Kendi iradelerini hakim kılmak için Tanrı'yı kullanırlar

'Tanrı, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Tanrı'yı kullanırlar.'

Gerçekleri kimin söylediği, ne zaman söylediği önemli değilse o zaman Roma'da diri diri yakılarak idam edilen Giordano Bruno'nun zamanın ruhuna uygun, güncelliğini bugünde koruyan veciz sözlerine kulak verelim.

Önce Bruno'yu kısaca tanıyalım.

Soylu bir ailenin çocuğu olarak İtalya'nın Nola kasabasında dünyaya geldi. On altı yaşındayken Dominiken tarikatına girdi. Kopernikus sistemi ile tanışınca, Bruno tarikat mensubu bir kişi olmaktan sıyrıldı ve buna bağlı olarak Hıristiyan inancıyla arasındaki bütün bağları koparttı. Kiliseye karşı bir sistem içinde yer aldığından din sapkınlığı ile suçlandı.

Filozof, rahip, gökbilimci ve okültist. Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden biri ve şair yönüyle de edebiyata en yakın duranı olan Giordano Bruno ‘ya doğacı coşkunluğun düşünürü de deniliyor. Aristotelesçi kapalı evren görüşünden ilk sıyrılanlar arasında yer alan İtalyan filozof, Kopernik'in tezini savundu. Evrenin sonsuz ve eşdağılımlı olduğunu ve evrende, dünyadan başka birçok gezegenin bulunduğunu söyledi.

Engizisyon baskısından kurtulmak için Roma'ya ve ardından Kuzey İtalya'ya kaçtı. Dinsizlik ile suçlandığı için hiçbir yerde kalıcı olarak yaşayamadı, sürekli gezdi. Zürih'e geçen Bruno, bir İtalyan aristokrat tarafından Venedik'e davet edilince bu daveti kabul etti. Burada Galileo Galilei ile tanıştı. Ama Mocenigo adlı bir aristokratla çatışınca, onun tarafından Engizisyon'a teslim edildi. Ona, düşüncelerinden vazgeçmesi ve sonsuz evren görüşünün din sapkınlığı olduğunu kabul etmesi durumunda kilise tarafından affedileceği söylendi. Ama o, gördüğü bütün işkencelere karşın, görüşlerinden taviz vermedi ve ölüme mahkûm edildi.

Giordano Bruno, "Tanrı, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Tanrı'yı kullanırlar." demiştir...

Ölüm kararını Bruno'ya bildiren yargıç, ondan şu cevabı almıştır: "Ölümümü bildirirken siz benden daha çok korkuyorsunuz". Kilisenin bu kararı, Aykırı görüşler beslediği için 1600 yılında Roma Katolik Kilisesi'nin Engizisyon mahkemesinde yargılanıp sapkın ilan edildi ve Roma'da diri diri yakılarak idam edildi.

Bruno evrenin sonsuzluğu yanında evrenin birliği ilkesini de benimser. Buna göre Ortaçağ felsefesinde temel alınan gök ile yer ayrılığını reddeder. Bruno, Tanrı'nın ve evrenin birbirinden farklı iki töz olmadığı, ama aynı gerçekliğin iki sonsuz görünümü olduğunu kabul eder. Ona göre her şey Tanrısal kuvvetin görünüşüdür:

"Ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. Aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. Bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım."

Düşüncelerinin açıklanmasının kendisi için çok tehlikeli olduğunu bildiği halde, yukarıdaki cümlesinden de anlaşılacağı gibi, yazı ve konuşmalarında düşüncelerini hep böyle açıkça ifade etmiştir.


“Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince, diğerleri de yanlış gider “, “Zaman her şeyi alır ve her şeyi verir” diyen Bruno, İki Şey'de çok şey söyler.

“İKİ ŞEY…”

İki şey ‘Kalitesiz İnsan'ın özelliğidir:

Şikayetçilik
Dedikodu

İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:

Bakış açısını değiştirmek
Karşındakinin yerine kendini koyabilmek

İki şey yanlış yapmanı engeller:

Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgeçinden geçirmek
Hak yememek

İki şey kişiyi gözden düşürür:

Demagoji (Laf kalabalığı)
Kendini ağıra satmak (övmek,vazgeçilmez göstermek)

İki şey insanı ‘Nitelikli İnsan' yapar:

İradeye hakim Olmak
Uyumlu Olmak

İki şey ‘Ekstra Değer' katar:

Hitabet ve diksiyon eğitimi almak
Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek

İki şey geri bırakır:

Kararsızlık
Cesaretsizlik

İki şey kaşif yapar:

Nitelikli çevre
Biraz delilik

İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar:

Baskın yeteneği bulmak
Sevdiğin işi yapmak

İki şey başarının sırrıdır:

Ustalardan ustalığı öğrenmek
Kendini güncellemek

İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır:

Niyetin saf olması
Ruhsal farkındalık

İki şey milyonlarca insandan ayırır:

Sorunun değil, çözümün parçası olmak
Hayata ve her şeye yeni (özgün,orijinal, farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek

İki şey gelişmeyi engeller:

Aşırılık (mübalağa, abartı,ifrat)
Felakete odaklanmış olmak

İki şey çözüm getirir:

Tebessüm (gülümseme)
Sükut (susmak)

İki şeyin değeri kaybedilince anlaşılır:

Anne
Baba

İki şey geri alınmaz:

Geçen zaman
Söylenen söz

İki şey ulaşmaya değerdir:

Sevgi
Bilgi

İki şey “hayatta önemli olan her şey” içindir:

Nefes alabilmek
Nefes verebilmek

Bakmadan Geçme