İYİLİĞE ANAHTAR, KÖTÜLÜĞE KİLİT

Van Emekli Müftüsü Nimetullah Arvas yazdı...

Biz millet olarak,kökü mazide, dalları tiye doğru uzanan, tarihte dünya milletleri içerisinde ismi şanla, şerefle anılan bir milletiz. Tarihte yurt edindiğimiz her coğrafya parçasını bayındır hale getirmiş ve toplumun refahını temin etmiş bir milletiz. Meşhur istiklal şairimizin dediği gibi:

Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz:
Gelmişiz dünyya milliyet nedir öğretmişiz!

Anadolu'muz için Evliya Yurdu, Şüheda Burcu tabiri kullanılmıştır. Anadolu'nun her şehrinde, her ilçesinde, bucağında ve hatta köylerinde, Allah dostu evliyanın, türbeleri, kabirleri, mübarek nefesleri ve manevi yansımaları mevcuttur. ''Anadolu baştan başa bir şehitlik hükmündedir'' demek yanlış olmaz. Milletimizin bağrından çıkan ordumuzun kışla ve karargahlarına ''peygamber ocağı'' denilmiştir. Askerlerimize, ismini Peygamber Efendimizin isminden alan, Er'inden ta komutanına kadar Mehmetçik denilmiştir. Anadolu'muzun üzerinde her zaman manevi bir himmetin olduğu kesindir ve bu hissedilmektedir. Yine merhum istiklal şairimizin:

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fed,
Şühed fışkıracak toprağı sıksan, şühed!
Cnı, cnnı, bütün varımı alsın da Hud
Etmesin tek vatanımdan beni dünyda cüd.

İfadeleri anlam yüklü ve dua temennili dizeler her vatan evladını heyecana sevk etmektedir.

Böyle geçmişi temiz, vatanı kutsi, mukaddes misyona sahip bir milletin evlatlarının ciddi bir eğitimden geçmesi şarttır. Milli ve mukaddes değerlerine ters düşecek, beden ve ruh sağlığını tahrip edecek her türlü kötü düşünce ve gaye ile şartlandırılamaz. Eğitimde, sosyal devlet gereği olarak cemiyetin çoğunluğunun kutsilerine ters düşmeyecek şekilde hassasiyet gösterilmesi gerekir.

Eğitimimiz millidir.Devlet gençliğini korumakla mükelleftir. Devletin gençleri her türlü tehlikelerden uzak bir zeminde yetiştirmesi, toplumun devlet üzerindeki haklarındandır. Devletin vatandaş üzerinde hakları olduğu gibi vatandaşında devlet üzerinde hakları vardır. Zaman zaman bazı çevreler ''çocuk benim değil mi, onu istediğim gibi yetiştirebilirim'' diyebilme cesaretinde bulunmaktadırlar. Tanrı tanımaz bazı çevreler, okullarda verilen din kültürü dersine karşında çıkmaktadırlar. Bazı çevreler ''milli tarihi kabul etmiyorum'' diyerek Türk-İslam derslerinin verilmesine karşı çıkabilmektedir. Kuran dersi verilmesinin bir yobazlık olduğunu söyleyenler gün geçtikçe seslerini yükseltmektedirler. Bunlar dillendirilirken eğitim camiasında bazı çevrelerin sessiz kalması manidardır. Maalesef, sosyal medya renkli resimlerle bu fikirleri desteklemektedir. Halbuki tarihimiz şahittir ki kurduğumuz medeniyette''Ham yobaz, kaba softa''yer bulamamıştır.Merhum Üstad Necip Fazıl:

'' Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana;
Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.''

demektedir.

Eğitim ve öğretim sosyal bir haktır. Gençliğimizi geleceğe hazırlayarak, geçmişteki misyonunu yüklenerek, ilmiyle, irfanıyla, bilgi ve cesareti ile bütün olumsuzluklara set çekecek şekilde yetiştirmeliyiz. İyiliği teşvik edecek, kötülükten vazgeçirecek bilgilerle mücehhez hale getirmeliyiz. Doğru inanç esaslarını (itikad bilgileri) öğretmeliyiz. Yıkıcı-bölücü ideolojik eylem ve söylemlerin zararlarını somut bir şekilde izah etmeliyiz. Başta Sahabe-i kiram olmak üzere İslam dünyasında yetişen fen ve din bilgileriyle mücehhez örnek şahsiyetleri tanıtmalıyız. İslam dünyasında yetişen irfan ehli uluları tanıtmalıyız. Peygamber aşığı ediplerimizden bahsetmeliyiz. Kahraman alperenlerimizi tanıtmalıyız. Ahmet Yesevi'mizden, Hacı Bektaşi Veli'mizden, Yunus Emre'mizden bahsetmeli onların hikmetli sözlerini gençlerimizle, hane halkımızla, çocuklarımızla paylaşmalıyız. Millet olarak hep ''İyiliğe anahtar, kötülüğe kilit'' olmalıyız. Bugünkü yazımızı dili çok sade 11.yüzyılda yaşamış meşhur Yunus'umuzun bir ilahisiyle bitirelim:

Sordum sarı çiçeğe

Annen baban var mıdır

Çiçek eydür derviş baba

Annem babam topraktır

Sordum sarı çiçeğe
Evlt kardeş varmıdır
Çiçek eydür derviş baba
Evlt kardeş yapraktır.

Sordum sarı çiçeğe

Boynun neden eğridir

Çiçek eydür derviş baba

Özüm hakka doğrudur

Sordum sarı çiçeğe

Rengin neden sarıdır

Çiçek eydür derviş baba

Ölüm bize yakındır

Sordum sarı çiçeğe

Size ölüm varmıdır

Çiçek eydür derviş baba

Ölümsüz yer varmıdır

Sordum sarı çiçeğe

Sen beni bilir misin

Çiçek eydür derviş baba

Sen Yunus değil misin

Regaib Kandiliniz ve Cumanız mübarek olsun.

Bakmadan Geçme