İŞİNİNİN ERBABI: ReklamcıTuran Özpınar
VANSESİ / İkram KALİ19. yüzyılda, İngiltere de başlayan sanayi devrimiyle birlikte, firmaların kendilerini tanıtmak ve yaptığı işleri anlatmak amacıyla işyerlerine astıkları metal, plastik ve ağaç üzerine yazılan levhalar tabela olarak adlandırılmıştır. Vehbi koç'un hayatının anlatıldığı imparator adlı kitapta ilk bakkal dükknının açılışını' Tabelamı taktım, dükknı açtım' sözlerle dile getirir. Bugün dünyada başlı başına bir sektör olan tabelacılık Van'da geçmişte Allah vergisi yeteneği olan Turan Özpınar gibi kişiler elinde başlamıştır. Turan Özpınar tabelaları ile Vanlı esnaflarına tanıtmış. Sanat dalı olan tabelacılığı- reklamcılığı geliştirmesinin ardından kardeşlerini, oğlunu ve çıraklarını mesleğe kazandırmıştır. Özpınar'ın reklam olan hayatı.
Nerede doğdunuz?
1952 yılında Van'da doğdum. 4 çocuğum, 3 torunum var.
Reklamcılığa ne zaman başladınız?
1965 yılında başladım. İşe ilk başladığım zaman hem kırtasiyecilik hemde reklamcılık yapıyordum. Kırtasiyenin ismi ise Azim Sebat Ktip Eviydi. Daha sonra Pınar Reklam'a dönüştürdüm.
İlk iş yeriniz neredeydi?
İskele Caddesi Hazreti Ömer Cami karşısında yer alan, şu anki Dabbağoğlu Parkı'nın yerinde bulunan tahta darabalı kerpiç dükkanlar vardı. İşyerim buradaydı. 1972 yılında Maraş Caddesi'nde Turkuaz alışveriş merkezinin bulunduğu yerde işyerimizi taşıdık.
Reklamcılığı kimden öğrendiniz?
Reklamcılıkta herhangi bir ustam olmadı. Bu işe ilgi duyarak, araştırarak, emek vererek kendi yeteneğimle mesleği öğrendim ve geliştirdim. Zaman zaman İstanbul'a gidip geldim. O günden bu günlere geldik.
Resim çalışmalarını hobi olarak mı yaptınız?
Yağlı boya resim çalışmalarım oldu. Genelde Van üzerine hobi olarak resimler yapardım. Ressamlar arasında düzenlenen resim yarışmalarına katılarak dereceler aldım. Bunun yanı sıra Halk Eğitim Merkezi bünyesinde rahmetli Mevlüt Okayer, Fevzi Leventoğlu hocalarımızın öncülüğünde Azmi Atak, Kenan Sürüç, Nizamettin Emekçi, Erdal Yamaç, Muzaffer Atacan ve diğer arkadaşlarımızla Van kültürü ile ilgili olarak çeşitli sosyal faaliyetler düzenledik. Saz kursu açarak öğrenciler yetiştirdim. Van Türküleri ile ilgili çok başarılı çalışmalarımız oldu. Bu çalışmalarımızı TRT Van Radyosu'nda belirli günler radyo dinleyicileri ile paylaştık, arşivlere kaydettik. Ancak Van Radyosu 1984 yılında sahipsizlik, ilgisizlik nedeniyle kapanınca bütün emeklerimiz ve ilimizin güzel kültürü büyük zarar gördü. TRT Van Radyosu'nun kapanmasına bugün dahi çok üzülürüm. Birileri tarafından Van'ın sesi susturuldu.
O dönem kimler reklamcılık yapıyordu?
Metin Korkut, Hüseyin Çelik, Ramazan Kırar, Cengiz Özgüner, Enver Özkahraman vardı.
Geçmişte reklamcılık daha mı zordu?
