İyi uykular Van!

Van Gölü, Van balığı, Van kedisi, Van peyniri, Van kalesi, Van adaları, Van çöreği, Van güneşi, Van tuzu ve diğerlerinin hepsi bu toprağın değerleridir. Bütün değerlerimizi önemli yapan Van’a ait olması Van ile tanınarak bilinmesidir.

Belçika'nın Godiva çikolatası, Almanya'nın Solingen bıçağı, Diyarbakır kadayıfı, Bursa şeftalisi, Mostar köprüsü, Denizli horozu, Tekirdağ köftesi, Adana kebabı, Gaziantep baklavası vs. Bunlarda dünyadan ve ülkemizden bulunduğu yerle özdeşleşen örneklerdir

Özellikle üniversite gibi kurumlar bulundukları şehirlerin isimlerini alarak tanınarak markalaşırlar. Ülkemizdeki bugün 200'e yakın üniversiteden 60'ının isminin önünde bulunduğu şehrin adı yer almaktadır. Ankara Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi, Balıkesir Üniversitesi, Hakkâri Üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi gibi.

Mustafa Kemal Atatürk'ün 1 Kasım 1937'de ''Doğu bölgesi için Van Gölü sahillerinin en güzel bir yerinde ilkokulu ve nihayet üniversitesi ile modern bir kültür şehri oluşturmak yolunda şimdiden faaliyete geçilmelidir'' talimatından uzun yıllar sonra Vanlıların yoğun çabaları sonucu 1982 yılında Kenan Evren'in talimatıyla Van'a üniversite ancak kuruldu. Üniversitemizin kuruluşu Atatürk'ün doğumunun 100. yılına denk gelmesi nedeniyle üniversitemize Yüzüncü Yıl Üniversitesi isminin verilmesi uygun bulundu. Ancak geçen zaman içinde Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin önünde “Van” ön vurgusunun yer almamasının ciddi bir eksiklik hatta sorun oluşturduğu görüldü. Üniversite var ama nerede olduğu bilinmiyor!

2012 yılının Mayıs ayında YYÜ'de yapılan bir toplantıda Rektör Prof. Dr. Peyami Battal'a isim konusunu aktarma imkânımız oldu. Üniversitenin isminin Van ile bütünleşerek bilinirliği, markalaşması gerektiğinin altını çizerek, “Üniversitemizin ön İsminde resmi olarak Van olmamasından dolayı YYÜ'nün Van'da olduğu bilinmiyor. Üniversitenin bütün resmi yazışmalarında ve YÖK'ün yazışmalarında sınav belgelerinde üniversitemizin isimi YYÜ olarak geçiyor. Çünkü üniversitenin resmi isminde Van yok. YYÜ yazışmalarında, eserlerinde, yayınlarında, internet adresinde 'Van' kullanılamıyor. YYÜ deniliyor. Böyle olmasından dolayı YYÜ Van ile anılmıyor bilinmiyor ve özdeşleşmiyor. Bu nedenle de kopukluk, hatta karmaşa meydana gelebiliyor. Bu kopukluğun, eksikliğin giderilmesi için YYÜ önüne Van isminin eklenerek üniversitemizin isminin Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi olması gerektiği inancındayım. Van eklenmesiyle sorun çözülerek üniversitemizin şehirle bütünleşmesi sağlanarak Van açısından anlamlı ve yararlı olacaktır' dedik.

Düşüncelerimizi 'aklın yolu birdir' ifadesiyle değerlendiren Rektör Battal, 'Yerinde ve doğru bir öneri. YYÜ isminin önüne Van eklenerek isim değişikliği yapabiliriz. Bu değişiklik çok zor değildir. Senatoda karar alarak YÖK'e göndereceğiz. YÖK'ün uygun görüşü sonrası değişiklik önerisi bakanlar kurulu tarafından uygun görüldükten sonra üniversitemizin ismi resmen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (VYYÜ) olarak bütün kayıtlarda yer alır. Üniversitemizin bu şekilde isim düzenlenmesine gerçekten ihtiyacı vardır. YYÜ önünde Van olmamasından dolayı İstanbul'da bir vakıf üniversitesi olarak kurulan Yeni Yüzyıl Üniversitesi ile üniversitemizin yazışmaları bazen karışmaktadır. Bizim yazılarımız onlara, onların yazıları bize gelmektedir “ ifadelerinde bulundu. Bizde bu yaklaşımı “YYÜ Adını Değiştiriyor” başlığı ile o tarihte gazetemizde önce haber yaparak daha sonrada bu köşede kamuoyu ile paylaştık.

2008 ve 2013 yıllarında Üniversitelerarası Kurul Toplantısı Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde yapıldı. Bu toplantılarda YYÜ'nün önüne Van adının eklenmesi konusu gündeme getirilebilirdi getirilmedi. Yani ayağa kadar gelen fırsat değerlendirilmedi.

