İZMİR'DEN VAN'A DİYABET KÖPRÜSÜ

Ege Diyabetliler Derneği Başkanı Gamze Bakkallar ile Diyabet Eğitim Hemşiresi Mine Uymaz, Diyabet Gazetesi imtiyaz sahibi Murat Çurku'nun daveti üzerine Van'a geldi. Başkan Bakkallar, 'İzmir ile Van arasında diyabet kardeşliği kuracağız. Ben diyabete bağlı bazı sıkıntılar yaşadım, başka diyabetli bireylerin sıkıntı yaşamasını istemiyorum' dedi.

Burhan Ergin

İzmir'den Van'a gelen Ege Diyabetliler Derneği Başkanı Gamze Bakkallar ile Diyabet Eğitim Hemşiresi Mine Uymaz, Van Diyabet Gazetesi imtiyaz sahibi Murat Çurku ile birlikte gazetemizi ziyaret ederek, yazı işleri müdürü İkram Kali ile görüş alışverişinde bulundu. Başkan Bakkallar, İzmir Van arasında diyabetli bireyler için gönül köprüsü kurduklarını belirtti.

“12 yaşımdan bu yana Tip 1 diyabetliyim"

Diyabetli bireyler için İzmir'deki imkânların Van'da bulunmadığını belirten Ege Diyabetliler Derneği Başkanı Gamze Bakkallar, "Öncelikle Van'ı çok beğendiğimi söylemek istiyorum. İnsanlarının çok cana yakın olduklarını gördüm. Bizleri Van'a davet eden Van Diyabet Gazetesi imtiyaz sahibi Murat Çurku beye teşekkür ediyorum. İnşallah diyabetli bireyler için kurduğumuz bu gönül köprüsü vesilesiyle sık sık Van'a geleceğiz. Bizim gayemiz diyabetli bireylere ve ailelerine eğitim vererek, diyabetle uyumlu ve sağlıklı bir şekilde yaşamalarına yardımcı olmaktır. Aynı zamanda diyabete bağlı komplikasyonların (organ hasarlarının) gelişimini önleyebilmektir. Bu anlamda inşallah kısa zaman içerisinde Van'da bir diyabet eğitimleri düzenlemeyi düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

“Diyabetle ilgili eğitim düzenlemeyi hedefliyoruz"

Diyabet ile ilgili eğitim düzenleyeceklerini söyleyen Bakkallar, "Derneğimizi 2010 yılında kurduk, 169 üyemiz var. Aktif olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Diyabetli çocuklar, yetişkinler ve aileleri için eğitimler düzenliyoruz. Derneğimizde her yaş grubundan diyabetli bireyler mevcut. Diyabetli bireyler öncelikle diyabeti yönetebilmek için diyabet eğitimi almak durumundalar. Diyabet sebebiyle sağ gözümü kaybettim, sol gözümde de yüzde 50 kayıp var. Diyabet Eğitim Hemşiresi Mine Uymaz ile tanıştığımda ilaç firmasında çalışıyordum. İşim sebebiyle diyabetli çocukların ve yetişkinlerin diyabet konusundaki eğitim ihtiyaçlarına yakından şahit oldum. Ve Mine Hemşire Hanım ile dernek kurmaya karar verdik. Derneğimizi kurarken önceliğimiz diyabetli bireylerin ve ailelerinin diyabetli uyumlu yaşamaları için onların eğitimi oldu. İnsanlar maalesef diyabetle yaşamayı bilmiyor. Diyabet bireylerin temel sorunu diyabet konusundaki eğitim eksikliği, sağlıksız beslenme ve haraketsiz yaşantıdır. Biz bu aşamada devreye giriyoruz ve bu aşama en can alıcı aşamadır. Çünkü kendimden biliyorum, diyabete bağlı yaşadığım sıkıntıları. Avrupa Birliği Projesi kapsamında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde diyabetle ilgili eğitimler düzenlemeyi hedefliyoruz. Ben tip 1 diyabetli olarak insülin pompası kullanıyorum" dedi.

“İlk diyabet tanısı aldığım andan itibaren beslenme konusunda karbonhidrat sayım yöntemini bilseydim, diyabet ile ilgili her hangi bir problem yaşamazdım"

İnsülin pompasının ve karbonhidrat sayım yönteminin diyabetli bireylerin yaşam standartlarını koruduğunu kaydeden Bakkallar, "Normal şartlarda diyabeti olmayan bireylerde yemek yenmese dahi pankteas saat başı yaklaşık olarak 1 - 1,5 ünite insülin salgılıyor. Yemek yediğimizde ise yemekteki şekerin (glukozun) kana karıştıktan sonra hücreye taşınması için ekstradan insüline ihtiyaç var. Diyabetli bireylerde insülin pompası pankreası en iyi şekilde taklit etmektedir. İnsülin pompasının setini üç günde değiştiriyoruz. Kan şekerimiz 70'in altına düştüğünde hipoglisemi yani kan şekeri düşüklüğü taşıyoruz. Ben insülin pompamı ayarlayarak 100'e gelince beni uyarmasını istiyorum ve 100'e geldiğinde beni uyarıyor ve ben de hemen gerekli önlemleri alıyorum. İnsülin pompası sayesinde anormal kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) yaşamıyorum. Tabi ki bu özellik için insülin pompasının sensörü var. Şekerimizi sensör ölçüyor ve pompanın ekrana yansıtıyor. İnsülin pompası sayesinde yaşam standardımız müthiş bir şekilde artmış oluyor. Benim şu anda kullanmakta olduğum sensörlü İnsülin pompasının piyasa değeri 18 bin 500 liradır. Bunun 3 bin 500 lirasını SGK karşılıyor geri kalanını diyabetli birey ödüyor. Bunun setleri de ücretli. Diyabet bireyler 3 ayda bir setleri yazdırıyor. Bir ayda 30 adet set alındığında 166 lira fark ödüyorsunuz. İnsülin pompası diyabetli bireylerin kan şekerini ayarlama konusunda çok yardımcı olan bir tedavi yöntemidir. İnsülin pompası daha önce hayatımda olsaydı ben gözüm ile ilgili herhangi bir problem yaşamazdım. İnsülin pompasını Van'da sınırlı sayıda diyabetli kullanıyor. Bizim projelerimizden bir tanesi de maddi imkânı olmayan diyabetli çocuklar ve yetişkinler için insülin pompası temin etmektir. Ayrıca bizim önceliğimiz çocuklara, kadınlara ve erişkinlere yönelik diyabet eğitimleri düzenlemektir. İzmir ile Van arasında diyabet kardeşliği kuracağız. Ben diyabete bağlı bazı sıkıntılar yaşadım, Başka diyabetli bireylerin sıkıntı yaşamasının istemiyorum. O yüzden biz diyabet eğitimleri vererek riskleri anlatacağız. İnsanlarımız riskleri öğrenirse beslenmesine daha çok dikkat eder" ifadelerini kullandı.

“Amacımız diyabetle yaşamayı kolaylaştırmaktır"

Diyabetli bireylerin yaşantısını kolaylaştırmak için çaba sarf edeceklerini belirten Diyabet Eğitim Hemşiresi Mine Uymaz, "2001 yılından bu yana hemşireyim. 2003 yılından bu yana da diyabet hemşireliği yapıyorum. 2010 yılında başkanımız Gamze Bakkallar ile birlikte Ege Diyabetliler Derneğini kurduk. Amacımız diyabetli çocukları ve gençleri diyabetin zararlarından korumak ve diyabetle yaşamalarını kolaylaştırmaktır. Tip 1 diyabetin sebebi bilinmiyor. Tip 1 diyabetli bireylerde pankreas insülin üretmiyor. Tip 1 diyabet ayrıca önlenemiyor ama tip 2 diyabet önlenebilir. Beslenme düzeni, hareketli yaşam ve spor yaparak önlenebilir. Tip 2 diyabet daha genetiktir. Ailede diyabetli varsa çocuklarda çıkma ihtimali daha fazladır. Bakın çocuklarda tip 2 diyabeti önleyebiliriz. Çocuklar bilgisayarda oyun oynayarak hareketsiz kalıyorlar. Hareketsiz yaşantı ve sağlıksız beslenme obeziteye yol açıyor ve bu da tip 2 diyabete olma riskini arttırıyor. Çocuklarda da tip 2 diyabet görülmeye başlandı. Normalde tip 2 diyabet 40 yaşından sonra görülen bir hastalıktır” dedi.

Van ziyaretleri ile ilgilide görüşlerini de belirten Uymaz, “Van'da yaşayan insanlar inanılmaz derecede samimi ve misafirperverler. Van çok güzel bir kent, gerçekten yaşanılacak bir yer. Van'da bir evimizin olduğunu gördük" şeklinde konuştu.

"Van'da güzel çalışmalara imza atacağımıza inanıyorum""

Van Diyabet Gazetesi imtiyaz sahibi Murat Çurku ise, "Yıllardır gazetecilik mesleğini yürütüyorum. 2 yıl önce Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek Van Diyabet Gazetesi'ni çıkarmaya başladım. Diyabet gazetesini çıkarmamda ki en büyük etken, ben dahil olmak üzere ailece diyabet hastası olmamızdı. Bunun yanı sıra bu konuda uzman kişileri de Van'a davet etmeye çalışıyorum. İlk misafirlerimiz Ege Diyabetliler Derneği Başkanı Gamze Bakkallar ile Diyabet Eğitim Hemşiresi Mine Uymaz oldular. Van'da kendilerini ağırlamaktan gurur duydum. Fikirlerini bizlerle paylaştılar. Van için neler yapabiliriz diye fikir alışverişinde bulunduk. Davetimizi karşılıksız bırakmayarak, ilimizi ziyaretlerinden ve bu gönül köprüsünün İzmir ayağını kurdukları için kendilerine teşekkür ediyorum. Ege Diyabetliler Derneği ile birlikte Van'da ortak projeler, eğitim çalışmaları yapacağız" dedi.

Bakmadan Geçme