İslam Dışı Bayramlar
Dünyada her yıl değişik din ve düşüncelere ait bir çok bayram, şenlik, karnaval ve etkinlik yapılmaktadır. Sadece Avrupa ve Hindistan'da yüzlerce bayram ve karnaval çeşidine rastlamaktayız. Bunlardan Nevruz ve Nisan Bir şenlikleri gibi sözde bayram dedikleri, dinimizde, gelenek ve göreneklerimizde olmayan; toplumumuzda ise son yıllarda yaygın bir şekilde kutlanan bu iki etkinlik üzerinde duracağız. Nevruz, 'nev' ve 'ruz' kelimelerinden mürekkep Farsça bir isimdir ve 'yeni gün' demektir. Mart ayının 21'inci gününde güneşin koç burcuna girmesi, eski Türklerde ve İranlılarda hususi bir gün sayılmış, çeşitli kutlamalar yapılagelmiştir. Nevruz, kadim İran'ın ateşperest inancından kalma bir hususiyet olarak git gide dini hüviyet kazanmıştır.
Nevruz, kültürümüze Mecusi geleneğinden geçmiştir. Türk, Kürt ve Acemler ile bir alakası bulunmamakla birlikte; İslam öncesi bir geleneğin hortlamasıdır. Mihrican ise, cahiliye döneminde müşriklerin oyun vs. şeklinde değerlendirdikleri bir etkinliktir. Hz. Peygamber, Medine'ye hicret edince yapılan Nevruz ve Mihrican etkinliklerinin ne olduğunu sordu; 'Cahiliye döneminde oynayıp eğlendiğimiz iki gündür.' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: 'Allah Teala, bizlere Nevruz ve Mihrican'dan daha hayırlı iki bayram; Kurban ve Fıtır (Ramazan) bayramlarını verdi. Nitekim, Resul-i Ekrem, 'Her toplumun bir bayramı vardır. Kurban ve Ramazan bayramları da bizim bayramlarımızdır (Buhari, İdeyn, 3) buyurmuştur. Nevruz, ilk olarak İran şahlarından Cemşit tarafından kutlandı. Tahamrut ölünce yerine Cemşit geçti. Cemşid'in tahta geçtiği güne, 'yeni gün' anlamında 'Nevruz' denildi. İslam toplumunda Nevruz ve Mihrican günlerinde hediyeleşmeyi ilk olarak meşrulaştıran da Haccac-ı Zalim olmuştur. Ancak bu uygulama daha sonra Raşit Halife Ömer bin Abdulaziz tarafından kaldırılmıştır. (İlmi Hut. Minberin Gücü. Abdulcelil Candan)
Bu bayramları kutlayanların ateşe tapma gibi kötü bir niyetleri olmasa da, bu topluluklar, bilerek yada bilmeyerek yabancıları taklit etmek, erkek kadın karışımı eğlenmek gibi günahlara bulaşmaktadırlar. Çünkü niyetimiz ne olursa olsun İslam dışı bir topluluğa benzemek ve o topluluğun inanç değerlerini taklit etmek Müslüman ümmete yaraşmayan bir davranış olup; Kur'an, bizi yabancılara benzemekten alı koymuştur. Rabbimiz Hadid Suresi'nin on altıncı ayetinde, kitap ehline benzemeyi yasaklamıştır. Rabbimiz: 'İman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan bir çoğu yoldan çıkmış kimselerdir.' buyurmaktadır. Peygamberimiz (s.a.v)'de bu konuda: 'Bir topluluğa benzeyen onlardan olur,' buyurarak biz ümmetini uyarmış ve bu konuda dikkatli ve hassas olmamızı istemiştir.
Hangi Mecusi, hangi Zerdüşt ve hangi Avrupalı Kurban ve Ramazan bayramlarımızı kutlamaktadır? Hangi gayrimüslim Hicri yılbaşımızı tebrik etmektedir? İzzet ve şeref olarak İslam bize yetmiyor mu? Yoksa haşa İslam eksiktir de onu, Mecusi, Zerdüşt, Hristiyanların bayram, adet ve gelenekleriyle mi tamamlayacağız? Taklit etmek ve benzemek sevgiyi çağrıştırır. Benzeme sevgiyi, sevgi de uyum ve taklidi gerektirir. Bir topluluğu seven onlarla haşrolur. Taklit eden, taklit etiği kişiyi onaylamaktadır. İzzet ve onur sahibi kişi yada toplumlar taklit etmez; çünkü taklit zilleti getirir. Asalaklar ve güçsüzler, güçlüleri taklit etmeye yeltenir.
Nevroz için söylediklerimizi Nisan Bir, Noel yortuları ve benzer diğer şenlikler için de söyleyebiliriz. Nisan Bir ve Noel yortuları da yalan dolan üzerine kurulmuş, yalan söylemeyi meşru kılmakta, yalan söylemeyi eğlence haline getirmektedir. İslam, mizah yapma niyetiyle de, olsa yalan söylemeyi yasaklar. Nisan Bir, Yahudi ve Hristiyanlarca kutlanan bir gelenektir. Müslümanların onlara iştirak etmeleri ve kutlamaları akide açısından sakıncalıdır. Biraz önce de hatırlattığımız gibi, 'Bir kavme benzemeye çalışan onlardandır.' hadisinin yasağı kapsamındadır. Numan bin Beşir'in rivayet ettiği bir hadiste: 'Bir yolculukta bir arkadaşımız bineği üzerinde uyukladı. Diğer bir arkadaşımız ise o kişinin çantasından bir ok çıkardı. Arkadaşımız oklarından birisinin alındığını fark edince telaşa kapıldı. Bunun üzerine Hz. Peygamber, 'Ciddi yada şaka kimse arkadaşının eşyasını habersiz almasın,' buyurmuştur.
Netice itibariyle şunu diyebiliriz ki: Nevruz, Nisan Bir, Noel ve sair şenlik ve etkinlikler dört yönden sakıncalıdır. Çünkü,
1- Bid'attirler.
2- Dinimizde olmayan uygulamalardır.
3- Yabancılara benzemedir, taklittir.
4- Yalan üzerine bina edilmişlerdir.
Cenab-ı Allah, bizi İslam ve Kur'an'la izzetlendirsin. Her türlü bid'at ve hurefenin şerrinden korusun. vanhaber, van, haber, van haber ömer gündüz, dini bayramlar, islam dışı bayramlar
Nevruz, kültürümüze Mecusi geleneğinden geçmiştir. Türk, Kürt ve Acemler ile bir alakası bulunmamakla birlikte; İslam öncesi bir geleneğin hortlamasıdır. Mihrican ise, cahiliye döneminde müşriklerin oyun vs. şeklinde değerlendirdikleri bir etkinliktir. Hz. Peygamber, Medine'ye hicret edince yapılan Nevruz ve Mihrican etkinliklerinin ne olduğunu sordu; 'Cahiliye döneminde oynayıp eğlendiğimiz iki gündür.' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: 'Allah Teala, bizlere Nevruz ve Mihrican'dan daha hayırlı iki bayram; Kurban ve Fıtır (Ramazan) bayramlarını verdi. Nitekim, Resul-i Ekrem, 'Her toplumun bir bayramı vardır. Kurban ve Ramazan bayramları da bizim bayramlarımızdır (Buhari, İdeyn, 3) buyurmuştur. Nevruz, ilk olarak İran şahlarından Cemşit tarafından kutlandı. Tahamrut ölünce yerine Cemşit geçti. Cemşid'in tahta geçtiği güne, 'yeni gün' anlamında 'Nevruz' denildi. İslam toplumunda Nevruz ve Mihrican günlerinde hediyeleşmeyi ilk olarak meşrulaştıran da Haccac-ı Zalim olmuştur. Ancak bu uygulama daha sonra Raşit Halife Ömer bin Abdulaziz tarafından kaldırılmıştır. (İlmi Hut. Minberin Gücü. Abdulcelil Candan)
Bu bayramları kutlayanların ateşe tapma gibi kötü bir niyetleri olmasa da, bu topluluklar, bilerek yada bilmeyerek yabancıları taklit etmek, erkek kadın karışımı eğlenmek gibi günahlara bulaşmaktadırlar. Çünkü niyetimiz ne olursa olsun İslam dışı bir topluluğa benzemek ve o topluluğun inanç değerlerini taklit etmek Müslüman ümmete yaraşmayan bir davranış olup; Kur'an, bizi yabancılara benzemekten alı koymuştur. Rabbimiz Hadid Suresi'nin on altıncı ayetinde, kitap ehline benzemeyi yasaklamıştır. Rabbimiz: 'İman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan bir çoğu yoldan çıkmış kimselerdir.' buyurmaktadır. Peygamberimiz (s.a.v)'de bu konuda: 'Bir topluluğa benzeyen onlardan olur,' buyurarak biz ümmetini uyarmış ve bu konuda dikkatli ve hassas olmamızı istemiştir.
