Kadının zerafeti, erkeğin cesareti

Üzerine yıllar boyunca kitaplar yazılan, filmler yapılan sosyolojik, psikolojik ve biyolojık açıdan incelenen ,irdelenen birbirinden apayrı algılansa da bir bütünü oluşturan kadınlar ve erkekler.

Üzerine yıllar boyunca kitaplar yazılan, filmler yapılan sosyolojik, psikolojik ve biyolojık açıdan incelenen, irdelenen birbirinden apayrı algılansa da bir bütünü oluşturan kadınlar ve erkekler.

Her platformda karşı karşıya getirilmeye çalışılmış, birbirinin karşıtıymış gibi algı yaratılmış aslında birbirini tamamlayan bir bütünün iki parçasıdır onlar.

Her insan ayrı bir dünyadır. Ayrı bir renk, ayrı bir çizgi. Cinsiyetin çok da önemli olmadığını düşünürsek karşımızdaki insanı keşfetmek, anlamak, sevmek, değerini bilmek bizim için yeni bir nefes yeni bir ışıktır.

Her ne kadar bilim adamları kadın ve erkeğin arasındaki farklılıkları hislerinden çok, iletişim kurma ve sevgilerini ifade etme şekillerinden kaynaklandığını söyleseler de, toplumsal cinsiyet rolleri bağlamında erkekliğin nasıl inşa edildiği, kadının sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiğini, kadın erkek inşası eril toplumsal yapının bir amacı ve ürünü olarak ataerkil sistem tarafından yapılandırılmakta, geliştirilmekte ve sürdürülmekte olduğunu biliyoruz.

Ancak toplumsal cinsiyet konusunda toplum tarafından belirlenmiş rol ve sorumluluklar oldukça nettir. Bu roller İnceden inceye kız ve erkek çocuklarına ebeveynlerce işlenmektedir.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme