Kendimizden ve çevremizden ne kadar sorumluyuz?

Toplumlar geleceklerini her şeyin ötesinde, temizlik üzerine kurar ve gelecekleri bu çerçevede şekillenir. Kirli ve kirletilmiş bir çevrede yaşamak isteyen toplumlar, aslında şunu demektedirler; bizler sağlıklı yaşamak istemiyoruz demekten öte bir şey değildir. Temiz bir çevre aslında sağlıklı yaşam demektir. Hangimiz sabah evden çıkarken, temiz bir hava soluyarak oh be ne güzel hava ve ne güzel bir gün diyebiliyoruz. Hangimiz kapımızı haftada birgün bile olsa temizleyebiliyoruz. Ne güzel söylemiş atalarımız, ''Temiz bir çevre istiyorsan, önce kendi kapının önünü süpür.'' Aslında temizlik ailede başlar. Yaşadığımız bu güzel dünyada hayatı zehir ve çekilmez hale getiriyoruz. Neden?
On metrede bir çöp bidonları bulunmakta fakat, sokaklarımız çöpten geçilmiyor, dereler çöp merkezleri ve atık su bağlanır hale gelmiş, Şamran kanalımız, sulamada kullandığımız halde, adeta mikrop yuvası haline getirilmiştir. Sorumluluğumuz yok mu geleceğimiz olan çocuklarımız bizi hangi konuda örnek alacak, çok merak ediyorum.
Biz vatandaş olarak, her şeyden önce vatandaşlık görevimizi ihya edersek, çözülemeyecek sorun bırakmayız. Vatandaş olarak sorumluluğumuzu yerine getirirsek kurumların çalışmalarını o denli sorgulama hakkına sahip oluruz. Her gün gezip dolaştığımız çarşı merkezinde yürürken, elimizde ki çöpü rasgele atarken, tüm toplumun sağlığını hiçe saydığımızı biliyor muyuz? Derelere çöp atarken veya atık suları bağlarken kendimizce iyi yaptığımızı düşünüyoruz, oysa bu çöpler suyun akıntısı ile sürüklenerek göle ulaşacaktır. Belki o anlık kendinizi rahatlamış hissedeceksin. Çünkü attığın çöp gözden kayboldu. Oysa havalar ısındığında göl kenarında piknik yaptığında, yada yüzmek için sahile gittiğin zaman, senin bir şey olmaz deyip attığın o çöp beraberinde milyonlarca mikrop oluşturarak, senin, çocuğunun yada başka bir vatandaşın hastalık kapmasına sebep olacaktır. Lütfen duyalı olalım ve ne olur kirletmeyelim, kirlettiğimiz aslında geleceğimizdir.
İkinci bir konu her sene 25 mayıs 15 haziran arasında bir tür kavak ağaçlarını beyaz pamuksu polenleri ilimizde hayatı çekilmez hale getirdiğini hepimiz biliriz. Özellikle bu süre zarfında astım, nefes darlığı vb. hastalığı olan vatandaşlarımızın durumları adeta ev hapsi gibidir. Sağlıklı insanların bile yürümesi ve temiz bir hava soluması nerdeyse imkansızdır. Biz vatandaş olarak hem kendi hem de toplumun sağlığını, ne denli düşünüyoruz. İnsan sağlığına zarar veren bu tür kavak ağaçların kesilmesi gerekmez mi? Ağaç kesilmez denen olacaktır. Söz konusu insan sağlığı olunca iyi düşünmeleri gerekir. insan sağlığında daha önemli hiçbir şey olamaz. Her şeyden önce çevrecilerin, insan sağlığını tehlikeye atan bu tür zararlı kavak ağaçlarının kesilmesine öncülük etmesi ve çevre il müdürlüğünün, belediye ve sağlık il müdürlüğü ile bu konuda bir çalışma yaparak, bir çare bulmaları zaruri hale gelmiştir. Aynı zamanda sağlık il müdürlüğünün, her sene bu vakitte yoğun bir ortalık hastalığının nedenini araştırması gerektiği kanaatindeyim.
Toplum olarak kendi görev ve sorumluluğumuzu yerine getirdiğimiz andan itibaren, tüm kurumların daha iyi çalışmasını ve görevlerini yapıp yapmadıklarını sorgulama hakkına sahip olacağız. İl dışına çıktığımız zaman, insanlara ve yaşadıkları çevreye, kendilerine ve çevrelerine duymuş oldukları saygı ve hissettikleri sorumluluk gıpta edilecek bir durum. Her şeyden önce kendimizi seversek ve kendimize saygı duyarsak inan ki çevremizi kirletmeyeceğiz. Toplumumuzun tüm dinamikleri, valilik, belediye, çevre il müdürlüğü, diyanet, sağlık il müdürlüğü, meslek odaları, muhtarlar ve tüm Van Halkı yeni bir gelecek ve yarınlara örnek olmak için temiz olmaya hazırmıyız. İlimizde büyük bir temizlik kampanyası başlatalım, kirletenleri uyaralım, haftanın bir gününü temizlik ve çevre günü ilan edelim ve lütfen duyarlı olalım. Temiz bir toplum ve temiz bir geleceği hep beraber inşa edelim. Temizlik imandandır (hadisi şerifi iyi anlamak lazım)
Önümüzdeki günlerde ilimizin en önemli odalardan biri olan VATSO seçimlerinin, ilimize hayırlı olmasını diler, kardeşlik çerçevesinde yarışan değerli başkanlara şimdiden başarılar dilerim. Kim kazanırsa bizim için Van kazanacak.
Sağlıcakla kalın.