Bütün iş insan gücü, bilgi birikime bağlıydı. Tabelacılık-reklamcılık el emeği göz nuru gerektiriyordu. O nedenle günlük olarak yaptığımız iş sayısı çok düşüktü. Yağlı boya çalışması emek isteyen bir işti. Yağlı boya ile yapılan tabelaların ömrü çok uzundu. 30 yıl önce yaptığım tabelalar halen yerlerinde solmadan, ağarmadan duruyor. Yağlı ve yaldız boya kullanırdık. Bugünkü gibi malzeme çeşidi yoktu. Tabela, afiş ve pankartların her harfi tek tek fırça ile yazılırdı. Sonraları şablona geçtik. Yazıları önce karton üzerine yazar falçata ile tek tek keserek çıkarırdık. Harfleri çıkardıktan sonra sünger ile harflerin yerini yağlı boya doldururduk. Çok meşakatli ,emek ve sabır isteyen bir dönemdi. Tabelacılık-reklamcılık yeteneğe, emeğe dayalı olduğu için mesleği yapan, ilgi duyan çok az insan vardı. En son folyo ortamına geçtik. Bütün işler bilgisayara döküldü. Reklamları bilgisayarda royter denilen bir malzeme ile çıkarıyor, keserek yapıştırıyoruz. Kupa baskı, şapka, tişört ve plaket basımını bu şekilde gerçekleştiriyoruz. İşler teklonoji ortamı döküldükten sonra tabelacılık-reklamcılık meslek olmaktan çıktı. Bilende yapabiliyor, bilmeyende. Bilgisayarda hazırlanan çıktıları makinaya aktarıp baskı yapıyorlar. Olay bu kadar basit. Eski ustalık artık kalmadı. Reklamcılıkta esas olan fırça kullanmak, gelişmeleri takip edebilmek, kaliteli iş çıkarabilmektir.
Folyo tabelanın ömrü kaç yıldır?
En fazla 3 yıldır. Solar özelliğini kaybeder. Ama yağlı boya tabelaların ömrü en az 15-20 yıldır.
Eski tabelalarda bir ruh, özellik vardı. Eski iş yerlerinde bulunan tabelalar bir simgeydi.
İşyerlerine isimlerini siz mi veriyorsunuz?
Yapacağımız her tabelanın ismini, rengini, yazı karekterini ebadını müşterilerimiz kendileri belirliyor. Fikrimizi soran müşterilerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Ailenizde mesleği seçen varmı?
Biz Van'da reklamcı aile olarak bilinir, tanınırız. İşimiz aşımız, mesleğimiz budur. Benim dışımda kardeşlerim İlhan, Nurhan, Okan ve Orhan Özpınar reklamcılık mesleğini başarıyla yapmaktadırlar. Bu arada çok sayıda çırak yetiştirdim. Bu arkadaşlarımızın birçoğu kendi dükkanlarını açmış. Mesleğine saygılı, işine ve müşterisine değer veren bu arkadaşlarımızın başarısından mutluluk duyuyorum.
Çocuklarınızdan mesleği seçen varmı?
Kardeşlerimin dışında oğlum Taner mesleği severek seçti. Ailemizde bu işin en genç ustası oğlum Taner'dir.
Reklamcılıkta mesleğin sırrı nedir?
Önce ahlak, güven, saygı, itibar, helal kazanç, müşteriye saygı gelir. Bunlar esnaflığın esasıdır. Esnaflıktan önce adam olmak lazım. Reklamcılıkta malzeme, tasarım, yenilikleri takip ve işin kalitesi önemlidir. En önemlisi ise görüntüdür.
İlk yazdığınız tabelayı hatırlıyormuzunuz?
İlk yazdığım tabela 'Beşyol Bakalliyesi' ydi. Bugünkü Alçekic pasajının Sıhke Caddesine açılan kapısının girişinde yer alan bakkal dükkanıydı. Birde Ticaret Lisesi yanında uzun süre kadayıfçılık yapan 'Kadayıfçı Hasan' ağabeyin tabelasını yaptım.
Van'da kaç tane reklamcı var?
40'ın üzerinde reklamcı arkadaşımız var. Bu iş arz talebe bağlıdır. El emeğine değer veren yok. Ucuz olsun. Böyle olunca ucuz etin yahinisi de olmuyor tabiki. Reklamcılık mesleği bir nevi öldü diyebilirim. Yağlı boya ile yaptığımız reklamlar eskiden bir saatte fırça ile dönüyorduk. Ama şimdi digital baskı çıkınca makine kesip folyu üzerine yapıştırıyor. Ama digital işte lezzet yok. Emek verilmeyen işte ruh,heyecan olmaz. Şimdi digital iş yapıyoruz ama kazancı da yoktur. Ama el emeği ile verdiğimiz işin berketi de çoktu.
İşinizi seviyormusunuz?
Reklamcılığı seviyorum. Dünyaya yeniden gelirsem yine aynı mesleğimi yapardım. Ekmek yediğim, ailemi geçindirdiğim zevkli ve renkli bir iş yapıyorum. Bizim işimiz hayırlı bir iştir. Çünkü hemşerilerimiz iş hayatında başlarken çabalarına son noktayı biz bırakıyoruz.
Meslekte unutamadığınız anınız varmı?
