Karne

Küçük bir kız. İlköğretim üçüncü sınıfa gidiyor. Elindeki karneyi evirip çeviren annesi arada bir kızın yüzüne çarparak:
“Müzik dersinden üç alınır mı?”Diyor.
Dayanamayıp küçük kızla, annesinin arasına giriyorum:
“Ne yapıyorsunuz?”Diyorum.
Hiddetli bir bakış fırlatıyor:
“Müzik’ten de üç alınır mı?” Sorusunu bu kez bana soruyor.
Anlatıyorum.
Müzik, Beden Eğitimi, Görsel Sanatlar(Resim) gibi dersler yetenek ve beceri isteyen dersler. Hem sizin kızınız daha üçüncü sınıf. İleride bu notlar daha da yükselebilir Ancak siz böyle iter, kakar, horlarsanız seneye üçün de altına düşer notları! diye uyarıyorum.
Küçük kız artık dayanamıyor. O ağlarken, ben saçlarını okşuyorum, annesine de:
“Göreceksin bu güzel kız seneye bütün notlarını yükseltecek annesi.” Diyorum.
Okulun bahçesi ana baba günü.
Karnesine teşekkür, takdir ve onur belgeleri iliştirenler ile not değeri düşük olanları hemen fark edebiliyorum.
İşte bu noktada Milli Eğitim Bakanlı yetkililerine, değerli okul yöneticilerine ve öğretmenlerimize bir öneride bulunmak istiyorum.
Ne olursunuz! Karnelere on gün kala; anne ve babaları, yani tüm velileri, öğrencilerine bir öğretim yılı sonunda aldığı karnelerdeki kırık notlar karşısında takınacakları olumlu tavrın ne olacağı yönünde eğitilmelerini sağlayınız. Kaş boyarken göz çıkarmamalarının yolunu yordamını öğretiniz!
Hayattaki çabalarımızın sonuçları her zaman olumlu olmayabilir. İyi de, kötü de bir sonuçtur. İyi sonuçta başarı çıtasını daha yukarılara çıkarmak için şımarmamak ve tempoyu kaybetmemek gerekiyor. Kötü sonuçta ise kendimizi dünyanın sonu olmadığına inandırmalı başarıya giden yolları araştırmalıyız.
Henüz daha yolun başındaki çocuklarımıza zayıf veya vasat karneleri için sitemkr davranırsak azimlerini ve başarma isteklerini yok ederiz. Tek yol onlara güvenmek, çalışma ortamları iyileştirmek, yöntemdeki eksikliklerini gidermek ve özgüven kazanmalarını sağlamaktır. Hay huyla hiçbir iyi sonuç alınamaz!
Eğitim öyle bir önemli değerdir ki Çiçero gibi bir kekemeyi bile günü geldiğinde dünyanın en iyi hatibi yapabilme sanatıdır.
Unutmayalım... Çocuklarımızı yermek yerine övmek, aşağılamak yerine özgüven aşılamaktır görevimiz.
Bir eğitimci olarak, daha üçüncü sınıfa giden kızını müzik dersinden düşük not aldı diye paylayıp, hırpalayan bir annenin karnesine vereceğim not zayıftan daha zayıf bir nottur!
Çocuklarımıza güzellikler ve sağlık dolu bir tatil, anne ve babalarına da sabır dilerim...
Öğretmenlerimize gelince...
Onlar Temmuz’a kadar mesleki çalışmalar yapacaklar. Ve 4+4+4 sistemi için eğitim seminerlerine tabi tutulacaklar. Onlara da sabır ve başarılar diliyorum. vanheber,haberlervan,şahin akçap,köşe yazıları

Bakmadan Geçme