Karabıyık: Van'ın Dünü ile Bugünü
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Van Milletvekili Aday Adayı Abdulhekim Karabıyık, AK Parti hükümetinin devrim niteliğindeki hizmetleri hakkında açıklamalarda bulundu.
2002'den 2007 yılına kadar AK Parti H İlişkilerden Sorumlu Van İl Başkan Yardımcılığı, 2008-2010 yılları arasında Van Merkez İlçe Başkanlığı, 2012'den 2014 yılına kadar Siyasi ve Hukuki İşlerinden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı ve Van İl Başkan Vekilliği görevlerinde bulunan Karabıyık, genelde ülkemizin özelde ise bölgede AK Parti hükümetleri döneminde devrim niteliğindeki hizmetler olduğunu söyledi. Karabıyık, 1990'lı yıllarda Türkiye'de, özelde ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde insanların kendi hayatlarıyla ilgili endişeler taşıdığı faili meçhul cinayetlerin işlendiğini vurgulayarak, “Başa gelen her iktidar, halktan aldıkları destekleri dışa bağımlı politikalarla ve koltuktan aldığı rehavetle heba ediyor, bir anayasa kitapçığı fırlatma meselesi yüzünden borsa tepetaklak oluyor, milli gelir hızla eriyordu. Olağanüstü Hal denen mengenevari yönetim, Türkiye'nin üçte birini kapsamış, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde insanların ülkesine ve devletine olan inancı iyiden iyiye körelmiş, devleti ceberut bir yapıya büründürmüştü. Öyle ki; bir ilden başka bir ile bırakın belli bir saatte seyahat etmeyi, köyden şehre bile insanlar gelip gidemiyordu. Ülkenin temel meselelerinin tespiti hususunda bir cerrah teşhisiyle olayları inceleyen bugün ki AK Parti kurucuları, bu gidişata bir dur demek için erdemliler harekâtı başlatarak işe el koydular. 14 Temmuz 2001 yılında bugünkü AK Parti temelleri atılarak, 3 Kasım 2002 yılında yapılan genel seçimler için yola revan olundu ve bu aziz millet büyük bir teveccüh ile ‘yeter artık, söz milletindir' diyerek AK Partimizi ezici bir çoğunlukla iktidara taşıdı” dedi.
Karabıyık, 30 yıllık kardeş kavgasının yaklaşık 40 bin canımıza mal olduğuna da dikkat çekerek, “350 milyar dolar milli servetin heba olduğunu, 400 bin insanın yerinden yurdundan göç etmek zorunda kaldığı, ayrıca 17 bin faili meçhul cinayetin işlendiği tahmin edilmektedir. Partimiz iktidara gelir gelmez ilk icraatlarının başından gelen olağan üstü hal uygulamasını kalıcı olarak kaldırıp, Türkiye'de ilk defa Kürt sorunu var diyerek helalleşme sürecini başlatmıştır. Demokratik açılım süreci başlatılmış ve akabinde hayata geçirilen Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'yle bugünkü çözüm sürecinin temelleri atılmıştır. AK Parti ile birlikte Türkiye'de yeni bir sayfa açılmış, dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından; akan kanın durması için zorlu bir süreç başlatmış, ‘gerekirse baldıran zehri içerim' diyerek çözüm sürecine verdiği öneme vurgu yapmıştır. Demokratikleşme paketi ile ortak aklın ürünü ve AK Parti'nin 2002 yılından bu yana gerçekleştirdiği sessiz demokrasi devrimi başlamış, devrim niteliğinde yatırımlar yapılmıştır” diye konuştu.
‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' sözünden yola çıkılarak Emekli Sandığı'na bağlı sigortalı ve Bağ-Kurlu vatandaşların bütün hastanelerden yararlandığını hatırlatan Karabıyık, “Geçmiş dönemlerde, maddi imkânı olmayan hastaların rehin alınması veya senet imzalatılmak kaydıyla bırakılması gibi gayr-i insani ve gayr-i ahlaki bu işlem AK Parti hükümeti tarafından sonlandırılmıştır. Kamuya ait sağlık kuruluşlarındaki muayenehane sayısını yüzde 400 arttırılarak, vatandaşlarımız muayene kuyruklarından kurtarılmış, aile hekimliği uygulaması hayata geçirilerek vatandaşlarımızın hastane randevusunu telefonla veya internet marifetiyle alması sağlanmış, ilaç almak çile olmaktan çıkartılmıştır. Herkesin istediği eczaneden ilaç alması sağlanarak, ilaç fiyatlarında yüzde 80'e varan indirimler yapılmıştır. Eski Türkiye'de hasta naklinde ambulans dahi bulunamazken, yeni Türkiye'de hava ambulansları hizmete girerek, insan sağlığına ne kadar önem verildiği gösterilmiştir” ifadelerini kullandı.
Eğitim ve ulaşımda da birçok yeniliğe imza atıldığını vurgulayan Karabıyık, “Geçmiş hükümetler döneminde kamu yatırımlarında en büyük pay milli güvenliğe harcanırken, iktidarlarımız döneminde ise en büyük payın eğitim öğretime harcandığı yeni bir Türkiye'den bahsetmek mümkün. Kara tahtadan akıllı tahtaya geçen yeni Türkiye'ye yakışan, Fatih Projesi ile öğrencilerimizi tablet bilgisayarlarla buluşturdu. Ulaşım alanında; eski Türkiye'de insanların havayolları ile seyahati çok lüks iken, bugünkü yeni Türkiye'de artık hemen hemen her ilde bir havaalanı ve her yurttaşın rahatlıkla havayoluyla seyahat edebileceği bir ulaşım aracı oldu. Öyle ki; Türk Havayolları bugün bir dünya markası olmuştur. Cumhuriyet tarihi boyunca karayollarında gerçekleştirilen yatırımlara baktığımızda, 12 yıllık AK Parti hükümetleri dönemlerinde yapılan hizmetlerle eş değerdir” şeklinde konuştu.