Hangi Mecusi, hangi Zerdüşt ve hangi Avrupalı Kurban ve Ramazan bayramlarımızı kutlamaktadır? Hangi gayrimüslim Hicri yılbaşımızı tebrik etmektedir? İzzet ve şeref olarak İslam bize yetmiyor mu? Yoksa haşa İslam eksiktir de onu, Mecusi, Zerdüşt, Hristiyanların bayram, adet ve gelenekleriyle mi tamamlayacağız? Taklit etmek ve benzemek sevgiyi çağrıştırır. Benzeme sevgiyi, sevgi de uyum ve taklidi gerektirir. Bir topluluğu seven onlarla haşrolur. Taklit eden, taklit etiği kişiyi onaylamaktadır. İzzet ve onur sahibi kişi yada toplumlar taklit etmez; çünkü taklit zilleti getirir. Asalaklar ve güçsüzler, güçlüleri taklit etmeye yeltenir.
Nevroz için söylediklerimizi Nisan Bir, Noel yortuları ve benzer diğer şenlikler için de söyleyebiliriz. Nisan Bir ve Noel yortuları da yalan dolan üzerine kurulmuş, yalan söylemeyi meşru kılmakta, yalan söylemeyi eğlence haline getirmektedir. İslam, mizah yapma niyetiyle de, olsa yalan söylemeyi yasaklar. Nisan Bir, Yahudi ve Hristiyanlarca kutlanan bir gelenektir. Müslümanların onlara iştirak etmeleri ve kutlamaları akide açısından sakıncalıdır. Biraz önce de hatırlattığımız gibi, 'Bir kavme benzemeye çalışan onlardandır.' hadisinin yasağı kapsamındadır. Numan bin Beşir'in rivayet ettiği bir hadiste: 'Bir yolculukta bir arkadaşımız bineği üzerinde uyukladı. Diğer bir arkadaşımız ise o kişinin çantasından bir ok çıkardı. Arkadaşımız oklarından birisinin alındığını fark edince telaşa kapıldı. Bunun üzerine Hz. Peygamber, 'Ciddi yada şaka kimse arkadaşının eşyasını habersiz almasın,' buyurmuştur.
Netice itibariyle şunu diyebiliriz ki: Nevruz, Nisan Bir, Noel ve sair şenlik ve etkinlikler dört yönden sakıncalıdır. Çünkü,
1- Bid'attirler.
2- Dinimizde olmayan uygulamalardır.
3- Yabancılara benzemedir, taklittir.
4- Yalan üzerine bina edilmişlerdir.
Cenab-ı Allah, bizi İslam ve Kur'an'la izzetlendirsin. Her türlü bid'at ve hurefenin şerrinden korusun. vanhaber, van, haber, van haber ömer gündüz, dini bayramlar, islam dışı bayramlar