'Kadınlar Pazar'ı...' Ninelerimiz, Annelerimiz...

Aslında her gün bizim, hepimizin.. Yaşama hakkı olan, yaşayan herkesin. Ama insanoğlu öyle bir varlık ki yaşadığı günleri daha anlamlaştırma adına kimi an ve günleri özelleştiriyor, daha çok önemsiyor.

Özelleştiriyor ve bir anlamda kurumsallaştırıp, böylesi günleri kutsallaştırıyor da... Öyle ki; yılın 365 günü böylesi günleri yaşamakla/kutlamakla geçiyor.

Doğru da yapılıyor. Onca koşuşturma arasında unuttuğumuz öyle insancıl heyecanlar/duygular var ki...

Yarın "Anneler Günü..."

Tam da bugün öncesinde, geçen hafta yaşadığım bir manzara gözümün önünden gitmiyor, usumdan silinmiyor.

İlçelerimizin birinde kurulan "Kadınlar Pazar'ı"nda geziyorum.

Üretken kadınlarımız, elleri nasırlı yüzleri emeğin, alınterinin ışığı/nuru ile şekillenmiş...

Güzelleşmiş... Anlamlaşmış...

Yaşlı analarımız, ninelerimiz, annelerimiz...

"Kadınlar Pazar'ı" kırsal kesim yaşamının renklerini/ güzelliklerini sergileyen, bereketli alanlar olarak hep dikkatimi çeker öteden beri...

Kanaatkar/gönlü zengin, eli açık kadınlarımız yaşam kavgasının girdabına kapılıp kaybolmamak için; alınteri el emeği, göz nuru ürünlerini pazar tezgahında alıcıların beğenisine sunuyorlar her hafta...

Sıcakta... Soğukta... Karda/kışta...

Kim biliyor yaşam kavgasındaki dertlerini?

Her pazar onların umut günü olur, umutlarını sergilerler günboyu...

Bir umut kapısını günboyu açık tutarlar.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme