, emek ve meslek örgütlerinin sessizliğinden aldıklarını belirtmek isteriz. Biz İş-kur çalışanları olarak artık Van'da duyarlı, sorumluluk alan ve mücadeleci sendikaların, odaların, derneklerin oluşturduğu Sivil Güç Birliği Platformu oluşturarak sokaklara çıkmanın, sesimizi duyurmanın vakti geldiğini düşünüyoruz. İşçileri, işsizleri, kamu çalışanlarını, esnafı, çiftçileri, gençleri, kadınları, emek ve meslek örgütlerini mitingimize güç katmaya, hep birlikte 'Artık Yeter' demeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
ZEYNEP'İN OKUDUĞU MEKTUP HERKESİ DUYGULANDIRDI
İş-Kur Çalışanlarının düzenlediği yürüyüş sonrası 7. Sınıf öğrencisi Zeynep Sayan isimli Kız Çocuğu bütün yetkili kurumlara yazdığı mektubu okudu.
Zeynep Sayan mektubunda “Sayın Başbakanım, Sayın Bakanım, Sayın Vekillerim, Sayın Valim. Siz devleti yöneten yetkili abilerim, amcalarım bugün benim parklarda bahçelerde gezip oynamam gerekirken işten çıkarılmış işsiz kalmış babama abilerime amcalarıma destek olmak onların ekmek davalarına destek vermek için geldim. En büyük hayalim ve isteğim babamın sürekli bir işinin olması. Bunun için de ALLAH'a her gün dua ediyordum. Van'ımızda yaşanan depremden sonra evimiz yuvamız sarsıntılarla artçılarla bize düşman oldu 640 kardeşimizi kaybettik. Paramız olmadığı için diğer komşularımız gibi görmek ve gitmek istediğimiz yerlere gidemedik. Babamızın biz çocuklarına çaresiz gözlerle bakmasına onbir nüfuslu engelli babaannemle derme çatma barakada kalmamıza üzülürken bir gün babam yüzü gülerek barakaya geldi kendisine işkur'dan iş bulduğunu söylemesi bütün dertlerimizi bize bir an bile olsa unutturmuş, o gün babaannem ve kardeşlerimle sevinç çığlıkları atmıştık evet çok sevinmiştim çünkü en büyük hayalim gerçekleşmişti babamın garantili bir işinin olması hayali gerçek olmuştu çünkü biliyordum babamın işi olursa o zaman sıcak yemek ve sıcak yuvaya kavuşup bütün sıkıntılarımızın biteceğini hayal ediyordum yıllardır hasta olan annem doktor amcalara gidebilecek ve iyileşecekti. Ben ve kardeşlerim okula devam edecek daha iyi bir eğitim alabilecektik mutlu umutlu ve yarınlara daha güvenli bakacak hayal kurma özgürlüğünün sınırları genişleyecekti cok sevinmiştim çünkü hem daha iyi eğitim görmemizi sağlayacak hem de babaannemi doktorlara götürebilecekti. Ben babamı çok ama çok seviyorum o bizim her şeyimiz ben devlet babadan ev araba buzdolabı çamaşır makinesi kömür gıda yardımından çok, babama kalıcı bir iş vermesini çalıştığı yerden çıkarılmamasını istiyorum. Eğer babamın işi olursa babam bize her şeyi alabilir lütfen bana kardeşlerime ve babama bu imkanları tanıyın” dedi.