Kavram'dan öğrencilere sınav uyarısı

Yükseköğretim Kurumları Sınavına bir gün kalırken uzmanlar, adayların gerçekleştirilecek sınava yüksek moral ile girmesinin başarıda önemli olduğuna dikkat çekti. Öğrencilerin geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olan üniversite sınavında bazı öğrencilerin sınav kaygısına yenik düşebildiğini ifade eden Kavram Eğitim Kurumları Müdürü ve Rehberlik Uzmanı Lokman Tekin, bu süreçte sağlıklı kalınmak ve psikolojiyi bu baskılı dönemin etkilerinden korumak için bazı önlemlerin alınması gerektiğini söyledi. Tekin, “Üniversiteye yeni geçecek olan öğrencilerin heyecanla beklediği YKS için geri sayım başladı. Bizim ülkemizde sınav; meslek edinmek için çok önemli bir yere sahiptir. Sınav, çok büyük bir önem taşıdığından dolayı aileler ve öğrenciler üzerinde bir stres kaynağıdır. Özellikle de sınav günü yaklaştıkça bu stres ve kaygı daha fazla artmaktadır” dedi.

Öğrencilerin, sınav haftası mümkün olduğu kadar ders çalışma yerine sınava daha hazır olabilmeleri için dinlenmelerini tavsiye eden Tekin, “Son bir hafta çok fazla yoğun ders çalışmayı biz çok fazla önermiyoruz. Fakat sınavdan bir gün önce, yani son gün kesinlikle ders çalışmamayı öneriyoruz. Çünkü sınavdan önceki gün ders çalışmak kaygıyı daha fazla arttırır. Çünkü o gün çalışılan dersin sınava herhangi bir katkısı asla olmaz. Sınavdan bir gün önce ders çalışılması sadece kaygıyı artırmaya neden olur. Bunun dışında sınavda yapılacak sorulara herhangi bir katkısı asla olmaz” ifadelerini kullandı.

Sınav sabahı öğrencilerin iyi bir kahvaltı yapmasının faydalı olacağına dikkat çeken Tekin, “Sınav akşamı, her gün uyudukları saatte uyumaları, uyumadan önce sınavda yanlarında bulundurmaları gereken belgeleri hazırlamaları önemlidir. Uyumadan önce ılık suyla bir duş almaları ve klasik müzik dinlemeleri, gerginliklerini ve streslerini azaltacaktır. Sabah en geç saat 09.30'da sınava girecekleri binanın önünde olmaları gerekir. Çünkü sınava 15 dakika kala, yani 09.45'de binaya alımlar olmayacaktır. Bunun yanında sınav sonrasında, sınavları nasıl geçmiş olursa olsun binadan çıkarken, ‘Sınavımın iyi geçmesi için elimden geleni yaptım, kendimle gurur duyuyorum' diye düşünmeleri önemlidir” diye konuştu.

Sınav kaygısı ile baş etme konusunda ailelere de çok büyük görevler düştüğüne dikkat çeken Tekin, “Öğrencilerden ziyade aileler de maalesef çok kaygılı bir şekilde yanımıza geliyorlar. Bunda çocukların kaygılarının onlara sirayet etmesinin yanı sıra aile zaten kaygılıysa, çocukta bu kaygı daha da fazla olabiliyor. Yani maalesef birbirini tetikler nitelikte oluyor. Bunun için ailelerin, sınavı hayatın en önemli konusuymuş gibi çocuklara yansıtmak yerine normal bir durummuş gibi, ‘evet sınava giriyorsun, bu önemlidir. Doğru ve haklısın ama bu senin hayatının tamamını etkileyecek bir sınav değil. Önünde daha çok sınavlar olacak. İstersen bu sene hazırlanamadıysan, gelecek sene daha iyi hazırlanarak daha iyi bir plan yapabiliriz' şeklinde konuşarak yardımcı olmaya çalışarak ya da çocuğun asıl kaygısının ne olduğunu anlamaya çalışarak, onunla sohbet ederek ve onu sınavın sonucuna göre değerlendirmeyeceklerini inandırarak bu süreyi geçirebilirler. Çünkü çocuğun kendi başarısından ziyade kendi kişiliğinin değerlendirileceğini düşüncesi mevcut olabilir. İşte başarısız olursa ailesinin onu yeterince sevmeyeceğini, zeki bulunmayacağını düşüncesi olabilir. Çocuğu bu düşünceden uzak tutmak için aile ‘sonuç ne olursa olsun biz seni olduğun gibi kabul ediyoruz. Bizim için önemli olan sensin, senin iyiliğin ve senin mutluluğun' şeklinde mesajlar verirse eminim öğrenciler, kendilerini daha rahat hissedeceklerdir” uyarısında bulundu.

Sınava girecek öğrencilere başarılar da dileyen Tekin, sınavın önemli olduğunu ancak her şey olmadığını sözlerine ekledi.