Reklamcılık mesleğinde başarı içinde 41 yılım geçti. Çok anım oldu. Mesela gece gündüz çalışarak emek vererek yazdığımız tabelanın birinde bazen harf, noktalama işaretlerini unuttuğumuz olunca yazıda çok komik durum ortaya çıkabiliyordu. Tabi ki hemen düzeltiyorduk. Van'a yeni gelen otobüslerin üzerine firma ismi yazarken, ticari taksilerin üzerine dama yaparken etrafımız şenlik alanına dönerdi. Bizi izleyen insanlar sabırsızlıkla tamamlanacak yazının sonucunu merak ederlerdi. vanahber, van, haber, van haber işinin erbabı, turan özpınar, reklam, tabela, ikram kali
Nerede doğdunuz?
1952 yılında Van'da doğdum. 4 çocuğum, 3 torunum var.
Reklamcılığa ne zaman başladınız?
1965 yılında başladım. İşe ilk başladığım zaman hem kırtasiyecilik hemde reklamcılık yapıyordum. Kırtasiyenin ismi ise Azim Sebat Ktip Eviydi. Daha sonra Pınar Reklam'a dönüştürdüm.
İskele Caddesi Hazreti Ömer Cami karşısında yer alan, şu anki Dabbağoğlu Parkı'nın yerinde bulunan tahta darabalı kerpiç dükkanlar vardı. İşyerim buradaydı. 1972 yılında Maraş Caddesi'nde Turkuaz alışveriş merkezinin bulunduğu yerde işyerimizi taşıdık.
Reklamcılığı kimden öğrendiniz?
Reklamcılıkta herhangi bir ustam olmadı. Bu işe ilgi duyarak, araştırarak, emek vererek kendi yeteneğimle mesleği öğrendim ve geliştirdim. Zaman zaman İstanbul'a gidip geldim. O günden bu günlere geldik.
Resim çalışmalarını hobi olarak mı yaptınız?
Yağlı boya resim çalışmalarım oldu. Genelde Van üzerine hobi olarak resimler yapardım. Ressamlar arasında düzenlenen resim yarışmalarına katılarak dereceler aldım. Bunun yanı sıra Halk Eğitim Merkezi bünyesinde rahmetli Mevlüt Okayer, Fevzi Leventoğlu hocalarımızın öncülüğünde Azmi Atak, Kenan Sürüç, Nizamettin Emekçi, Erdal Yamaç, Muzaffer Atacan ve diğer arkadaşlarımızla Van kültürü ile ilgili olarak çeşitli sosyal faaliyetler düzenledik. Saz kursu açarak öğrenciler yetiştirdim. Van Türküleri ile ilgili çok başarılı çalışmalarımız oldu. Bu çalışmalarımızı TRT Van Radyosu'nda belirli günler radyo dinleyicileri ile paylaştık, arşivlere kaydettik. Ancak Van Radyosu 1984 yılında sahipsizlik, ilgisizlik nedeniyle kapanınca bütün emeklerimiz ve ilimizin güzel kültürü büyük zarar gördü. TRT Van Radyosu'nun kapanmasına bugün dahi çok üzülürüm. Birileri tarafından Van'ın sesi susturuldu.
Metin Korkut, Hüseyin Çelik, Ramazan Kırar, Cengiz Özgüner, Enver Özkahraman vardı.
Geçmişte reklamcılık daha mı zordu?
Bütün iş insan gücü, bilgi birikime bağlıydı. Tabelacılık-reklamcılık el emeği göz nuru gerektiriyordu. O nedenle günlük olarak yaptığımız iş sayısı çok düşüktü. Yağlı boya çalışması emek isteyen bir işti. Yağlı boya ile yapılan tabelaların ömrü çok uzundu. 30 yıl önce yaptığım tabelalar halen yerlerinde solmadan, ağarmadan duruyor. Yağlı ve yaldız boya kullanırdık. Bugünkü gibi malzeme çeşidi yoktu. Tabela, afiş ve pankartların her harfi tek tek fırça ile yazılırdı. Sonraları şablona geçtik. Yazıları önce karton üzerine yazar falçata ile tek tek keserek çıkarırdık. Harfleri çıkardıktan sonra sünger ile harflerin yerini yağlı boya doldururduk. Çok meşakatli ,emek ve sabır isteyen bir dönemdi. Tabelacılık-reklamcılık yeteneğe, emeğe dayalı olduğu için mesleği yapan, ilgi duyan çok az insan vardı. En son folyo ortamına geçtik. Bütün işler bilgisayara döküldü. Reklamları bilgisayarda royter denilen bir malzeme ile çıkarıyor, keserek yapıştırıyoruz. Kupa baskı, şapka, tişört ve plaket basımını bu şekilde gerçekleştiriyoruz. İşler teklonoji ortamı döküldükten sonra tabelacılık-reklamcılık meslek olmaktan çıktı. Bilende yapabiliyor, bilmeyende. Bilgisayarda hazırlanan çıktıları makinaya aktarıp baskı yapıyorlar. Olay bu kadar basit. Eski ustalık artık kalmadı. Reklamcılıkta esas olan fırça kullanmak, gelişmeleri takip edebilmek, kaliteli iş çıkarabilmektir.