Herhangi bir somut adım atılmayınca 13 Aralık 2014 tarihinde “ Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin ismi değiştirilsin mi?” başlıklı yazımızla YYÜ'nin önüne Van adının eklenmesi gerektiğini bir kez daha gündeme taşıyarak ilin yöneticilerinin, siyasilerinin ve Van'ı temsil eden ve toplantılara katılarak konuşanların dikkatine sunduk. Şehrin sorunlarından daha önemli işleri olan beyler, ağalar konuyu ciddiye ve gündemlerine almadılar. Zaman geçti, devran döndü darbe girişimi oldu “Van” konusunda yine bir gelişme olmadı.

Şehirlerinin isimi üniversitelerinde yer almayan illerin milletvekilleri sorununu çözmek üzere bir süre önce girişimde bulundular ve sonuç aldılar. Ama Van yoktu.

AK Parti Milletvekillerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurulunda kabul edilen bazı üniversitelerin isimlerinde değişiklik yapılması hakkındaki yazılı önergesi bakanlar kurulunda görüşüldükten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzalamasının ardından Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Yapılan değişiklikle 6 Üniversitenin isiminde değişiklik yapıldı. Buna göre, Niğde Üniversitesi'nin ismi “Ömer Halisdemir Üniversitesi”, Tunceli Üniversitesi'nin ismi “Munzur Üniversitesi”, Celal Bayar Üniversitesi'nin ismi “Manisa Celal Bayar Üniversitesi”, Yeni Yüzyıl Üniversitesi'nin ismi “İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi”, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nin ismi “Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi”, Gedik Üniversitesi'nin ismi “İstanbul Gedik Üniversitesi” olarak değiştirildi.

Van açısından daha net açıklarsak Celal Bayar Üniversitesi'ne Manisa, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'ne Ankara Gedik Üniversitesi'ne İstanbul en ilginci Yüzüncü Yıl Üniversitesi ile isimi karışan, kimi zaman da evrakları isim benzerliği nedeniyle bir birine giden Yeni Yüzyıl Üniversitesi'ne İstanbul isimi eklendi. Ama yasada Van ‘da yok, Yüzüncü Yıl Üniversitesi yok.

Van'ın sahipsizliğine üzüldüm.

Önergenin görüşüldüğü TBBM Milli Eğitim Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı kim? AK Parti Van Milletvekili Beşir Atalay. Peki, TBMM Van'ın hakların korumakla, sorunlarını çözmekle yükümlü başka kaç vekil var? AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk ve HDP'li 6 Van Milletvekili. Ama Van yok, YYÜ yok.

Ya Allah aşkına bir vekil Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin önergeye eklenmesini neden düşünmez? Bir vekil üniversitemizin isminin Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi olmasını neden önemsemez. Bir vekil YYÜ ile Van arasındaki isimden kaynaklanan kopukluğu, karmaşayı, eksikliği gidermek için niçin çaba göstermez? Bu arada vekillere haksızlık etmiş olmayalım. Önergeden beklide haberleri yoktur.

Van'ın sorunları beklentileri toplantılarla, zamana söylenmiş kulağa hoş gelen sözlerle çözülmüyor çözülmez de.

Ölüm ve şehir

“İnsanlar gibi şehirlerin de hafızaları vardır. Ve bir şehrin hafızasında ne kadar çok olay varsa, tıpkı insanlar gibi o şehir de bilgeleşir. 20 Ağustos gecesi o bombayı patlatanlar, şehrimizin hafızasını silmek istiyorlardı ki, o hafıza bu şehirde yaşayanların anılarının toplamıdır. Duyduğumuz ilk ninni, çocukluğumuzun geçtiği sokak, ilkokulumuz, ilk arkadaşımız, ilk sevgilinin bakışındaki utangaç eda, ilk kavgamız, patlamış dudağımızdan akan kan, gururla sıkılan yumruk, dedemizin mezarı, babamızın sakalına düşen ak, annemizin hiç eksilmeyen şefkati. Ve bütün bunları kocaman bağrında taşıyan bir şehir. Vatan denildiğinde akla gelen ilk yer. Doğduğum yer, benim güzel Gaziantep'im...” bunları söyleyen Gaziantepli ünlü yazar Ümit Kıvanç'tır.

Kıvanç, “Ölüm şehirlerimizi kaybetmekle başlar” yazısında memleketi Gaziantep için kaygılanarak, “Ölüm şehirlerimizi kaybetmekle başlar, vatanımızı kaybetmekle neticelenir” değerlendirmesinde bulunuyor.

Bende diyorum ki, Gaziantep ölmüşse vay Van'ın haline.

Kutlu olsun

Heyecansız tatsız tuzsuz lezzetsiz günlerdeyiz. Sapla saman birbirine karışmış. Zaman kurnazların, fırıldakların, yalancıların, eyyamcıların nihayet zalimlerin zamanı. Önümüzde kutlanması gereken bayram var. Ölümlerin ve göz yaşının son bulması dileğiyle bayramınız kutlu olsun.

Bakmadan Geçme