Folyo tabelanın ömrü kaç yıldır?
En fazla 3 yıldır. Solar özelliğini kaybeder. Ama yağlı boya tabelaların ömrü en az 15-20 yıldır.
Eski tabelalarda bir ruh, özellik vardı. Eski iş yerlerinde bulunan tabelalar bir simgeydi.
İşyerlerine isimlerini siz mi veriyorsunuz?
Yapacağımız her tabelanın ismini, rengini, yazı karekterini ebadını müşterilerimiz kendileri belirliyor. Fikrimizi soran müşterilerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Biz Van'da reklamcı aile olarak bilinir, tanınırız. İşimiz aşımız, mesleğimiz budur. Benim dışımda kardeşlerim İlhan, Nurhan, Okan ve Orhan Özpınar reklamcılık mesleğini başarıyla yapmaktadırlar. Bu arada çok sayıda çırak yetiştirdim. Bu arkadaşlarımızın birçoğu kendi dükkanlarını açmış. Mesleğine saygılı, işine ve müşterisine değer veren bu arkadaşlarımızın başarısından mutluluk duyuyorum.
Çocuklarınızdan mesleği seçen varmı?
Kardeşlerimin dışında oğlum Taner mesleği severek seçti. Ailemizde bu işin en genç ustası oğlum Taner'dir.
Reklamcılıkta mesleğin sırrı nedir?
Önce ahlak, güven, saygı, itibar, helal kazanç, müşteriye saygı gelir. Bunlar esnaflığın esasıdır. Esnaflıktan önce adam olmak lazım. Reklamcılıkta malzeme, tasarım, yenilikleri takip ve işin kalitesi önemlidir. En önemlisi ise görüntüdür.
İlk yazdığınız tabelayı hatırlıyormuzunuz?
İlk yazdığım tabela 'Beşyol Bakalliyesi' ydi. Bugünkü Alçekic pasajının Sıhke Caddesine açılan kapısının girişinde yer alan bakkal dükkanıydı. Birde Ticaret Lisesi yanında uzun süre kadayıfçılık yapan 'Kadayıfçı Hasan' ağabeyin tabelasını yaptım.
Van'da kaç tane reklamcı var?
40'ın üzerinde reklamcı arkadaşımız var. Bu iş arz talebe bağlıdır. El emeğine değer veren yok. Ucuz olsun. Böyle olunca ucuz etin yahinisi de olmuyor tabiki. Reklamcılık mesleği bir nevi öldü diyebilirim. Yağlı boya ile yaptığımız reklamlar eskiden bir saatte fırça ile dönüyorduk. Ama şimdi digital baskı çıkınca makine kesip folyu üzerine yapıştırıyor. Ama digital işte lezzet yok. Emek verilmeyen işte ruh,heyecan olmaz. Şimdi digital iş yapıyoruz ama kazancı da yoktur. Ama el emeği ile verdiğimiz işin berketi de çoktu.
İşinizi seviyormusunuz?
Reklamcılığı seviyorum. Dünyaya yeniden gelirsem yine aynı mesleğimi yapardım. Ekmek yediğim, ailemi geçindirdiğim zevkli ve renkli bir iş yapıyorum. Bizim işimiz hayırlı bir iştir. Çünkü hemşerilerimiz iş hayatında başlarken çabalarına son noktayı biz bırakıyoruz.
Reklamcılık mesleğinde başarı içinde 41 yılım geçti. Çok anım oldu. Mesela gece gündüz çalışarak emek vererek yazdığımız tabelanın birinde bazen harf, noktalama işaretlerini unuttuğumuz olunca yazıda çok komik durum ortaya çıkabiliyordu. Tabi ki hemen düzeltiyorduk. Van'a yeni gelen otobüslerin üzerine firma ismi yazarken, ticari taksilerin üzerine dama yaparken etrafımız şenlik alanına dönerdi. Bizi izleyen insanlar sabırsızlıkla tamamlanacak yazının sonucunu merak ederlerdi. vanahber, van, haber, van haber işinin erbabı, turan özpınar, reklam, tabela, ikram kali